"Aynı düşüncede ve aynı yapıda insanlar birbirini korur" veya "toplumda uygun olmayan işleri yapan kişilerin kendilerini haklı çıkartmak için haklılıklarını savunmak adına benzer kişileri şahit göstermesi" anlamına gelen bozacının şahidi şıracı atasözünün doğuş hikâyesi bir hayli merak ediliyor.
Toplumda sıkça kullanılan bu atasözü, genellikle yalancıları veya yanlış işler yapan kişileri nitelendirmek için kullanılıyor.
Atasözünün doğuşunun nasıl olduğuna inanılan farklı hikâyeler bulunuyor. Ancak en fazla bilinen bir hikâyesi bulunuyor.
Özellikle Osmanlı döneminde revaçta olan boza kışın ve şıra ise yazın tüketiliyordu. Bozanın bitmesiyle ardına hemen şıra, şıranın bitmesiyle ise boza satışa sunuluyordu.
Boza ve Şıra'nın sarhoşluk etkisi verdiğinin düşünülmesiyle bu içecekler yasaklanmış. Bunun gibi olumsuz koşullarda bozacı ve şıracı birbirini kollar ve savunurmuş.
Rivayetlere göre bu atasözünün hikâyesi günümüze böyle gelmiş.
