Isı, su ve ses yalıtımı konusunda Ankara'nın öncü firmalarından birinin sahibi genç iş adamı Adem Şahin ile Türkiye'nin enerji tasarrufunun ülke ekonomisine sağlayacağı katma değerin hayati önemine, sanayideki son duruma ve usta-çırak ilişkisine dair önemli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye'nin enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü yurt dışı kaynaklardan temin ettiğini kaydeden iş adamı Şahin, yapılacak küçük hamlelerle ülke ekonomisine milyarlarca dolar kazandırılabileceğini belirtiyor.

Gençlere, "Yaptığınız işe önce siz inanın ve idealleriniz uğruna zorluklara göğüs germeyi göze alın" diyen Şahin, bu felsefeyi benimseyen yatırımcıların başarısız olmasının söz konusu olmadığını vurguluyor.

"Böyle giderse sanayide 3-5 yıla kadar usta kalmaz" diyen Şahin, Türkiye'nin lokomotifi sanayi bölgelerinin yetişmiş ustalara ihtiyacı olduğunu belirterek, gereken çalışmaların hızla tamamlanmasının sanayideki ilerlemeyi artıracağını savunuyor.

Enerji Tasarrufu Türkiye'ye Milyarca Dolar Kar Ettirir Görsel 2

Sibel BAY: Adem Bey, öncelikle sizi ve firmanızı tanıyalım. Yaptığınız iş tam olarak hangi alanları kapsıyor? Isı, su ve ses yalıtımı işiyle uğraşıyorsunuz. Sıradan vatandaşın da anlayabileceği şekilde yaptığınız işi kısaca özetler misiniz? Bu işin karı, zararı nedir?

Adem ŞAHİN: 1979 doğumluyum. Aslen Yozgatlıyım. Askerden önce çeşitli işlerle uğraştım. Sonrasında, şu an yapmış olduğumuz ısı yalıtımı başta olmak üzere su ve ses yalıtımı ile ilgili işe başladık. 2000'li yıllardan itibaren bu alanda faaliyet gösteriyoruz. 2006 yılında Aypol çatısı altında 3-4 arkadaşımızla birlikte işe başladık. Zamanla işlerimiz büyüdü.

Türkiye'de son yıllarda büyük bir ivme ile artış gösteren yalıtım işine yöneldik. Isı yalıtımı, su yalıtımı ve ses yalıtımı yapıyoruz. Yaptığımız işte kesinlikle en iyi malzemeyi kullanıyoruz (püskürtme sprey yalıtım malzemesi). Yine su yalıtım malzememiz var ve onu da püskürtme sistemiyle uyguluyoruz. Polyurea denilen bir malzeme ile teraslarda, havuzlarda ve su depolarında uygulama yapıyoruz. Zemin çalışması yapıldıktan sonra polyurea püskürtülüyor. Bu malzeme istenilen renge boyanabilir ve oldukça kullanışlıdır. Çok uzun ömürlüdür ve fiziksel dayanıklılığı oldukça fazladır. Ayrıca, kullanıldığı yere göre araç ve yay trafiği olan alanlara da uygulanabilir. Sıradan malzemelerden çok farklıdır. Genellikle bütün yalıtımları püskürtme sistemiyle gerçekleştiriyoruz.

Isı Yalıtımı için Kullanılan Malzeme

Poliüretan köpük, ısı yalıtımında kullandığımız bir malzemedir ve bu malzeme de püskürtme sistemiyle uygulanır. Ahırlarda, mantar çiftliklerinde çatı içlerinde ısı camları bulunuyordu; şimdi bunun yerine bu sistemi kullanıyoruz. Fabrika çatılarında da sıklıkla tercih ediliyor. Küflenme, ısı kaybı ve nemlenme gibi sorunlara karşı oldukça etkili bir malzemedir.

Sibel BAY: İsteyen herkes evine bu ısı yalıtımı malzemesinden yaptırabilir mi?

