Dijital şiddet, günümüzde artan dijital iletişim araçlarının yaygınlaşarak kitlelere yayılmasıyla birlikte mühim bir toplumsal problem haline geldi. Dijital iletişim araçları üzerinden şiddetin pompalanması ve meşrulaştırılması özellikle de çocukları ve gençleri olumsuz etkilemektedir. Söz konusu mecralarda hem tek tek kullanıcılar kötü niyetli kişilerin zorbalığına maruz kalabilir hem de şiddet olağan bir şeymiş gibi toplumun algısına yerleştirilebilir.

Dijital şiddete başvuranlar, kişilerin ses ve görüntülerini rızaya ve hukuka dayanmadan elde ederek haksız kazanç elde etmek isteyebilirler. Mağdur kendisine dijital şiddet uygulayan kişi ya da kişileri tanıyor olabilir veya bu kişiler yabancılardır. Bunun yanı sıra sahte haberler, linç kültürü, klavyelerden yayılan küfür ve iftiralar da dijital şiddet kapsamına görmektedir. Bu sebeple söz konusu şiddet türünün çok katmanlı olduğu ve çeşitli kesimlerin buna bilerek veya bilmeyerek alet olduğu göz önünde bulundurularak çözüm yollarını aranması gerekmektedir.

Kirlilik Cenneti Hipotezi Nedir? Kirlilik Cenneti Hipotezi Nedir?

Tüm bunların yanı sıra dijital şiddetin toplumda genel bir korku iklimi meydana getirme potansiyeli olduğu da unutulmamalıdır.  Söz konusu şiddet faaliyetleri hem bireyler hem de toplumlar için büyük riskler taşımaktadır. Bu riskin farkında olmak, önlemek ve müdahale etmek için temel adımları atmak önemlidir. Eğitim ve denetimin dijital şiddetle mücadelede kritik bir rol üstlendiği ıskalanmamalıdır. Artık sadece fiziki ortamlar değil, sanal ortamlar da kullanıcılar için güvenli hale getirilmelidir.

Muhabir: Utku Kabakcı