İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Parkı odaklı olaylarla bağlantılı olduğu iddia edilen menajer Ayşe Barım hakkında yürütülen soruşturmayı tamamladı.
Hazırlanan iddianamede, Barım’ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan yargılanması talep edildi. Savcılık, Barım için 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası istedi.
İletişim Kayıtları ve Sosyal Medya Paylaşımları Delil Olarak Gösterildi
İddianamede, Ayşe Barım’ın Gezi olayları sırasında Çiğdem Mater, Osman Kavala ve Mehmet Ali Alabora gibi isimlerle yoğun iletişim içinde olduğu belirtildi. Bu kişilere ait telefon görüşmeleri, mesajlaşmalar ve HTS kayıtları dosyada yer aldı. Barım’ın yönettiği ajansa bağlı sanatçılar aracılığıyla sosyal medya üzerinden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı gibi etiketlerin yayılmasını organize ettiği de vurgulandı. Bu paylaşımlar, olayların büyümesinde etkili bir unsur olarak değerlendirildi.
Sanatçılar Üzerinden Organizasyon Sağlandığı İddia Edildi
Barım’ın, ajansına bağlı sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı’nda toplanmalarını sağladığı öne sürüldü. HTS kayıtlarına göre bu buluşmaların sonucunda bazı sanatçıların megafonla bildiri okudukları ve olaylara doğrudan katıldıkları belirtildi. Savcılık, bu yönlendirmelerin planlı ve organize bir stratejinin parçası olduğunu, olayların kitlesel hale gelmesinde Barım’ın etkili rol üstlendiğini kaydetti.
Şiddet Ortamı ve Terör Örgütlerine Zemin Hazırlama Suçlaması
İddianamede, Gezi süreciyle birlikte ülkede oluşan kaotik ortamın, terör örgütlerinin faaliyetlerini kolaylaştırdığı belirtildi. PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi örgütlerin eylem yapabilecekleri uygun koşulların sağlandığı savunuldu. Barım’ın bu ortamın oluşmasında medya ve sosyal medya üzerinden etkili bir rol oynadığı ifade edilerek, hükümete karşı cebir ve şiddet içeren girişimlere zemin hazırladığı ileri sürüldü.
Gezi Davası Sanıklarıyla Yoğun İrtibat Kurduğu Tespit Edildi
Savcılık, Barım’ın Gezi olaylarının kilit isimlerinden Çiğdem Mater, Osman Kavala ve Mehmet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibata geçtiğini belirtti. İddianamede yer alan bilgilere göre; Barım, Alabora ile 3 kez, Mater ile 14 kez, Kavala ile ise 39 kez telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Barım’ın, ajansına bağlı sanatçıları yönlendirme, planlama ve sahaya sürme konusunda aktif rol oynadığına dikkat çekildi.
Yargılama Süreci Başlıyor
Tüm bu bulgular ışığında hazırlanan iddianame, İstanbul’daki ilgili ağır ceza mahkemesine sunuldu. Mahkeme iddianameyi değerlendirerek dava sürecini başlatacak. Ayşe Barım’ın yargılanacağı davada, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı eylemlere yardım ettiği gerekçesiyle 30 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gelişmeler ve duruşma tarihine ilişkin bilgiler kamuoyu ile paylaşılmaya devam edecek.