Adem ŞAHİN: Tabii ki, isteyen herkes yaptırabilir. Bunun yanında kamu binaları da bu sistemden faydalanıyor. Onlarca kamu binasına ve büyük alışveriş merkezlerine bu sistemi kurduk. Soğuk hava depoları, gıda depoları gibi çok geniş bir yelpazeye sahibiz. Hatta tankların içerisinde bile izolasyon yapıyoruz. Isı yalıtımına ihtiyaç duyulan her yerde uygulama yapıyoruz; ancak asıl amacımız ısı yalıtımıdır. Islak zeminlerde de çalışıyoruz. 2000'li yılların başında Ankara'da bu işi yapan 7 firma vardı; şimdi sayı çok arttı. Belki 100-150 firma bu alanda faaliyet gösteriyor. Çünkü bu alandaki tüketim çok arttı ve işi yapan firmalar çoğaldı. Biz, yaptığımız işten hiçbir zaman taviz vermeyen bir firmayız ve bu sayede işlerimiz yıllar içerisinde büyümeye devam etti. Çok sayıda kamu binası ve alışveriş merkezinin işi bizim ustalarımızın elinden çıktı.

Enerji Tasarrufu Türkiye'ye Milyarca Dolar Kar Ettirir Görsel 3

Sibel BAY: Peki, her işte kullanılan poliüretan adında bir madde var. Sıradan vatandaş bunu ne olduğunu nasıl anlayacak? Kısaca belirtir misiniz?

Adem ŞAHİN: Tabii ki... Sprey poliüretan, hücresel yapılı, kapalı hücreli, düşük yoğunluklu bir izolasyon ve inşaat malzemesidir. Hücrelerin içerisinde hapsolan şişirme ajanının düşük ısı geçirgenliği sayesinde soğuk depoların izolasyonunda en çok tercih edilen malzemedir. En düşük kalınlıkta en yüksek verimli izolasyon malzemesidir. Hafif ve uzun ömürlüdür. Belirli bir yoğunlukta ve muhafaza şartlarına göre seçilen uygun kalınlık ve ebatlarda üretilmektedir. Sprey poliüretan, sert köpük yüksek basınçla püskürtme yöntemi ile uygulanır. Gezici poliüretan makine sistemleri ile hammaddeler uygulama yerine getirilir. Poliüretan sert köpük, uygulanacak zeminin kuru, yağsız ve poliüretana uygun olup olmadığı kontrol edildikten sonra, eğitilmiş personel tarafından yüksek basınçla püskürtülerek uygulanır. Püskürtülen malzeme yatay ve dikey her türlü zemine yüzde yüz yapışır. Yüksek basınçla püskürtüldüğü için en ufak gözeneklere nüfuz ederek doldurur. Uygulama sonunda ek yeri olmayan, ısı köprüsü oluşturmayan ve sızdırmazlık sağlayan bir yalıtım elde edilir. Ahşap, beton, metal gibi tüm yüzeylerde uygulanabilir. Dayanıklı ve uzun ömürlüdür; ısıya, dona, çürümeye ve kimyevi maddelere dayanıklıdır. Ayrıca, bakteri ve haşere barındırmaz.

Poliüretan sert köpük, poliol ve izosiyanat adlı sıvı iki kimyasal maddenin birbiriyle karıştırılarak reaksiyona girmesi sonucunda meydana gelir. Avrupa EN 2653 normuna uygundur. İlave olarak, polimerizasyon ve gaz reaksiyonlarının hızlarını hassas olarak kontrol edebilmek için özel hızlandırıcılar eklenir. Oluşan hücrelerin cidarlarının kalınlığının ve boyutlarının kontrolünü sağlamak ve yüksek oranda kapalı hücre yapısı elde etmek için özel hücre düzenleyiciler de katılır. Ayrıca, poliüretan sert köpüğe istenilen ölçüde alev geciktirici özellik kazandırmak amacıyla karışıma özel alev geciktirici ajanlar ve yardımcı maddeler eklenmektedir. Oluşan poliüretan sert köpük, hücresel yapılı, kapalı hücreli, düşük yoğunluklu bir izolasyon ve inşaat malzemesidir. Hücrelerin içerisinde hapsolan şişirme ajanının düşük ısı geçirgenliği sayesinde, özellikle soğuk depoların izolasyonunda ve yapıların taban, duvar, teras ve çatı yalıtımlarında giderek en çok tercih edilen malzeme haline gelmiştir. En düşük kalınlıkta en yüksek verimli izolasyon malzemesidir; hafif ve uzun ömürlüdür.

