Ekonomik sistem, bir toplumun kaynaklarını nasıl kullandığını, mal ve hizmetlerin nasıl üretildiğini, ticaretinin nasıl yapıldığını ve bu üretimin toplumun tüm bireylerine nasıl dağıtıldığını belirleyen bir çerçevedir. Her ekonomik sistem, toplumların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla farklı ilkelere ve uygulamalara dayanır. Bu sistemin temeli, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamak için en etkin yolları bulmaktır. Kaynakların üretime tahsis edilmesi, toplumun üretim araçlarına sahip olanlar tarafından belirlenirken, bu kararlar genellikle devlet müdahalesi, piyasa mekanizmaları veya karma bir yapının etkisi altında şekillenir.
Ekonomik sistemlerin en yaygın türleri arasında serbest piyasa ekonomisi, planlı ekonomi ve karma ekonomi yer alır. Serbest piyasa ekonomisi, mal ve hizmetlerin arz ve talep kanunları doğrultusunda belirlendiği bir sistemdir. Burada devlet müdahalesi minimum seviyededir, ve üretim ile ticaret genellikle özel girişimciler tarafından yapılır. Planlı ekonomi ise devletin üretim araçlarını sahiplenip, kaynakları merkezi olarak planladığı bir yapıyı ifade eder. Karma ekonomi ise, bu iki sistemin karışımından oluşur; hem özel girişimlerin hem de devletin önemli rol oynadığı bir düzeni öngörür.
Ekonomik sistemin işleyişi, toplumsal yapıya, kültüre ve siyasi koşullara bağlı olarak farklılık gösterebilir. Sistemlerin değişimi, çoğu zaman toplumların ekonomik ihtiyaçlarına ve ideolojik değişimlerine paralel olarak gerçekleşir. Bir toplumun ekonomik yapısındaki değişiklikler, üretim şekillerinden, iş gücü dağılımına, gelir dağılımına kadar pek çok alanı etkiler. Bu sistemlerin etkinliği, sadece ekonomik büyüme ve üretim değil, aynı zamanda adaletli bir gelir dağılımı ve sosyal refah gibi faktörlerle de ölçülür.
