Ekonomik safsatalar, genellikle yüzeyde mantıklı gibi görünen fakat derinlemesine çözümlendiğinde yanlış veya yanıltıcı olduğu gün yüzüne çıkan argümanlardır. İktisat biliminin karmaşıklığı ve kapsadığı geniş alan safsataların üretilmesi ve yayılmasında etkili olmaktadır. Bu safsatalar, basit ve çekici görünen, ancak ekonominin gerçekliği ve pratiği ile örtüşmeyen iddialardır.
Ekonomideki safsataların yaygın olmasının bir nedeni de, karmaşık ekonomik analizlerin çoğu kişi tarafından anlaşılmasının zor olmasıdır. Çoğunlukla insanlar karmaşık teorilerden uzaklaşarak, daha basit, sloganlaşmış bilgilere yönelme eğiliminde olurlar. İşte bu yüzeysellik sayasinde safsatalar geniş bir kitleye yayılır. Ayrıca bazı safsataların arkasına ideolojik amaçlar ve haksız kazançlar gizlenmiş olabilir.
Birçok ekonomik safsata, belirli bir olayın ya da politikaların yalnızca kısa vadeli etkilerini vurgular, uzun vadeli sonuçları ya da diğer faktörlerle olan etkileşimleri göz ardı eder. Hakikatle örtüşmeyen kalıplaşmış kimi savlar çok keskin bir şekilde ifade edildiğinde ve politika yapıcılar bunlar üzerinden kararlarını aldıklarında istenilen neticeyi almak mümkün olmayabilir.
Ekonomik safsataları tanıyabilmek ve çürütmek, doğru ekonomik kararlar verebilmek için olmazsa olmazdır.
Ekonomik analizlerde derinlemesine düşünmek, çeşitli bakış açılarını dikkate almak ve her iddiayı dikkatli bir şekilde mantık süzgecinden geçirerek isabetli necilere varmak son derece önemlidir. Bu nedenle devletler, şirketler ve bireyler ilk başta kulağa cazip gelen ekonomik safsataların rüzgarına kapılmamak için bilinçli hareket etmek durumundadır.