Nallıhan’da Yüzde 50 Hibeli Patates Tohumu Dağıtımı Başlıyor Nallıhan’da Yüzde 50 Hibeli Patates Tohumu Dağıtımı Başlıyor

Osmanlı mimarisinin en büyük ustalarından Mimar Sinan’ın Ankara’daki tek eseri olan Cenabi Ahmet Paşa Camii, başkentin Ulucanlar semtinde yer almaktadır. Tarihi ve mimari değeriyle öne çıkan bu yapı, 1565 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri ve Anadolu Beylerbeyi Cenabi Ahmet Paşa’nın vefatının ardından inşa edilmiştir.

Mimar Sinan’a ait eserleri derleyen “Tezkiret-ül Ebniye” ve “Tuhfetü’l Mimarin” adlı kaynaklarda, caminin bizzat Sinan tarafından yapıldığı açıkça belirtilmektedir. Bu yönüyle yapı, sadece dini bir mekan olmanın ötesinde Osmanlı döneminin sanat ve estetik anlayışını yansıtan önemli bir mimari miras olarak kabul edilir.

Başkentte Mimar Sinan'ın Tek Eseri Cenabi Ahmet Paşa Camii2

Klasik Osmanlı Mimarisinin Zarif Örneği

Ankara taşı ile inşa edilen cami, kare planlı (13,9 x 13,9 metre) bir ibadet alanına sahiptir ve merkezi bir kubbe ile örtülmüştür. Tek kubbeli yapısı ve klasik Osmanlı tarzını yansıtan sadeliğiyle dikkat çeker. Caminin son cemaat yeri, dört mermer sütunun taşıdığı üç küçük kubbe ile örtülüdür. Ortadaki kubbe daha büyük; yanlardakiler ise biraz daha küçüktür.

İç mekanda, beyaz mermerden yapılmış sade mihrabı, zarif minberi ve giriş kapısı öne çıkar. Aydınlatma, 32 adet sivri kemerli pencere ile sağlanırken, kubbenin oturduğu kasnakta da 16 pencere yer almaktadır.

Bir Külliyeye Dönüşen Mekan

Cami yalnızca bir ibadet alanı değil; aynı zamanda bir külliye niteliği taşımaktadır. Avlusunda Cenabi (Hayali) Ahmet Paşa Türbesi, Azimi Türbesi ve arka kısmında Osmanlı Mezarlığı yer alır. Bu bütünlük, yapının sadece mimari değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi bir değer taşımasını sağlar.

Zaman içerisinde cami çeşitli onarımlardan da geçmiştir. 1883, 1887 ve 1940 yıllarında gerçekleştirilen bu restorasyon çalışmaları sayesinde yapı günümüze ulaşabilmiştir.

Ankara’nın En Eski Camilerinden Biri

Cenabi Ahmet Paşa Camii, başkentin en eski camilerinden biri olmasının yanı sıra, Mimar Sinan’ın Ankara’ya bıraktığı tek mimari iz olarak öne çıkar. Ulucanlar Caddesi’nde yer alan bu yapı, şehrin hem dini hem de tarihi belleğinde önemli bir yere sahiptir.

Muhabir: Nida Yağmur Mercan