ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Kızıldeniz'deki su yollarında emniyet ve güvenliği artırma konusunda kararlılık sergileyeceklerini ifade etti. 

Austin, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın, Husilerin "istikrarı bozucu davranışlarını" azaltma yetkisi çerçevesinde, bu grup tarafından kullanılan yer altı silah tesislerine yönelik hedef alımlarının gerçekleştirildiğini duyurdu.

AB Liderleri Brüksel'de Toplandı AB Liderleri Brüksel'de Toplandı

Bu saldırıların, Husilerin bölgedeki sivil ve askeri gemilere karşı tehdit oluşturma yeteneklerini azaltma amacını taşıdığını vurguladı. 

Bakan Austin, Husilere ait yer altı silah depolarının hedef alınmasının, ABD'nin "düşmanlarının gizli tesislerini etkisiz hale getirme konusundaki becerisinin" bir göstergesi olduğunu belirtti. 

Husilerin, son bir yıldır Kızıldeniz, Bab Al-Mandeb Boğazı ve Aden Körfezi'nden geçen uluslararası gemilere karşı "pervasızca ve hukuksuzca" saldırılar düzenlediğini hatırlatan Austin, İran destekli grubun yasadışı eylemlerinin, uluslararası ticaretin akışını engelleyerek çevresel felaket risklerini artırdığını ve masum siviller ile Amerikan ve müttefik güçlerin hayatlarını tehdit ettiğini dile getirdi. 

Austin, "ABD, Amerikan yaşamlarını ve varlıklarını korumak, sivil hedeflere yönelik saldırıları caydırmak, seyrüsefer özgürlüğünü sağlamak ve bu su yollarında emniyet ile güvenliği artırmak için harekete geçmekte tereddüt etmeyecektir" şeklinde bir açıklama yaptı. 

Hava saldırılarında ABD Hava Kuvvetleri'ne ait B-2 Spirit uzun menzilli bombardıman uçaklarının kullanıldığını belirten Austin, ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) hasar değerlendirme çalışmalarının devam ettiğini ancak "sivil kayıplara dair bir durum olmadığını" ifade etti. 

Öte yandan, Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD ve İngiliz koalisyonuna ait uçakların, Sana ve Saada şehirlerine yönelik toplamda 15 hava saldırısı gerçekleştirdiğini bildirdi. Koalisyon uçaklarının, başkent Sana’nın kuzey ve güney kesimlerinde altı, Saada'nın doğusundaki Kehlan ve El-Ubla bölgelerine de dokuz saldırı düzenlediği öğrenildi. 

Kızıldeniz'deki mevcut duruma baktığımızda, Husilerin, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki olarak 31 Ekim 2023 tarihinden itibaren Yemen açıklarında, İsrailli şirketlere bağlı ticari gemilere el koyma eylemlerini sürdürdüğü ve bazılarına insansız hava araçları ve füzelerle saldırılar düzenlediği görülüyor. 

Bu durum, pek çok gemicilik şirketinin Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı almasına yol açtı. ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehdit altında olduğunu belirterek, 18 Aralık 2023 tarihinde Husi güçlerine karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adıyla çok uluslu bir "deniz görev gücü" kurulduğunu açıkladı. ABD güçleri, bu süreçte Yemen'den fırlatılan füzeleri ve kamikaze dronları da etkisiz hale getirdiğini duyurdu. 

Ayrıca, Avrupa Birliği (AB) Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliği için 19 Şubat'ta Aspides misyonunu başlatırken, İtalya da 5 Mart’ta bu misyona katılarak komutayı üstlendi. Kızıldeniz, Akdeniz ile Avrupa ve Asya arasındaki en kısa bağlantıyı sağlayan Süveyş Kanalı üzerinden küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sinin aktığı önemli bir bölge olarak öne çıkıyor.

Kaynak: AA