Altının ons fiyatı, merkez bankalarının faiz politikalarındaki değişim ve jeopolitik gelişmelerin etkisiyle Temmuz-Eylül döneminde yüzde 13,2 oranında yükselerek 2016 yılından bu yana en yüksek çeyreklik kazancını elde etti.
Jeopolitik gerilimler, özellikle bu yıl altına olan talebi artırarak, yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltti.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizlerinde indirime gitmesinin ardından oluşan talep artışı beklentisi de altının ons fiyatını yukarı taşıyan en önemli etkenlerden biri oldu.
2024'ün üçüncü çeyreğinde 2.685,61 dolarla rekor seviyeye ulaşan altın, Temmuz-Eylül dönemini yüzde 13,2 artışla 2.634,70 dolardan kapattı.
Bu artış, altının 2016'dan bu yana kaydettiği en yüksek üç aylık kazanç olarak kayıtlara geçti. Altının ons fiyatı, en son 2016'nın ilk çeyreğinde yüzde 16,2 oranında değer kazanmıştı.
Yatırımcıların güvenli liman arayışı, özellikle Orta Doğu’daki gerilimler nedeniyle altın fiyatlarını yükseltti. Merkez bankalarının devam eden altın alımları da fiyatların yükselmesinde önemli bir rol oynadı.
Analistler, Fed’in faiz indirimlerine başlaması ve merkez bankalarının altın alımlarının yanı sıra altının güvenli liman özelliğinin güçlenmesiyle birlikte, altının ons fiyatının 2.900 dolar seviyelerine kadar çıkabileceğini öngörüyor.
Öte yandan, düşük faiz oranları da faiz getirmeyen altının elde tutulmasının maliyetini azaltarak altına olan ilgiyi artırıyor.
Asya’dan gelen talep, altın fiyatlarındaki yükselişi destekleyen bir diğer önemli faktör oldu. Analistler, özellikle Çin gibi ülkelerde ekonomik belirsizlikler ve gayrimenkul ile hisse senedi piyasalarındaki risklerin, yatırımcıları altına yönelttiğini belirtti.
Uzmanlar, değerli metaller arasında özellikle altının güvenli liman olarak öne çıktığını ve jeopolitik risklerin fiyatların yükselmesinde büyük rol oynadığını vurguluyor.
Tahvil faizlerindeki düşüş de altının fiyatlarındaki artışı destekleyen diğer bir faktör oldu.
Orta Doğu’daki gerilimlerin yanı sıra, Rusya-Ukrayna krizi ve ABD başkanlık seçimlerine yönelik belirsizlikler de altın fiyatlarının yükselmesinde etkili oldu.
Çin’de yaşanan ekonomik zorluklar ve emlak sektöründeki sıkıntılar karşısında yatırımcıların güvenli liman arayışı, bu ülkeden gelen talebi artırdı.
Diğer bir değerli metal olan gümüş de Temmuz-Eylül döneminde yüzde 6,9 oranında değer kazanarak 31,2 dolara yükseldi.
Gümüş üretiminin küresel çapta yavaşlaması ve endüstriyel talebin artması, bu metalin fiyatının yükselmesine neden oldu.
Analistler, üretim hızındaki düşüş ve güçlü talep nedeniyle gümüş piyasasında arzın talebi karşılayamama riskinin oluşabileceğine dikkat çekti.
Gümüş, otomobil, güneş paneli, mücevher ve elektronik imalatında yaygın olarak kullanılan bir metal olarak öne çıkıyor. Analistler, Çin’in güneş paneli üretiminde kullandığı gümüş ithalatını artırabileceğini ifade etti.
ABD başkanlık yarışında Demokrat aday Kamala Harris'in, petrol bağımlılığını azaltmak için "çeşitli enerji kaynaklarının" destekleneceğini açıklamasının ardından, gümüş fiyatlarında yükseliş gözlendi.
Analistlere göre, 2025 yılına kadar gümüşün ons fiyatı 40 doları görebilir. Ekonomik iyileşmelerin emtia piyasasına olumlu yansıması durumunda gümüş, en çok etkilenen metallerden biri olabilir. Paladyum fiyatlarının da bu gelişmelerden olumlu etkilenmesi bekleniyor.
Son olarak, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesi de altın ve gümüş fiyatlarına olumlu yansımaya devam ediyor.
