Almanya'da 23 Şubat 2025’te gerçekleştirilecek erken genel seçimler, ülkede üç yıldır süren siyasi belirsizliği sona erdirme fırsatı olarak öne çıkıyor. Seçim süreci, koalisyon hükümetinin çözülmesi, güvenoyu talebi ve olası koalisyon anlaşmaları ile şekillenecek. Almanya'da sosyal, ekonomik ve dış politikada önemli değişimlerin habercisi olan bu erken seçim, ülkenin geleceği için kritik bir eşik teşkil ediyor.

Siyasi Kriz ve Koalisyonun Çöküşü

Almanya'daki mevcut üçlü koalisyon, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratik Parti'nin (FDP) oluşturduğu bir hükümetten oluşuyor. Ancak, FDP’nin hükümetten çekilmesi ile başlayan siyasi kriz, 6 Kasım 2024’te hükümetin azınlık durumuna düşmesine yol açtı. Bu gelişme, şansölye Olaf Scholz’un meclisteki çoğunluğu kaybetmesiyle sonuçlandı ve 23 Şubat 2025 için erken seçim kararı alındı.

Güven oylamasının olumsuz sonuçlanması durumunda seçim tarihinin 23 Şubat 2025 olarak belirlendiği açıklandı. Almanya'da şansölye tarafından alınan bu karar, 2021’den itibaren süregelen siyasi belirsizliği sona erdirme adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yeni hükümetin kim tarafından kurulacağı ve hangi koalisyonlarla iktidara geleceği, seçim sonrası netleşecek.

Güvenoyu ve Erken Seçim Yolu

Alman Anayasası’na göre, şansölyenin güvenoyu alamaması durumunda, Federal Meclis feshedilerek erken seçim yapılabilir. Şansölye Scholz, 16 Aralık’ta meclisten güvenoyu almazsa, 23 Şubat 2025’te erken seçim gerçekleşecek. Ancak, seçim sürecine girmeden önce koalisyon hükümetinin içindeki sorunlar çözülmeye çalışılacak.

Güvenoyunun olumsuz sonuçlanması durumunda, hükümetin çözülmesiyle seçim sürecine geçilecek. Bu süreç, Almanya’daki siyasi istikrarı yeniden sağlama noktasında bir dönüm noktası olacak. Seçimden sonra muhtemel koalisyon görüşmeleri, ülkedeki siyasi dinamikleri belirleyecek.

Seçim Kampanyasında Gündem Maddeleri

Almanya’daki erken seçim kampanyasında, ekonomik kriz, hükümetin başarısızlıkları ve Ukrayna’daki savaşın etkileri önemli başlıklar arasında yer alacak. Şansölye Scholz'un, koalisyon ortaklarıyla yaşadığı gerilimler ve hükümetin çözülmesi, seçim kampanyasında sıkça tartışılacak. Bu süreçte, Almanya'nın dış politikasına dair önemli kararlar da alınacak. Özellikle, Almanya'nın Ukrayna'ya silah yardımı konusunda yaşadığı ayrılıklar ve tartışmalar, seçim sürecinin ana konusu olacak.

Koalisyon Olasılıkları ve Yeni Başbakan Adayları

Almanya'da bu seçimde dört başbakan adayı yarışacak: CDU/CSU’nun lideri Friedrich Merz, SPD’nin başbakan adayı Olaf Scholz, Yeşiller’in başbakan adayı Robert Habeck ve aşırı sağcı AfD’nin başbakan adayı Alice Weidel. Anketlere göre, CDU/CSU ve AfD, en yüksek oy oranlarına sahip partiler olarak öne çıkıyor. Bu durum, seçim sonrası koalisyon görüşmelerinin daha da karmaşık hale geleceği bir ortam yaratıyor.

Seçim Sonrası Koalisyon Olasılıkları

Seçim sonrasında muhtemel koalisyon seçenekleri arasında CDU/CSU ve Yeşiller arasındaki bir anlaşma, SPD ile büyük koalisyon ya da yeni bir üçlü koalisyon gibi farklı seçenekler öne çıkıyor. Ancak, bazı partiler arasındaki geçmişteki anlaşmazlıklar, yeni koalisyonların kurulmasında zorluklar yaratabilir. Öte yandan, AfD ile koalisyon kurma ihtimali hemen hemen tüm partiler tarafından reddediliyor.

Almanya'da Seçim Sonrası Siyasi Hedefler

Seçim sonrasında kurulacak yeni hükümetin hedefleri, ekonomik büyümeyi teşvik etmek, Ukrayna’daki savaşın etkilerini hafifletmek ve içki ve güvenlik politikalarında reform yapmaktır. Özellikle Almanya'nın Avrupa Birliği ile olan ilişkileri, yeni hükümetin kararlarıyla şekillenecek. ABD-Almanya ilişkileri de seçim sonrasında önemli bir gündem maddesi olacak.

Anketlere göre, CDU/CSU partileri, yüzde 32-33 ile lider konumda. SPD ise yüzde 15 ile üçüncü sırada yer alıyor. AfD’nin yükselişi devam ederken, Yeşiller ve FDP seçim barajını geçmeyi umut ediyor. Sonuç olarak, koalisyonlar konusunda farklı senaryolar gündeme gelebilir.

Tayvan Çevresinde Çin Askeri Hareketliliği Artıyor Tayvan Çevresinde Çin Askeri Hareketliliği Artıyor

Kaynak: AA