Altın standardı, bir devletin para biriminin değerini belirli bir miktar somut altına bağlayan modelin adıdır. Söz konusu model, 19. yüzyılın başlarından 1. Dünya Savaşının sonuna kadar, yaklaşık yüzyıl boyunca dünya genelinde geçerliliğini korumuştur.
Altın standardı ile para birimlerinin değeri ile altın arasında doğrudan bir ilişki kurarak, uluslararası ticarette dengenin kurulmasını hedeflenmiştir. Her ülkenin para birimi, belirli bir miktar altın karşılığında değiştirilme garantisi sunuyordu. Bu sistem, dünya ekonomisinde güvenilir bir para birimi kaynağı olarak kabul görmüştür. Çünkü altın sınırlı bir kaynak olduğundan, enflasyon ve para arzı üzerinde sıkı bir denetim sağlanacağına inanılmıştır.
Fakat 20. yüzyılın başlarından itibaren, özellikle I. Dünya Savaşı'nın getirdiği iktisadi güçlükler ve büyük savaş masrafları, altın standardının sürdürülebilirliğini zorlaştırdı. Savaş dönemlerinde ülkeler genellikle ekonomik ve mali ihtiyaçlarını gidermek maksadıyla para basma eğilimindeydi, bu da altın standardı sistemi ile örtüşmeyen bir durumdur. Çünkü o güne kadar basılan paranın somut bir altın karşılığı söz konusuydu.
Altın standardının terk edilmesiyle birlikte, dünya ekonomileri daha esnek ve kompleks bir sistemle idare edilmeye başlanmıştır. Yeni sistemde, basılan paranın değeri daha çok piyasa şartlarına ve iktisat politikaların etkisine bağlı hale gelmiştir