Tüketim toplumu, bireylerin sosyal yaşamlarını, kültürel değerlerini ve kimliklerini büyük ölçüde tükettikleri ürünler ve hizmetler üzerinden şekillendiren bir toplumsal yapıyı tanımlar. Bu toplumda, üretim ve hizmet sektörlerinden ziyade, insanların boş zamanlarını nasıl geçirdikleri, hangi ürünleri tükettikleri ve tükettikleri ürünlerin toplumsal statülerine nasıl etki ettiği dikkate alınır. Tüketim alışkanlıklarının, sadece maddi, somut ihtiyaçları karşılamanın ötesine geçtiği ve bireylerin yaşam biçimlerini belirlediği bu yapıda, tüketim objeleri yalnızca işlevsel amaçlarla değil, aynı zamanda kimlik edinme, prestij kazanma ve toplumsal aidiyet sağlama aracı olarak da tercih edilmektedir.
Tüketim toplumu, modern kapitalizmin etkisiyle gelişmiş, tüketimin merkezi bir değer haline geldiği, bireylerin iktisadi ve sosyal yaşamlarını dönüştüren bir yapıdır. Söz konusu yapının meydana gelmesi, endüstriyel üretim biçimlerinin değişmesi, üretim süreçlerinin hızlanması ve kitlesel üretimin artmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Üretilen malların çeşitlenmesi, medya ve reklamların güçlenmesi, tüketim odaklı kültürün aşılanması, insanların yalnızca fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaktan çok, psikolojik ve duygusal ihtiyaçlarını da ürünlerle karşılamaya yöneltmiştir.
Bireylerin daha fazla ve daha çeşitli ürünleri talep etmeye başlaması, aynı zamanda bu ürünlerin toplumsal anlam taşıyan simgeler haline gelmesine neden olmuştur. İnsanlar, sahip oldukları mallarla kimliklerini tanımlar, sosyal statülerini pekiştirir ve toplumsal normlara uyum sağlama çabası gösterirler. Bu durum, bireylerin tüketim tercihlerinin sadece kişisel zevklerinden değil, aynı zamanda toplumsal beklentilerden ve reklamların yönlendirdiği tüketim kültüründen de şekillendiğini gözler önüne sermektedir.
Tüm bunlardan dolayı tüketim toplumu, yalnızca ekonomik bir olgu değil, aynı zamanda kültürel düzene işaret etmektedir. Bireyler, tükettikleri ürünler aracılığıyla toplumsal ilişkilerini ve kimliklerini biçimlendirir. Tüketim, bireylerin boş zamanlarını değerlendirme şekillerini, toplumsal statülerini ve kimliklerini kurma biçimlerini belirleyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar.