Ankara Altındağ'da küçük bir atölyede, ahşaba hayat veren bir usta var: Nevzat Özbay. Çocukluğundan bu yana ahşapla iç içe yaşayan Özbay, sanatıyla yalnızca eserler üretmiyor duyguları, düşünceleri ve toplumsal mesajları da işliyor. Gençlere ilham veren Nevzat ustanın hikayesi, kendine has özellikleri ve düşünce yapısı ile dikkat çekiyor.

Ahşabın Ruhunu Sanata Dönüştüren Usta

1946 yılında Kayseri'de bulunan Pınarbaşı Kazancık köyünde doğan Nevzat Özbay’ın çocukluk yılları, bozkırın sonsuz ufkunda özgürlük hayalleri kurarak geçti.

Özbay ahşap üzerine kurulmuş olan hayatı ile ilgili, "Ahşap, canlı ve organik bir madde; yaşamın kaynağı. Uzunyayla bozkırlarında ağaca hasret büyüdük. Bu yüzden ahşaba olan sevgim içimde kendine has bir yere sahip" dedi.

Çocukluk yıllarından itibaren ahşap ile ilgilenen Özbay, ahşapla ilk temasını o yıllarda kurdu. Eğitim hayatı boyunca da ahşaptan kopmadı; Kayseri Sanat Enstitüsü'nde çarık dikmeyi, deri işlemeyi öğrenirken, bir yandan da el emeğini sanatla birleştirmenin yollarını aradı.

1969 yılında Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nden mezun oldu ancak diplomasını alamadan yaşam yolculuğuna devam etti.

Sanatla Hayata Tutunan Eller

Ahşap oymacılığı Nevzat Özbay için yalnızca bir zanaat değil, bir yaşam felsefesi. Eserlerine yön verirken kalbini ve aklını birlikte çalıştırdığını vurgulayarak "El, beynin uzantısı olmalıdır. Benim elimden çıkan eserler aslında aklımın eseridir" şeklinde konuştu.

Atölyesinde verdiği derslerde de gençlerle bu bakış açısını paylaşıyor. Gençlerin sanat ve yaşamda özgür bireyler olarak varlık göstermesi konusunda hassas olduğunu vurgulayan Özbay, "Gençlere önem vermeli, önlerini açmalıyız. Gençler toplumun ön tekeridir, rotayı onlar belirler" dedi.

Ahşapta Buluşan Halk ve Devlet

Çapraz Bulaşma Sağlığınızı Nasıl Tehdit Ediyor? Çapraz Bulaşma Sağlığınızı Nasıl Tehdit Ediyor?

Özbay’ın atölyesindeki en dikkat çekici eserlerden biri, Aşık Veysel ve Eflatun’u aynı kütükte buluşturduğu özel çalışması.

Bu eserle, derin bir toplumsal mesaj veriyor:
"Aşık Veysel ve Eflatun'u aynı kütüğe işledim ve hiç bir araya gelemeyecek olan halkı ve devleti birleştirdim."

Sanatını Ezilenlere Adamış Bir Usta

Nevzat Özbay, yıllardır ahşapla kurduğu bağı sadece sanatla değil, insan sevgisiyle de yoğuruyor. Hayatının her döneminde emeğin ve dayanışmanın savunucusu olan Özbay, "Ben yüreğimi, ellerimi ve zihnimi her zaman ezilenlere adayacağım diye söz verdim. Ömrüm yettiği kadar da bu sözü tutacağım" diyerek ustalığını yalnızca yetenekle değil, yürekle de büyüttüğünü ifade ediyor. Onun eserlerinde hem doğaya duyulan sevgi hem de insana verilen değer açıkça hissediliyor.

Sanatla Direniş

Özbay, sanatını yalnızca estetik bir üretim değil, bir duruş olarak da görüyor.

Sanatı hakkında, "Ben yüreğimi, ellerimi ve zihnimi her zaman ezilenlere adayacağım diye söz verdim. Ömrüm yettiği kadar da bu sözü tutacağım" diyor.

Ankara'nın Altındağ sokaklarında bir atölyede başlayan bu hikaye, ahşabın sıcak dokusunda hayat buluyor. Geçmişin direncini ve geleceğin umudunu taşıyan eserlerle devam ediyor.

Muhabir: Tuğba Ergen