Almanya, 2025 federal seçimlerine hazırlanıyor. 23 Şubat’ta yapılacak seçimlerde, toplam 59,2 milyon seçmen, 630 milletvekili belirlemek üzere sandığa gidecek. Bu süreçte 2,3 milyon genç ilk kez oy verecek. Ayrıca, 7,1 milyon yabancı kökenli seçmen, siyasi tercihlerinin yansımasını sandığa taşıyacak. Seçimlere katılacak 29 partinin 4 bin 506 adayı, 1422’si kadın olmak üzere meclise girmek için yarışacak.
Almanya'da yapılan seçim yasası değişiklikleri ile birlikte Federal Meclis’in büyümesini engellemek amacıyla milletvekili sayısı 630 ile sınırlandırıldı. Seçmenler bu seçimde, iki ayrı oy kullanacak. İlk oyla seçim bölgesindeki adayı, ikinci oyla ise partilerin belirlediği listede yer alan adayları seçebilecekler. Bu değişiklik, partilerin meclisteki sandalye dağılımını etkileyecek. Oy oranında yüzde 5’lik barajı geçebilen partiler meclise girecek; ancak bu barajı geçemeyen partiler, üç bölgeden doğrudan milletvekili çıkarmaları halinde parlamentoda temsil edilme fırsatı yakalayabilecek.
Başbakanlık Koltuğu için 5 Aday Yarışacak
Seçimlerde başbakanlık için yarışacak 5 aday bulunuyor. Mevcut Başbakan Olaf Scholz, Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarafından yeniden aday gösterildi. Scholz’un başbakanlık dönemi, Almanya'nın siyasi sahnesinde iz bıraktı ancak popülaritesi son dönemde düşüş yaşadı.
Ana muhalefet partisi CDU/CSU, Friedrich Merz’i başbakan adayı olarak belirledi. Merz, parti içindeki sert muhalefetiyle dikkat çekiyor. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi, Alice Weidel’i başbakan adayı olarak sunuyor. Weidel, popülist bir figür olarak tanınıyor ve geçmişteki açıklamalarıyla sıkça gündeme geliyor.
Yeşiller Partisi, Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck’i başbakan adayı olarak gösterdi. Habeck, çevre politikaları ve enerji dönüşümü alanındaki çalışmalarıyla öne çıkıyor.
Sol Parti’nin eski üyesi Sahra Wagenknecht, kendi partisini kurarak başbakanlık için adaylığını koydu. Ancak, partisinin meclise girme şansı çok düşük görünüyor.
Seçim Anketleri ve Koalisyon İhtimalleri
Son anketlerde, CDU/CSU’nun yüzde 28 oy oranıyla birinci sırada yer aldığı görülüyor. Aşırı sağcı AfD ise yüzde 21 ile ikinci sırada. Hükümetin büyük ortağı SPD'nin oy oranı yüzde 16, Yeşiller’in ise yüzde 14 civarında. Sol Parti ise son haftalarda popülaritesini artırarak yüzde 8’e yükseldi.
Anket sonuçlarına göre, tek bir parti tek başına hükümet kurmak için yeterli milletvekili sayısına ulaşamayacak. Bu durum, zorlu koalisyon müzakerelerini gündeme getirecek. AfD'nin yükselişi, özellikle eski Doğu Almanya bölgelerinde, ülkedeki siyasi dengeyi etkileyebilir. Seçim sonrası hangi partilerin hükümet kuracağı, barajı aşan parti sayısına göre şekillenecek.
Seçim Yasası Değişiklikleri
Seçim yasasında yapılan değişikliklerle birlikte, sandık başına gitme süreci de değişti. Seçmenler, sandık başında yerel saatle 08.00’den 18.00’e kadar oy kullanabilecekler. 16 eyalette 675 bin kişi, seçimlerin düzenli ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için görev alacak.
Almanya’daki seçimler, sadece ülkenin siyasi geleceğini değil, aynı zamanda Avrupa’nın en güçlü ekonomilerinden birinin yöneticilerini belirleyecek. Seçim sonuçları, Almanya'nın iç ve dış politikalarındaki yönelimleri büyük ölçüde belirleyecek ve Avrupa'da önemli bir dönemeç olacak.