Sibel BAY: Bir de ses yalıtımından bahsettiniz. Bildiğimiz radyo stüdyosunda sesi emen bir sistemi mi yapıyorsunuz?

Adem ŞAHİN: Hayır, bizimki biraz farklı. Ses yalıtımı sesi içeriye hapsediyor; sesi emiyor. Bizim yaptığımız sistemde ses bir yankı yapabilir. Sistemimiz sesi içeriye hapsediyor.

Enerji Tasarrufu Türkiye'ye Milyarca Dolar Kar Ettirir Görsel 4

Sibel BAY: İşlerin daha çok artış gösterdiği bir dönem var mı, yoksa yaz-kış yoğunluk devam ediyor mu?

Adem ŞAHİN: Genellikle işlerimizi yazın yapıyoruz. Yaz aylarında işlerimiz daha yoğun, bu yoğunluğa paralel olarak çalışan sayımız 45-50'ye kadar çıkabiliyor. Havalar güzel olunca işler de güzel oluyor. Bizim kullandığımız malzeme ıslak alanları sevmiyor; bu nedenle işlerin büyük çoğunluğunu yazın yapıyoruz. Kışın fazla uygulama yapamıyoruz. Gelişen teknoloji ile bu işte farklılık yaratmak istiyoruz. 20 yıl boyunca edindiğimiz tecrübeleri şu anki gençlere aktarmak istiyoruz. Gelecekte bu sistemi geliştirmek ve daha fazla çalışana iş imkânı sağlamak istiyoruz.

Ekonomide Ülke Riski Nedir? Ekonomide Ülke Riski Nedir?

Sibel BAY: Çalışan sayısı şu an ne kadar?

Adem ŞAHİN: 20-25 kişilik bir ekibimiz var. Kendi bünyemizde çalışanlar var, fakat çeşitli projeler için dışarıdan usta ve işçi alıyoruz. Kendi ekibimizle birlikte birkaç projede yer aldık.

Sibel BAY: Gençlerin sektöre girmesiyle birlikte usta-çırak ilişkisi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Adem ŞAHİN: Usta-çırak ilişkisi çok önemlidir; yoksa usta kalmazsa bu sektör yok olur. Gelecek nesiller için bu geleneğin yaşatılması şarttır. Öğrenim hayatında kazanılan teorik bilgilerin uygulamalara dönüştürülmesi, pekiştirilmesi ve gençlerin iş hayatında yer edinmesi adına büyük önem taşımaktadır. Bu sektörde çalışacak gençler, teorik eğitimlerini alarak stajlar yapmalılar.

Sibel BAY: Gelişmiş ülkelerde bu tarz stajlar yapılıyor mu?

Adem ŞAHİN: Evet, daha çok teorik bilgiye sahip olmakla birlikte uygulama alanlarında tecrübe kazandırmaya yönelik uygulamalar var. Burada, iş yerleri stajyerleri kabul ederek onların yetişmesine katkıda bulunuyor. Usta-çırak ilişkisini geliştirmeye yönelik bir sistem oluşturulmalı; böylelikle gençler iyi yetişip sektörde yer alabilir.

