Ekonomik dalgalanmalar, hem doğrudan hem de dolaylı yollardan ruh sağlığımız üzerinde derin etkiler bırakabilir. Ekonomideki olumsuz gelişmeler, işsizlik, gelir eşitsizliği ve para biriminin değer kaybı gibi sorunları beraberinde getirir. Bu durumlar ise ekonomik krizler, sosyoekonomik düşüşler ve işten çıkarmalar gibi pek çok olumsuzluğu tetikler.
Ekonomik şartların kötüleşmesi, bireylerin işten çıkarılmasına ya da bekledikleri maaş artışını alamamalarına neden olabilir. Bu tür durumlar, kişilerin hayal kırıklığı, üzüntü ve çaresizlik gibi duygular hissetmesine yol açar. Bu bağlamda, ekonominin ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkileri olduğunu söyleyebiliriz. Gelirin yetersiz kalması veya hiç elde edilememesi, bireylerin kendilerini yetersiz hissetmelerine sebep olabilir. Yetersizlik duygusu, bireylerin bakımından sorumlu oldukları kişilerin ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını düşündükleri için öfke, kaygı ve diğer olumsuz duygulara kapılmalarına neden olur. Bu olumsuz duygular, bireylerin ilişkilerine ve günlük yaşamlarına da yansır, bu da ekonominin dolaylı etkilerine bir örnektir.
Ayrıca, ekonomik koşullar ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar, ekonomik kriz dönemlerinde depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikopatolojilerin arttığını göstermektedir.
Ekonomik Krizler Psikolojimizi Zedeliyor
Ekonomik sıkıntılar, çalışma ortamlarını da daha stresli hale getirir. İşten çıkarılmalar, maaş zamlarının yapılmaması ve yeni personel alımının durdurulması gibi durumlar, mevcut iş yükünün artmasına neden olur. Ekonomik durgunluk dönemlerinde işverenler, çalışanlardan daha yüksek performans bekleyebilir. Bu tür beklentiler, çalışanların iş yerindeki konforunu kaybetmesine ve çalışma ortamının daha gergin hale gelmesine yol açar.
İşini kaybetme korkusu yaşayan bireyler, bu kaygı nedeniyle mobbinge maruz kalabilir. İş tanımı dışındaki görevlerin yüklenmesi, çalışanların yoğun ve hızlı çalışmaya zorlanması gibi durumlar, çalışanların işlerini kaybetme tehdidi altında olduğunu hissetmelerine yol açar. Bu tür mobbing durumları, umutsuzluk, çaresizlik ve depresyon gibi duygusal sorunlara neden olabilir ve anksiyete, alkol kötüye kullanımı ve öfke patlamaları gibi daha ciddi psikolojik sorunları tetikleyebilir.
Ekonomik sorunlar karşısında mevcut koşulların ne zaman düzeleceği ve bu iyileşmenin ne kadar süreceği gibi belirsizlikler, bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkiler. Sürekli artan fiyatlar ve temel ihtiyaçların karşılanabilirliği gibi belirsizlikler, bireylerin belirsizliğe tahammül seviyesini düşürür. Bu da yoğun kaygıya neden olur ve bireylerin günlük yaşamını olumsuz etkiler.
