Handan IŞIKSAL'ın 7 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Düşünmek de Bir Çözüm
Sorunlarımız da günlük yaşamımızın bir parçası hâline geldi. Yüzyıllar öncesinden bugüne kadar insanoğlunun hayatında sorunsuz bir zaman dilimi hiç olmadı. Sadece kimine göre sorun olan bir konu, başkasının hayatında sorun olarak görülmedi.
O zamanlardan bugüne kadar problemlerin üstesinden nasıl geleceğimizin, nasıl başa çıkacağımızın veya bu sıkıntılarla bir daha karşı karşıya gelmemenin yollarını arıyoruz.
Aslında sorunlarımız bizim zihnimizde büyüttüğümüz kadar önemli veya büyükler. Var olan sorunları önemsiz olarak gördüğümüzde bunun olumsuz sonuçlarıyla karşılaşabiliriz. Ancak bu noktada onları gözümüzde aşırı büyütmek de hayatımızı olumsuz etkilemektedir.
Büyüttüğümüz sorunlarımız; iş, aile veya sosyal hayatımızda sıkıntılar yaratır. Problemlerimizin üstesinden gelmek için öncelikle düşünmeye başlarız. Düşünmek sadece zihinsel bir aktivite değil, aynı zamanda sorunların çözüm sürecine atılan ilk adımdır.
Bir konu hakkında yapmamız gereken şeyleri veya çözüm önerilerini zihinde tasarlamaya başlamak, sorunlarımızın çözüm süreci için attığımız bir adımdır. Düşünme süreci olmadan çözümler üretmeye başlayamayız. Problemlerin farkında olmak önemli bir noktadır.
Bu farkındalık, düşünce sürecini başlatmak için yeterli değildir. Sorunun kökenlerini anlamak, olası çözümleri değerlendirmek ve sonuçlarını öngörmek için düşünmek gerekir. Bu süreçte sorunların ötesine geçer ve daha derin anlamlara ulaşabiliriz.
Sıkıntıların asıl sebebini, kökenini veya varoluş nedenini daha derinden analiz etmek, daha etkili ve kalıcı çözümlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Sorunlar üzerine düşünmek, onlarla başa çıkmak için güçlü bir yöntemdir.