Sibel BAY: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Adem ŞAHİN: Belirtmek istediğim şu; ülkemiz enerji ihtiyacının çok büyük bir kısmını dışarıdaki imkanlardan sağlamak durumunda kalıyor. Enerji dışa bağımlı bir ülkeyiz. Milyarlarca dolar enerjiye para harcıyoruz. Bu anlamda enerji tasarımı ve yalıtım konusu ülkemizde hayati bir konudur. Özellikle kış aylarında önemli bir miktarı ısınmaya ayırmamıza rağmen ısınamıyoruz. Isıyı tutamıyoruz. Ancak yalıtımı yaparsak ısıyı tutabiliriz. Örneğin, aylık bir binaya 20 bin lira fatura geliyorsa, bu yaptığımız işlemin ardından 10 bin liraya düşüyor. Yalıtım yapılan bina, yalıtımsız binadan her zaman iyidir ve faydası olur. Paramız cebimizde kalır, ülke ekonomisi güçlenir. Türk lirasının değeri kaybolmaz. Milyarlarca dolar ödeme yapmayacağımız gibi halkımız, ısınmaya, enerjiye ayıracağı parasını başka bir yerde değerlendirebilir. Türkiye'nin enerjideki giderine önemli katkılar sağlayabilir.

Bunun yanında iş piyasasına girmeyi düşünen genç arkadaşlarımıza da bir tavsiyede bulunmak istiyorum: Yapacağınız işe inanmalı ve ideallerinizi ortaya koyarak ona göre kararlı olmalısınız. Yapılan işe dört elle sarılmaları gerekiyor. Şimdiki gençlerde biraz durgunluk var. Aslında KOSGEB de gençlere bu anlamda önemli destek veriyor; hibe veriyor.

Aslında benim öngörüm, 3-5 yıl sonra usta bulunmayacak. Diyorlar ki işsizlik var; biz çalıştıracak adam bulamıyoruz bu alanda. Şu andaki imkânlar çok fazla; her türlü imkan var. Eskiye göre meslek öğrenmede taviz ve kahır çekme durumu yok. Usta bir şey söylese çıkıp gidiyor. Disiplinin olmadığı yerde başarı da olmaz. Yeni nesil disipline gelemiyor. Eskiden usta kızar, bağırır çağırırdı, çıraklar bana mısın demezdi, işine bakardı. Şimdi gençler, en ufak bir şeyde işi bırakıp çekip gidiyor. Biz yaklaşık 18 yıldır buradayız. 8-10 yıldır iş değiştirmeden çalışan yalnızca birkaç adamımız var. Usta yetiştirelim diyoruz, emek veriyoruz. Sonra bir bakmışsın ceketini alıp gidiyor. Çalışana her zaman iş var. Ama her şeyden bahane bulunmaya çalışılınca işsizlik artıyor. Bugün gidin organize sanayiye, her yerde eleman aranıyor. Kimse zora gelmek istemiyor.

Yaşamın doğasında yol almak vardır. Kalitenin ve kaliteli hizmetin de başlangıç noktası budur. Gençler buna inanmalı ve bu felsefe ile hareket etmelidir. Uzak hedeflerin yıllar sonra yakalandığını ve her zaman daha da ileriye gidildiğini, vizyonun ve kalite standartlarının kurumsal çerçevede birleştirildiğini, tüm bunların ötesinde güven ve kalite duygusunun her şeyden üstün tutulduğunu görmenin keyfini yaşamaktır.

Herkes sanayide çalışacak diye bir kaide yok; okuyan sonuna kadar gitsin, peşini bırakmasın. Üniversite ufkunuzu genişletir, zihninizi açar. Üniversite hayatınız bittikten sonra içini doldurmak size düşer. Öğrencilerin okulda öğrendikleri ile yetinmemeleri gerekiyor. İşinizi iyi bilmeli ve piyasa koşullarına kendinizi hazırlamalısınız. Bunun yanında üniversite mezunları için yabancı dil çok önemli. Özellikle İngilizce, artık gerçekten çok büyük bir öneme sahip ve bir insana ekonomiden teknolojiye bütün kapıları açabilen bir anahtar konuma geldi. Bu yüzden eğitimine devam eden gençlerin İngilizce derslerine daha çok önem vermesi gerekiyor.

Muhabir: Sibel Bay