Başkent Ankara’da Cumhuriyet'in ilk yıllarından bugüne uzanan ve kentin ruhuna iz bırakan yapılar vardır. Bunlardan biri de Ankara Palas'tır. Başkentin merkezinde, tarihi Ulus semtinde, İkinci Meclis Binası'nın karşısında gururla duran bu bina, Türkiye'nin modernleşme ve değişim sürecinde önemli bir sembol olarak kabul edilmektedir.
1924-1927 yılları arasında inşa edilen Ankara Palas'ın hikayesi, başlangıçta Mimar Vedat Tek'in tasarımıyla başlar. Fakat yapım aşamasında maddi sıkıntılar meydana gelmesi sebebiyle Vedat Bey'in projeden ayrılmasıyla yeni bir dönem başlar. İşin tamamlanması için devreye giren Mimar Kemalettin Bey, yeni bir tasarım ortaya koyar ve başkente yakışan eşsiz bir eser kazandırır. Ne yazık ki, bu büyük projenin inşası sırasında Kemalettin Bey, hayatını kaybeder. Ancak, onun ruhu, Ankara Palas'ın duvarları arasında yaşamaya devam eder.
Ankara Palas, zamanla sadece bir otel değil, aynı zamanda Türkiye'nin siyasi, kültürel ve sosyal hayatının önemli bir merkezi haline gelir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında düzenlenen etkinlikler, özellikle de kadınların toplumsal yaşama aktif katılımını teşvik eden cumhuriyet baloları, bu binanın duvarları arasında gerçekleşir. Siyasetçiler, gazeteciler, sanatçılar ve yabancı devlet adamları, Ankara Palas'ın zarif salonlarında buluşur, fikir alışverişinde bulunur ve tarih yazan anları birlikte paylaşırlar.
Yapının kullanım amacı zaman içinde değişse de, ruhu ve önemi hiçbir zaman azalmaz. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından ofis ve sergi alanı olarak kullanıldığı dönemde bile, Ankara Palas'ın tarihi değeri her zaman korunur. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan büyük bir restorasyonla ise bu tarihi yapı, 1983 yılında "Ankara Palas Devlet Konukevi" olarak tekrar hizmet vermeye başlar.
Günümüzde ise bu tarihi yapı ‘Ankara Palas Müzesi’ ismiyle ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Ankara’dan son dakika haberleri için bizi takip edin!