FURKAN ERKAN
D'interiors Ankara İç Mimarlık & İnşaat ofisi bütçe dostu iç tasarım önerileri sunuyor. Ofisin kurucusu Didem Tan, konuyla ilgili fikirlerini paylaştı.
Didem Tan, farklı gelir gruplarına hizmet verirken, fonksiyonel, estetik ve kullanıcı dostu mekânlar oluşturmayı amaçladığına dikkat çekerek şu açıklamaları yaptı:
Her Gelir Grubunu Düşünmek Gerekiyor
''Kullanıcı dostu mekanlar oluşturma amacına ulaşırken her gelir grubunun kendine özgü ihtiyaçları, beklentileri ve kısıtlamaları olduğunu anlamak önemli bir kıstastır. Bu çerçevede optimize edilmiş tasarım çözümleri sunmayı hedefliyorum. Her gelir grubunun kendine özgü ihtiyaçları ve beklentileri olduğundan, tasarım yaklaşımımı bu unsurları göz önüne alarak esnek bir şekilde ayarlıyorum. Her seviyede kaliteli ve kullanıcı odaklı tasarım sunmayı hedefliyorum, çünkü bence iyi tasarım, her bütçeye uygun olan tasarımdır. Farklı gelir gruplarıyla çalışırken özelleştirme yerine modüler çözümler sunmaya çalışarak, bütçe dengesini sağlamaya özen gösteriyorum. Önemli olan mevcut bütçeyle mümkün olan en iyi sonucu elde etmektir. Çok fonksiyonlu mobilyalar ve mekânın esnek kullanımı gibi stratejilerle, kaliteli ve kullanışlı mekânlar oluşturabiliriz.''
Kullanıcı Dostu Tasarımlarda Pek Çok Faktör Devreye Giriyor
İç Mimar Didem Tan, kullanıcı dostu tasarımlar oluşturmada pek çok önemli faktörün yer aldığına da işaret ederek şunları söyledi:
''İlk olarak, kullanıcı ihtiyaçlarına dikkat ediyorum. Bu tür projelerde kullanıcıların temel ihtiyaçları genellikle fonksiyonellik ve dayanıklılık oluyor. Ancak, bunu estetik ve konforu göz ardı etmeden yapmak, profesyonellik gerektiren bir dengeleme işidir. Malzeme seçiminde, uygun fiyatlı ama kaliteli materyaller kullanmayı amaçlıyorum. Örneğin, laminant veya MDF paneller, estetik açıdan doğal ahşaba yakın bir görünüm sağlıyor ve maliyeti çok daha uygun. Aynı şekilde, taş yerine yüksek kaliteli seramik veya porselen fayans kullanıyorum. En iyi fiyat-performans dengesini sağlayacak malzemeleri araştırıp uygulamaya çalışıyorum. Malzemelerin uzun ömürlü olması için doğru kurulum teknikleri ve uygun yüzey işlemleri büyük önem taşıyor. Ayrıca müşteriyle sürekli iletişim halinde olmak, tasarım sürecini daha verimli hale getiriyor. Dolayısıyla, projenin her aşamasında müşterinin beklentilerini ve bütçe kısıtlamalarını göz önünde bulundurarak, en uygun çözümleri sunabiliyorum. Kullanıcı dostu bir tasarımla ihtiyaca uygun, uzun ömürlü ve estetik bir sonuç elde edebiliyoruz.
Daha Düşük Bütçeli Tasarımlar Yaratmak Mümkün
Mimar Tan, daha düşük bütçeli tasarımlarda esnek ve çok fonksiyonlu alanlar yaratmakla ilgili de şu aşamalardan söz etti:
''Öncelikle müşterinin yaşam tarzını, ihtiyaçlarını ve alışkanlıklarını dikkatlice inceliyorum. Örneğin, bir evde çalışma alanı, oyun alanı ve yemek alanını bir arada sunabilecek bir tasarım, daha az metrekareyle daha çok işlevsellik sağlayabilir. Modüler mobilyalar burada devreye giriyor. Yatakların altına çekmeceler eklemek, yemek masalarını katlanabilir veya genişletilebilir yapmak, oturma gruplarını yatak olarak da kullanabilecek şekilde tasarlamak gibi. Duvar üniteleri, raflar veya dolaplar konusunda da yaratıcı oluyorum. Örneğin, bir TV ünitesi kitaplık, mini bar ve depo alanı olarak da tasarlanabilir.
Zemin planını mümkün olduğunca açık tutmaya çalışıyorum. Açık planlar mekânı daha geniş ve ferah gösterirken, farklı aktiviteler için de kolayca yeniden düzenlenebilme imkânı sunuyor. Odalar arasında kayar kapılar veya katlanabilir paneller kullanarak, alanın farklı zamanlarda farklı işlevler görmesini sağlıyorum.
