Milli yüzücü ve ressam Yusuf Akgün Altındağ Belediyesi'nin her hafta gerçekleştirdiği Salı Sohbetlerinin bu haftaki konuğu oldu. ‘Engelsiz Kariyer’ konulu söyleşide Yusuf Akgün’ün ilham veren hayat hikayesi büyük beğeni topladı.
Iğdır’da Başlayan Büyük Mücadele
Iğdır'da 6 yaşındayken yüksek gerilim hattında elektrik akımına kapılması sonucu iki kolunu da kaybeden milli yüzücü ve ressam Yusuf Akgün, yaşadığı tüm zorluklara rağmen azmini ve inancını hiç kaybetmediğini söyleyerek, "6 yaşında iki kolumu kaybettim. Maddi imkansızlıklardan dolayı Çocuk Esirgeme Kurumu'nda 18 sene kaldım. Çocuk Yuvası'nda kalırken, 8 yaşında ağzımla kalem tutmaya başladım. 9-10 yaşlarında karalama yapmaya başladım. Çizgi romanlarda, spor dergilerindeki karakterleri çizme hevesiyle 25 senedir ağzımla ve ayağımla çizim yapıyorum” dedi.
Ankara'da yüzde yüz bursla bir vakıf üniversitesinde Moda Tasarım ve Tekstil Mühendisliği bölümünde lisans eğitimini tamamladığını belirten Akgün, “2012 yılında üniversite bittikten sonra toplumun biraz daha farkındalığını artırmak amacıyla, engellilik kavramına daha bilimsel yaklaşılması için seminerler ve konferanslar düzenlemeye başladım. 2016 yılında başladığım Bilim ve Toplum Çalışmaları Yüksek Lisans Programı'ndan sonra bu işi artık uzmanlık alanı haline getirdim. Uluslararası müsabakalarda milli forma giyerek ülkemizi temsil ettim. Türkiye'de ulusal ve uluslararası alanda bugün 30 bin üzerinde engelli bireye engelsiz eğitim veriyorum. Kickboks, atletizm, yüzme gibi spor dallarında büyük başarılar elde ettim. Başta Milli Muharip Kaan uçağı olmak üzere, Aksungur İHA- SİHA, TEBER-82 gibi projelerde hem tanıtım yüzü olarak, hem de desenleme ve logolama kısmında yer alıyorum" bilgilerini verdi.
Mücadele Etmek Kazandırdı
Akgün, hayatta en önemli duygunun kendi kendine yetebilmek olduğuna dikkat çekerek "Öz bakımımı yapabilmek, toplum içerisinde veya çekirdek ailede var olduğumu gösterebilmenin mücadelesini verdim. Her anlamda birilerine muhtaç kalıyorsunuz. Bunlarla bir şekilde baş etmem gerekiyordu ve yöntemler geliştirdim. Mücadele etmezsem daha zorlu bir sürece gireceğimi düşündüm. Mücadelenin sonunda kazanan ben oldum" diyerek duygularını dile getirdi.
Söyleşisi büyük beğeni toplayan Akgün, katılımcılara engelli bireylere yönelik empati geliştirmek için bazı aktiviteler de yaptırdı. Katılımcılardan ağızlarında kalem tutarak isimlerini yazmalarını ve ellerini kullanmadan bardaktan meyve suyu içmelerini isteyen Akgün, herkesin bir gün engelli olabilme ihtimali olduğunun altını çizdi.
Ankara’dan son dakika haberleri için bizi takip edin!
