Bir kişinin enerjisini yansıtan ve kişilik özelliklerini belirten renkli bir aura olduğuna inanmak, bazıları için anlamlı olabilir. Ancak bilim dünyasında bu tür iddiaların karşılığı bulunmamaktadır.

Auraların bilimsel kökeni genellikle yanıltıcı terimlere dayandırılır. Bu iddialar, mistik deneyimlerle bilimsel terimleri karıştırarak "bilinç seviyesi" veya "enerji yayılımı" gibi ifadeler kullanır. Ancak bu terimler nörobilimde farklı anlamlar taşır ve auraların gerçekliğini destekleyen veriler mevcut değildir.

Bilime Göre Auralar Hakkındaki Gerçekler Görsel 2

Aura Nedir?

Auralar, belirli bir anlamda, bir kişinin çevresinde bulunan ve genellikle belirli kişisel özellikleri temsil eden görünür renk alanları olarak tanımlanır. Yeni Çağ inancına göre, her bireyin etrafında bir enerji alanı bulunur ve bu aura, kişinin ruh halini veya karakter özelliklerini yansıtır. Örneğin, kırmızı aura liderlik ve güçle, yeşil aura ise şefkatli ve besleyici bir kişiyi temsil eder. Ancak bu tür tanımlamaların bilimsel bir dayanağı yoktur.

Auraların Kaynağı

Auraların kökenleri, bilimsel gerçeklikten uzak bir şekilde açıklanır. Bazı kişiler, her insanın ve vücudunun her molekülünün enerji yaydığını öne sürer. Bu tür ifadeler, bazı insanların auraların varlığına inanmalarının sebeplerinden birini oluşturur. Ancak "bilinç düzeyi" gibi terimler, bir sinir bilimci için, uyanıklığı tanımlayan tıbbi terimlerdir, metafizik bir tanım değildir. Sinestezi gibi duyusal bozuklukları hesaba kattığımızda bile, auraların varlığına dair hiçbir kanıt yoktur.

Tarihsel Arka Plan

Auralar, Viktorya dönemi (1837-1901) gibi mistik deneyimlerin ve okült inançların yaygın olduğu bir dönemde popülerlik kazanmıştır. Bu dönemde sanayi devriminin etkisiyle hızlı sosyal ve teknolojik değişimler yaşanmaktaydı. Birçok insan ruhsal tatmin arayışı içinde ruh çağırma seansları, hipnoz ve medyumluk gibi çeşitli yöntemlere yöneldi. Bu süreçte fotoğrafçılığın gelişmesiyle, Kirlian fotoğrafçılığı gibi yöntemler ortaya çıktı. Bu teknikler, nesnelerin etrafında enerji alanları oluşturduğuna dair yanlış bir izlenim yarattı.

Bilime Göre Auralar Hakkındaki Gerçekler Görsel 3

Çakralar ve Auralar Arasındaki İlişki

Çakralar, vücudumuzdaki enerji odakları olarak düşünülür ve her biri farklı renklerle temsil edilir. Örneğin, kök çakrası kırmızı ile, taç çakrası ise mor ile ilişkilendirilir. Ancak, modern çakra sistemleri tarihsel olarak Teozofi ve eski Hint metinlerinden türetilmiştir. Auralar, bu çakraların belirli özelliklerini temsil ettiği iddia edilse de, bilimsel bir dayanağı yoktur.

Yanlış Bilgi ve İnternetin Rolü

Auralar hakkındaki karışıklığın bir kısmı, internet üzerinden yayılan yanlış bilgilerden kaynaklanmaktadır. Auraların gerçekliği üzerine tartışan birçok makale, bilimsel geçerliliğini kaybetmiş konulara değinmektedir. Örneğin, bazı makaleler auraların bilimsel olarak kanıtlanmadığını belirtmesine rağmen, yine de bunları gerçek gibi ele alarak okuyucuları yanıltmaktadır.

Zeugma Mozaik Müzesi Ziyaretçi Rekoru Kırdı Zeugma Mozaik Müzesi Ziyaretçi Rekoru Kırdı

Sinestezi ve OBE Araştırmaları

Bazı araştırmalar, auraları açıklamaya çalışırken sinestezi ile olan ilişkisini incelemektedir. Sinestezi, duyusal verilerin farklı algılamalarla yorumlanmasıdır. Ancak, yapılan çalışmalar, aura görme ve sinestezinin fenomenolojik ve davranışsal olarak farklı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, beden dışı deneyimler (OBE) yaşayanların, aura benzeri renkler gördüklerini söylemesi, bu deneyimlerin hayal gücüyle ilgili olduğunu ortaya koymaktadır.

Muhabir: Nida Yağmur Mercan