İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yıl dönümü, Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı Taceddin Dergahı'nda anlam dolu bir törenle kutlandı. Bir Yıldız, Bir Hilal, İlelebet İstiklal temasıyla gerçekleşen programda, Ersoy’un torunu duygusal bir konuşma yaparak, marşın milletin bağımsızlık mücadelesinin en güçlü ifadesi olduğunu belirtti.
Mehmet Akif Ersoy’un Ruhuna Saygı Duruşu
104 yıl önce kabul edilen İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olmaya devam ediyor. İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yıl dönümü, yazarının da bulunduğu ve marşını kaleme aldığı, Altındağ'da bulunan Taceddin Dergahı'nda anıldı.
'Bir Yıldız, Bir Hilal, İlelebet İstiklal' temasıyla düzenlenen tören, duygusal ve anlamlı anlara sahne oldu.
Mehmet Akif Ersoy'un Torunu: "Bu Marş Bir Milletin Ruhudur"
Kutlama programı, saygı duruşu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı eşliğinde okunan İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Kur'an-ı Kerim okundu ve etkinlikte Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon Ersoy duygusal bir konuşma yaptı.
Ersoy, İstiklal Marşı'nın sadece bir şiir olmadığını, bir milletin bağımsızlık mücadelesinin en güçlü ifadesi ve manevi mirası olduğunu vurguladı.
"Akif'in Kalemi, Milletin Geleceğine Işık Oldu"
Selma Argon Ersoy, "İstiklal Marşı yalnızca bir milletin zaferini anlatan bir şiir değildir. Aynı zamanda o milletin ruhunu, inancını, azmini, karakterini en güçlü şekilde ortaya koyan bir destandır. Akif, bu marşı yazarken yüreğinde milletin acısını, sinesinde vatan aşkını taşıyordu" şeklinde duygusal bir açıklama yaptı.
Ersoy, Akif’in ideallerinin ve inancının, Sebilürreşad Dergisi tarafından yaşatıldığını belirterek, "Sebilürreşad, yalnızca bir dergi değil, Akif’in ruhunun, mücadelesinin kalemidir. Bu marşın ruhunu yaşatmak ve anlamak için sadece anmak yetmez, aynı zamanda Akif gibi düşünmek ve onun mücadelesine sahip çıkmak gerekir” dedi.
İstiklal Marşı'nın Ruhunu Geleceğe Taşımak
Mehmet Akif Ersoy’un mücadelesine duyulan derin saygı, bu özel günde bir kez daha gözler önüne serildi. Ersoy, "Akif, hiçbir zaman şahsi menfaatler peşinde koşmamıştır. Makam ve mevki için kalemini eğip bükmemiştir. Sadece hakikat uğruna yazmış, konuşmuş ve yaşamıştır. Bugün bizlere düşen görev de budur. İstiklal Marşı'nın ruhunu yaşamak, bağımsızlık iradesini korumak ve Akif'in milletine duyduğu sevdayı geleceğe taşımaktır" dedi.
Sebilürreşad’a ve Akif’in Mirasına Vefa
Törenin sonunda, Sebilürreşad Dergisi’nin Akif’in ideallerine sadık kalma çabaları ve bu çerçevede gerçekleştirilen panel, sergi ve diğer etkinlikler hakkında da konuşuldu. Ersoy, bu etkinliklerin sadece geçmişi anmakla kalmayıp, aynı zamanda Akif’in ruhunu kuşanarak, onun mücadelesine sahip çıkma fırsatı sunduğunu belirtti.
İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yılı, sadece bir anma değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin hatırlatılması ve güçlendirilmesi adına büyük bir anlam taşıdı. Bugün, İstiklal Marşı’nın kabulü ve Akif’in mirası, daha da güçlü bir şekilde geleceğe taşındı.