ABD eski Başkanı ve 5 Kasım'da yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından ülkede geçmişte yaşanan siyasi suikastler tekrar gündeme geldi. ABD tarihinde 4 başkan öldürüldü. İşte “ABD Başkanlık Tarihinin Kanlı Suikastleri”…
ABD'nin tarihine damga vuran 4 başkan, görevleri başındayken suikast sonucu hayatlarını kaybetti. Bu trajik olaylar, ABD siyasi yaşamında derin izler bıraktı.
Abraham Lincoln: Özgürlüğün Bedeli
14 Nisan 1865'te, ABD eski Başkanı Abraham Lincoln, eşi Mary Todd Lincoln ile Washington'da ‘Amerikalı Kuzenimiz’ isimli komedi oyununun özel gösterimindeyken suikasta uğradı. Saldırıdan bir gün sonra hayatını kaybeden Lincoln, suikast sonucu hayatını kaybeden 1. ABD başkanı olarak tarihe geçti. Kimi çevreler, Lincoln'un öldürülmesinin sebebi olarak siyahilerin haklarına duyduğu saygı ve doğrultuda Özgürlük Bildirgesi'ni imzalaması olarak gösteriyor.
James Garfield: Görevde Sadece 4 Ay
2 Temmuz 1881'de görevinin 4. ayında olan ABD Başkanı James Garfield, Washington'da silahlı bir saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Garfield, suikasttan 79 gün sonra, 19 Eylül'de yaşamını yitirdi. Garfield, suikasta kurban giden 2. ABD başkanı oldu.
William McKinley: Kanlı Fuar
6 Eylül 1901'de ABD Başkanı William McKinley, New York'ta organize edilen bir fuardaki kabulü esnasında suikastçı tarafından 2 kez vuruldu. Olay yerinde ağır yaralanan McKinley, saldırının ardından 14 Eylül'de yaşamını yitirdi. McKinley, suikasta kurban giden 3. ABD başkanı oldu.
John F. Kennedy: Ölümle Sonuçlanan Ziyaret
Kasım 1963'te, ABD Başkanı John F. Kennedy, eşi Jacqueline Kennedy ile birlikte Dallas'ı ziyareti esnasında silahlı saldırıya uğradı.
Hastaneye kaldırılan Kennedy, kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Kennedy, öldürülen 4. ve son ABD başkanı olarak tarihe geçti.
Bu dört trajik suikast, ABD başkanlık tarihinin en karanlık sayfalarından bazılarını oluşturuyor. Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı Donald Trump'a yönelik silahlı saldırı ise bizlere ABD’nin bu kötü geleneğini terk etmediğini ve zaman zaman politikaya silahlarla yön verildiğini bir kez daha gösterdi.
