Binlerce yıldır Çin'de, bir adam evlenmemiş olarak ölürse, ruhunun tatminsiz olacağı ve yaşayan akrabalarını rahatsız edeceği inancı hâkimdir. Bu batıl inancı düzeltmek için, ölen bekâr erkekler için "hayalet evlilik" adı verilen bir gelenek uygulanır. Bu ritüelde, ölen adam için bir gelin bulunur ve ölümünden sonra onunla evlendirilirdi. Bu gelin, ölü bir kadın olmak zorundaydı.
Hayalet Evliliklerin Geleneksel Uygulaması
Geleneksel hayalet düğünleri, yaşayan çiftlerinkine benzer şekilde düzenlenirdi. Düğünde yemek, içmek ve sosyalleşmek gibi etkinlikler olurdu. Damadın ailesi, gelinin akrabalarına nakit hediyeler verirdi. Ancak, bu ritüelin ürkütücü yanı, gelinin mezarından çıkarılıp, hayatında hiç tanımadığı yeni hayalet kocasının yanına yeniden gömülmesiydi.
1949'da, Çin hükümeti ülkeyi eski ve verimsiz geleneklerden uzaklaştırma çabasıyla hayalet evlilikleri yasakladı. Ancak, bekâr olarak ölen bir adamın ruhunun huzursuz olacağı inancı ve damgası devam etti. Çoğu Çin vatandaşı, yasaya uyarak ölen bekâr için bir "un gelini" yaptırır. Buğday unu bir macun haline getirilir ve bir kadın şekline dönüştürülür, ardından geleneksel düğün makyajı uygulanır.
Karaborsa ve Hayalet Evlilikleri
Yasaklara rağmen, hayalet evlilikleri karaborsada devam etti. Çin ekonomisinin toparlanmasıyla, daha önce bunu karşılayamayan birçok kişi artık hayalet evlilikleri finanse edebiliyor. Ancak, bu ritüel için artık mezar soyguncuları kadın cesetlerini kazıp her birini 7.000 dolara kadar satıyor. Bu yılın başlarında, dört Çinli adam, kendilerine 40.000 dolara kadar kazandıran 10 cesedi çalıp sattıkları için iki yıla kadar hapis cezası aldı.
Hayalet çöpçatanlar da, mümkün olan en iyi eşleşmeyi düzenlemek için devreye giriyor. Bazen hastanelere gidip ölmekte olan kızların yaslı aileleriyle pazarlık yapıyorlar. 2006'da, altı kadın hayalet gelin olarak satılmak üzere öldürüldü.
Hayalet evlilikler, Çin kültüründe ölen kişinin ruhunun huzura kavuşması ve yaşayan akrabaların rahatsız edilmemesi için önemli bir ritüel olarak görülmektedir. Ancak, modern toplumda bu gelenek, etik ve yasal sorunlara yol açmaktadır. Bilimsel araştırmalar, bu tür ritüellerin kültürel ve sosyolojik etkilerini incelemekte ve toplumun bu geleneklere olan bakış açısını anlamaya çalışmaktadır.
