Hitler, bu kitabı 1923’teki başarısız darbenin ardından hapisteyken yazmıştır. Kitap, hem bir kişisel otobiyografi hem de bir siyasi manifesto olarak tasarlanmış ve Hitler’in ideolojik vizyonunu geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlamıştır.
Hitler’in Kitabı Yazma Amacı Nedir?
Hitler, "Mein Kampf"ı yazarken Almanya’daki sağcı hareketleri birleştirmeyi ve siyasi arenada yeniden güç kazanmayı hedefledi. Kitap, bir yandan siyasi bir hiciv, diğer yandan kişisel anılardan oluşur ve Yahudi etkisi hakkında yaydığı rahatsız edici fikirleri geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlar. Hitler’in bu eseri, Almanya’daki ırkçı ve antisemitik ideolojilerini yaymak için bir propaganda aracı olarak kullanıldı.
Kitabın İçeriği ve Irkçı İdeolojiler
"Mein Kampf"da Hitler, ırkçılığı ve antisemitizmi temel ideolojiler olarak sunar. Aryan ırkının üstünlüğünü vurgularken, Yahudileri bu üstünlüğü tehdit eden bir "parazit" olarak tanımlamaktadır.
Bu fikirler, dönemin etkili düşünürlerinden, özellikle de Joseph-Arthur, Comte de Gobineau ve Houston Stewart Chamberlain’den etkilenmiştir. Gobineau’nun "İnsan Irklarının Eşitsizliği Üzerine Deneme" adlı eseri ve Chamberlain’in "Almanlık" vurgusu, Hitler’in düşüncelerinde önemli bir rol oynamıştır.
Holokost ve "Kavgam"
Hitler, "Kavgam"da Yahudilerin toplu imhasını doğrudan talep etmese de, kitabın antisemitik düşünceleri Holokost’un temellerini atmıştır. Bazı akademisyenler, Hitler’in 1920’lerde Yahudileri yok etme fikrini düşündüğünü öne sürerken, bazıları ise Holokost’un yıllar süren planlamaların bir sonucu olduğunu savunmaktadır. "Kavgam", Holokost’a giden ideolojik bir temeli oluşturur.
"Mein Kampf"ı Okumalı mısınız?
2016 yılında Almanya’da notlu eleştirel baskısı yayımlanan "Mein Kampf", tarihsel ve ideolojik bağlamda incelenmesinin önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Magnus Brechtken, kitabın anlaşılmasının gelecekte benzer ideolojilerin ortaya çıkmasını engellemeye yardımcı olacağını belirtirken, Jeremy Adler ve Michael Bryant gibi akademisyenler, kitabın okunmasının tehlikeli ve gereksiz olduğunu savunur. Bryant, kitabın antisemitik düşüncelerinin derinliğini anlamak açısından faydalı olabileceğini ifade ederken, Brechtken ise kitabın tarihsel bağlamını anlamanın benzer ideolojilerin önlenmesi için gerekli olduğunu vurgulamaktadır.