Renk ve aydınlatma seçenekleri de esneklik açısından önemlidir. Nötr renkler ve stratejik yerleştirilmiş aydınlatma, mekânın atmosferini kolayca değiştirmeye yardımcı olur. Ayrıca, LED şeritler veya akıllı lambalar gibi enerji verimli aydınlatma seçenekleri hem uzun ömürlüdür hem de enerji tasarrufu sağlar. Tüm bu unsurları dikkate alarak, esnek ve çok fonksiyonlu bir tasarım yaratmaya çalışıyorum. Bu tasarımın müşterinin yaşam tarzına, ihtiyacına ve zevkine uygun olmasına da özen gösteriyorum. Bu yüzden, müşteriyle sürekli iletişim halinde olmak ve onları tasarım sürecine dâhil etmek, elde edilecek sonucun kalitesini artırıyor. Esnek ve çok fonksiyonlu alanlar yaratmak, mekânı en iyi şekilde kullanmanın yanı sıra müşterinin yaşam kalitesini artırmak anlamına gelmektedir.''
Tasarruf Sağlamak Öncelik
Hem kaliteden taviz vermeden hem de uygun fiyatlar açısından müşterilere birçok alanda tasarruf sağlamaya öncelik veren Didem Tan açıklamalarına şöyle devam etti:
''Kısa vadede tasarruf sağlamak için genellikle, yüksek kalite ve uygun fiyatı bir araya getiren yerel üreticiler ve tedarikçilerle çalışmayı tercih ediyorum. Bu şekilde, nakliye ve lojistik maliyetlerini en aza indirmiş oluyorum. Müşteriye birden fazla seçenek sunarak, ihtiyaca en uygun olanı seçmesine de yardımcı oluyorum. Örneğin, yerine göre laminant bir zemin kaplama yerine lüks vinil kaplama öneriyorum ki bu, fiyat açısından daha uygun olabilir. Uzun vadede tasarruf sağlamak için ise dayanıklı ve enerji verimli malzemeler ve çözümler öneriyorum. Örneğin, enerji tasarruflu LED aydınlatma, iyi yalıtılmış pencereler ve duvarlar, su tasarruflu musluklar ve duş başlıkları gibi. Yine, malzeme seçiminde uzun ömürlülüğü ve bakım kolaylığını göz önünde bulunduruyorum. Örneğin, kolay temizlenebilen ve aşınmaya dayanıklı zemin malzemeleri veya leke tutmayan kumaşlar gibi. Ayrıca, müşterilere hangi alanlarda tasarruf sağlamaları konusunda rehberlik ediyorum. Bütçe dostu tasarımlar oluştururken hem kısa hem de uzun vadede tasarruf sağlayacak, sürdürülebilir ve fonksiyonel çözümler sunmayı hedefliyorum. Müşterinin ihtiyacına ve yaşam tarzına en uygun seçenekleri bir araya getirerek, kaliteli bir yaşam alanı oluşturmayı amaçlıyorum.''
Tasarımda Erişilebilir Lüksü
Daha düşük bütçelerle tasarımda erişilebilir lüksü yaratmak konusunda da Didem Tan şunları söylüyor:
''Bir iç mimarla çalışmak “sadece lükse kaçmaktır” algısını yıkmaya çalışıyorum. “En pahalı olan her zaman en iyidir” diye yanlış bir algı var. "Tasarımda erişilebilir lüks" yaratma fikri, kaliteli ve estetik bir yaşam alanı oluşturmayı, daha uygun maliyetlerle mümkün kılmak için benimsediğim bir anlayış. Burada önemli olan, lüksü yalnızca pahalı malzemeler veya markalarla eşdeğer görmemek, daha çok mekânın atmosferini, fonksiyonelliğini ve dayanıklılığını ele almaktır. Öncelikle, erişilebilir lüksü sağlamak için detaylara büyük önem veririm. Örneğin, kaliteli aksesuarlar, şık fakat uygun fiyatlı duvar sanatı veya dekoratif objeler, bir alanın lüks olduğunun hissedilmesine katkıda bulunabilir. İyi tasarlanmış bir aydınlatma planı, uygun maliyetli bir çözüm olabilir ve atmosferi tamamen değiştirebilir. Dikkat çekici bir “odak noktası” yaratmak da uygun maliyetli bir yoldur. Bu, bir şömine, bir sanat eseri veya dikkat çekici bir mobilya parçası olabilir. Odak noktası, lüks bir hissiyat yaratırken, tasarımda kullanılan diğer bir element uygun fiyatlı ve fonksiyonel olabilir. Müşterilere, belirli bir alanda yatırım yapmalarını ve diğer alanlarda tasarruf etmelerini öneririm. Örneğin, oturma odası gibi çok vakit geçirilen bir alanda kaliteli bir kanepe veya iyi bir TV sistemi tercih edilebilir. Diğer taraftan, misafir odası gibi daha az kullanılan alanlarda daha ekonomik seçenekler düşünülebilir. Müşterinin ihtiyaçlarına ve zevklerine göre yerel tasarımcılarla veya sanatçılarla işbirliği yapmayı da unutmam. Yerel ürünler hem uygun fiyatlı olabilir hem de o mekâna özgü bir hava katabilir. Yerel el işi ürünler veya antikalar, lüks bir atmosfer yaratmada harikalar yaratabilir.''