Programın konuğu, Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Dr. Büşra Bişkin ve Dr. Tuğçe İnan oldu. Sunuculuğunu Burak Balcı'nın üstlendiği programda, akıllı ulaşım sistemlerinin trafiği nasıl iyileştirebileceği ve otonom İHA uygulamalarının geleceği üzerine detaylı bilgiler paylaşıldı.
Akıllı Ulaşım Sistemlerinin Trafiğe Etkisi
Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Tuğçe İnan, akıllı ulaşım sistemlerinin trafiği nasıl daha verimli hale getirdiğini anlatırken, bu sistemlerin sadece trafik yoğunluğunu değil, aynı zamanda hava koşullarını, yol durumunu ve sürücü davranışlarını da dikkate alarak trafik akışını optimize ettiğini belirtti. İnan, akıllı trafik ışığı sistemlerinin, yoğun saatlerde bile daha az bekleme süresi sunduğunu vurguladı.
Dr. İnan, bu tür sistemlerin temelde üç bileşenden oluştuğunu belirterek, şunları kaydetti:
“İlk olarak, sensörler aracılığıyla toplanan veriler, trafik ışıklarının zamanlamasını otomatik olarak düzenler. İkinci olarak, bu veriler gerçek zamanlı olarak sürücülere aktarılır, böylece yolcular hangi rotaların daha hızlı olduğunu öğrenebilir. Üçüncü olarak ise, tüm bu veriler, trafik yoğunluğunu tahmin etmek için kullanılır ve böylece sürücüler, trafik akışını daha verimli bir şekilde yönlendirebilir.”
Bu tür yeniliklerin sadece trafik sıkışıklığını çözmekle kalmayıp çevre dostu bir alternatif sunduğunu ifade eden İnan, “Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, trafik yoğunluğunu göz önünde bulunduracak olursak, akıllı ulaşım sistemleri, tıkanıklığı önemli ölçüde azaltarak, hem zaman hem de yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu da karbon salınımını minimize eder ve çevre dostu bir çözüm sunar” dedi.
Dünya Genelindeki Başarı Örnekleri
Dr. Tuğçe İnan, dünya genelinde akıllı ulaşım sistemlerinin başarıyla uygulandığı örnekler üzerinde de durdu. Singapur’un, akıllı trafik yönetim sistemleriyle dikkat çektiğini belirten İnan, burada trafik ışıkları ile sürücüler arasında doğrudan iletişim sağlayan bir altyapının kurulduğunu vurguladı. İnan, “Singapur, akıllı ulaşım sistemlerini en verimli şekilde kullanarak, trafik akışını en üst seviyeye çıkardı. Trafik ışıkları, sürücünün hızına göre ayarlanıyor ve böylece gereksiz beklemeler engelleniyor. Bu sayede, şehirdeki genel trafik yoğunluğu önemli ölçüde azaltıldı.” dedi.
Hollanda'nın ise yeşil ışık dalgaları sayesinde trafik akışını hızlandıran sistemleri uyguladığını belirtti. Bu sistemde, sürücüler belirli bir hızla ilerlediklerinde yeşil ışıklar ardı ardına yanarak, onların duraklama yapmadan hedeflerine ulaşmalarını sağlıyor. “Bu tür sistemlerin Türkiye’de de hayata geçirilmesi, özellikle büyük şehirlerdeki trafik sorununa çözüm olabilir. Türkiye’nin büyük şehirlerinde zaman zaman karşılaşılan trafik sıkışıklığı, bu tür uygulamalarla ciddi oranda azaltılabilir.” diyen İnan, dünya genelindeki bu uygulamaların Türkiye’ye de adapte edilebileceğini ifade etti.
Türkiye’de Akıllı Ulaşım Sistemlerinin Durumu
Ankara'da da akıllı ulaşım sistemlerinin uygulanmaya başlandığını belirten Dr. Tuğçe İnan, EGO otobüslerinin geliş saatlerinin takip edilebilmesi ve hız koridorlarının devreye girmesi gibi gelişmeleri örnek gösterdi. Ancak, Türkiye’deki mevcut akıllı ulaşım sistemlerinin daha etkili çalışabilmesi için daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğunu belirten İnan, “Gerçek zamanlı verilere erişim sağlandığında, sistemlerin verimliliği önemli ölçüde artacaktır. Bu veriler, sistemin öğrenme yeteneğini artırır ve sürekli olarak daha doğru tahminlerde bulunmasına olanak tanır.” dedi.
Ayrıca, özellikle büyük şehirlerde toplu taşıma araçları ile bireysel araçlar arasında entegrasyonun sağlanmasının önemine değinen İnan, “Örneğin, toplu taşıma araçlarının yol durumuna göre rotalarının değiştirilmesi, daha verimli bir ulaşım sağlanmasını sağlar. Bu, hem trafik akışını iyileştirir hem de yolcuların daha hızlı bir şekilde ulaşım sağlamasına olanak tanır.” diyerek bu tür entegrasyonların yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Otonom İHA Uygulamaları ve Geleceği
Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Büşra Bişkin ise otonom insansız hava araçları (İHA) üzerine yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Dr. Bişkin, özellikle İHA'ların rotalama algoritmalarını geliştirme ve otonom sistemlerin entegre çalışması üzerine yaptığı araştırmalarla ilgili önemli bilgiler sundu. Bişkin, “Otonom İHA'lar, önceden programlanmış rotalarla çalışırken aynı zamanda çevresel faktörlere de uyum sağlayabiliyor. Bu, gelecekte lojistik, acil yardım ve hatta ulaşım gibi alanlarda büyük bir devrim yaratabilir.” dedi. Dr. Bişkin, Türkiye’nin bu alanda hızlı bir gelişim gösterdiğini ve yeni uygulamalarla bu teknolojinin etkinliğinin artırılmasının önemini vurguladı.
Akıllı Ulaşım Sistemlerinin Geleceği ve Türkiye’deki Potansiyel
İnan ve Bişkin, Türkiye’de akıllı ulaşım sistemlerinin uygulanabilirliğine dair umut verici açıklamalarda bulunarak, üniversitelerle yapılacak iş birliğiyle bu sistemlerin daha verimli hale gelebileceğini ifade etti. İnan, “Üniversiteler ve özel sektör arasında kurulacak güçlü iş birlikleri, bu alandaki gelişmeleri hızlandıracaktır. Ayrıca, toplumsal farkındalık arttıkça, vatandaşlar da bu teknolojilere daha sıcak bakacaktır” dedi.
Teknolojik Yatırımlar ve Yapay Zekâ Uygulamaları
Son olarak, Dr. Tuğçe İnan, Türkiye'nin teknolojiye yaptığı yatırımlar ve yapay zekâ uygulamaları konusunda daha fazla adım atılması gerektiğini vurgulayarak, "Yapay zekâya yıllık milyarlarca dolar yatırım yapan teknoloji şirketlerinin büyüklüğüyle kıyaslandığında, bizim de bu alanda ciddi yatırımlar yapmamız gerekiyor. Mevcut teknolojileri kendi kültürümüze ve sorunlarımıza uyarlayarak bu teknolojiyi verimli kullanmalıyız" dedi.
İnan, akıllı ulaşım sistemlerini, insansız hava araçları gibi teknolojilerle entegre etmeyi amaçladıklarını belirterek, "Veri olmadan sağlıklı bir analiz ve proje yapmak mümkün değil. Bu yüzden veriye dayalı çalışmalara öncelik vermeliyiz" diye ekledi.