Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler'i (BM), Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını hedefleyen BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2735 sayılı kararını hayata geçirme yükümlülüğünü yerine getirmeye davet etti.
Filistin resmi haber ajansı WAFA'nın aktardığına göre Abbas, görev süresi sona eren BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland ile Ramallah'ta bir araya geldi. Bu veda ziyaretinde, Abbas'ın Filistin'deki son durumla ilgili bilgi verdiği ve İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki saldırılarının durdurulması için yürütülen çalışmaları anlattığı ifade edildi.
Abbas, BMGK'nin Gazze'ye insani yardımın hızla ulaştırılması, İsrail'in tamamen çekilmesi ve Filistin yönetiminin Gazze'deki sorumluluklarını üstlenmesi gibi maddeleri içeren kararının uygulanmasının BM'nin sorumluluğu olduğunu vurguladı.
BMGK'nin Gazze Kararı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 10 Haziran'da aldığı 2735 sayılı kararla Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmasını, İsrail ordusunun bölgeden çekilmesini, esir takasını, yerinden edilenlerin evlerine dönmesini ve Gazze'de demografik değişikliklere izin verilmemesini kararlaştırmıştı.
Abbas, ayrıca İsrail’in, Filistinli mültecilere yardım sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu Filistin Mülteci Yardım Ajansı'na (UNRWA) yönelik kısıtlamalarının önlenmesi gerektiğini belirtti. İsrail'in bu adımlarının siyasi, hukuki ve insani sonuçlarına dikkat çeken Abbas, BM'yi bu konuda harekete geçmeye çağırdı.
İsrail’in UNRWA Kararları
İsrail, yaklaşık 2,5 milyon Filistinliye destek sağlayan UNRWA'nın faaliyetlerini engellemek için 28 Ekim'de iki yasa tasarısını onaylamıştı. Bu adımın ardından, İsrail yönetimi, UNRWA'nın ülkedeki faaliyetlerini düzenleyen anlaşmayı feshedeceğini 4 Kasım'da BM'ye iletti.
Anlaşmanın feshiyle birlikte, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki UNRWA ofisinin ve Şufat Mülteci Kampı'ndaki hizmetlerin durdurulması planlanıyor. Ayrıca Kudüs Eski Şehir’de bulunan UNRWA sağlık kliniğinin de kapatılacağı belirtiliyor.
UNRWA'nın Gazze ve Batı Şeria'daki operasyonları doğrudan etkilenmese de bu bölgelerdeki insani yardım faaliyetlerinin zorluklarla karşılaşabileceği ifade ediliyor.