NECMETTİN KURUCU

2007 yılından bu yana dernek faaliyetlerini yürüten Elâzığ Harput Kültür Derneği, Keçiören ve Ankara’daki bütün toplumla paylaşmaya ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak etkinlikler yaparak mahalli kültürleri yakınlaştırmaya ve insanları kaynaştırmayı amaçlıyor. Dernek Başkanı Süleyman Kürklüoğlu, Ticari Hayat Gazetesi’ne verdiği röportajda teşekkürlerini sunarak şöyle devam etti:

Öncelikle Elazığ Harput  Kültür Derneği’ne  hoş geldiniz. Keçiören Tepebaşı’nda Estergon Kalesi’nin üst tarafında belediyeye ait yerimizde sizleri karşılamaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Emekli bir askerim. Kültürümüze hizmet etmek için arkadaşlarımla birlikte derneğimizin faaliyetlerini yürütmekteyim. Elâzığ’ımızın milliyetçi, devletçi ve cemiyetçiliğinin yanında birliği beraberliği seven bir yapısı vardır. Elazığ doğunun kalkanıdır diyebilirim. Ankara’da Sivil toplum kuruluşları ve cemiyet bakımından faal bir yapımız vardır. Ankara’da ilçelerle beraber 5 tane derneğimiz,1 federasyonumuz bulunmaktadır.” dedi.

Altındağ'da Su Kesintisi (7 Eylül 2024) Altındağ'da Su Kesintisi (7 Eylül 2024)

Her ayın 23. Gününde dernek merkezinde toplanarak çeşitli konularda konferanslar ve kürsübaşı sohbetleri düzenlendiğini belirten Kürklüoğlu, “Dernek üyelerimiz, hemşehrilerimiz ve Keçörenli dostlarımızla çeşitli paylaşımlar yaparak birlik ve beraberlik içerisinde olmaya devam ediyoruz. Dernek, yapılan bütün etkinliklerde, Keçiören’li dostlarımızın, sivil toplum kuruluşları ve başta Keçiören Belediye Başkanlığı olmak üzere resmî kuruluşların desteğini almaktayız.” dedi.

Alanında uzman konuklarla beraber gerçekleştirilen söyleşilere değinen Kürklüoğlu, "Karşılıklı soru cevap faslı yaklaşık 1.5 saat sürer. Geleneksel hale getirdiğimiz yöremizin manilerinden özellikle konuklarımıza çekiliş yaptırılarak seçilen maniyi yüksek sesle okutma etkinliğimiz olur. Ondan sonra karşılıklı sohbetler ve tanışma aşaması olur, sonrasında şarkı türkü hevesimiz vardır, şarkı ve türkü söyler dostlarımızla beraber neşeli bir gece geçiririz.” diye belirtti.

Zengin ve Köklü Anadolu Mutfağı

Kürklüoğlu, geleneksel  Elazığ mutfak kültürünün, Türk mutfak kültürünün izlerini taşıdığına değinerek lezzetlerden ise şöyle bahsetti: “Tarihi Oğuzlara kadar uzanan tutmaç, umaç aşı, anamaşı, kara kavurma gibi yemekler günümüzde  halen varlığını sürdürmektedir. İklime, coğrafi özelliklerine ve yörede yetişen ürün çeşitliliğine göre şekillenen yemeklerin  bir çoğu yalnızca Elazığ’a özgüdür. Elazığ mutfağı, 150 - 200 yemek çeşidine sahip olan, zengin ve köklü bir Anadolu mutfağıdır. Başta Harput olmak üzere bazı yerlerde de sadece iki öğün yemek bulunmaktadır. Birisi kuşluk vakti dediğimiz yani sabah ile öğlen arası yemekler diğeri de ikindi ve akşam arasındaki yemeklerdir. Sofrada ekmek çok önemli bir yer tutar. Ekmek çeşitlerinin zenginliğine bakılınca da bu daha iyi anlaşılacaktır.”

Kültür denildiği zaman halk müziği ve folklor akıllara geldiğini belirten Kürklüoğlu, “Elazığ kültürünün bütüncül ve etkisini geniş bir alana yayan kültür adamı Fikret Memişoğlu’nu burada rahmetle anıyorum. Halk Oyunlarımızı, türkülerimizi ve kültürümüzü yurtdışında en iyi şekilde temsil etmiştir. Bu geleneğimizi büyük bir onurla sürdürmekteyiz. Ayrıca Halk oyunlarının mahalli özellikler göstermesinde yöre insanının yaşama biçimi, tarihi, geçmişi, ırsiyeti ve yörenin coğrafi yapısı en önemli etkendir." dedi.

Mumlu Dans: Çayda Çıra

Özellikle Elazığ denilince halk oyunlarının önemli bir yer tutmasından söz eden Kürklüoğlu, Çayda çıra oyununun özelliklerine değindi. Kürklüoğlu, “Bütün dünyada mumlu dans olarak ülkemizde de Çayda çıra olarak bilinen oyun, Elazığ’ın başta gelen oyunudur, diğer oyunların isimleri sırasıyla halay, avreş, üç ayak, ağır halay (ağırlama), temürağa, keçike, bıçak, kalkan kılıç, çepik; sadece kadınların oynadığı gelin oyunu, şeve, kırma oyunudur. Türkülü olarak oynanan oyunlarımız ise delilo, fatmalı (nure), tamzara, büyük ceviz, güvercin, ısfahan ve leblebicidir. Elazığ müzikli halk oyunları davul, klarnet eşliğinde oynanılır.” diye konuştu.

Ankara’da Elazığlı hemşehrilerinin yoğun yaşadığını ve birlik içerisinde olduklarının da altını çizen Kürklüoğlu, Ankara’daki Elazığlıların çoğunlukla  Keçiören’de bulunduğuna değinerek “Keçiören Belediyesi’nin zaman zaman yapmış olduğu uluslararası Ramazan etkinliği ve hemşeri buluşmalarına katılırız. Burada Elazığ kültürünü tanıtırız, gelen misafirlerimizi ağırlarız, yöresel lezzetlerimizden ikram ederiz. Her yıl Ramazan ayında iftar yemeğimiz olur. Hemşehri sayımıza göre yemek hazırlarız. Derneğimize komşu bulunan kütüphanede bulunan gençlerimizi soframızda ağırlarız, iftar yemeğimize davet ederiz. En haz aldığım taraf gençlerle yemek yiyip ve onlarla sohbet etmektir.” dedi.

Geleneksel Tavla

Üyelerin boş zamanlarda hobi edindiğini dile getiren Kürklüoğlu, “Derneğimizde üyelerimize yönelik oyun olarak yalnızca tavla var. Canımız sıkıldığında tavla oynarız. Öyle zaman geçiririz. Tavla demişken her sene mayıs ayında tavla turnuvası yaparız. Tabi ciddi bir turnuva oluyor zarlar fincanla atılıyor. Kitap okuma alanımızda üyelerimiz kitap okumakta bazen güzel buldukları bölümleri veya şiirleri yüksek sesle paylaşımda bulunmaktalar.” dedi.

Herhangi bir konuda ihtiyacı olan hemşerilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz diyen Başkan Kürklüoğlu yardımlaşma konusunda ise şu ifadelere yer verdi: “Örneğin hemşehrilerimizin hastanede bir işi olursa hemen yanında oluruz. Öğrencilere burs verme ve ona benzer şeyleri, vakfımıza yönlendiriyoruz. Vakfımız ile sürekli irtibat halindeyiz, fikir birliğimiz vardır. Dostlarımızı gerektiğinde de oraya sevk ederiz.”