Boğaz’ın incisi Beykoz’da sizin için oluşturduğumuz yürüyüş rotamızda keyifli yürüyüşler!

Beykoz İskelesi

Yürüyüşümüze Beykoz’un en eski vapur iskelesinden başlıyoruz. Bu iskele kayıkların ilk yanaştığı iskele olarak geçmektedir. İhtiyaçları artık karşılayamayan iskelenin yanına 1903 yılında Ahmet Mithat Efendi Yalısı’nın yanına ikinci bir iskele yapıldı. 1989 yılında ise iskele hem restorasyona girdi hem de alanı genişletildi. Şu anki son hali 2002 yılında restore edilmiştir.

Ahmet Mithat Efendi Yalısı

Ahmet Mithat Efendi Yalısı, Fevzi Paşa caddesi’de yer alır. Yalının tarihi 19. Yüzyıla uzanmaktadır. Beykoz’la özdeşleşen Ahmet Mithat Efendi bu yapıyı 1887’de satın alır. Yaşamının 20 yılını bu yalıda geçirdi. O dönem yazarların, sanatçıların ve özellikle müzisyenlerin uğrak noktasıydı. Mithat Efendi’nin aile fertlerinin çoğu bu yalıda oturmuştur.

Mehmet Akif Ersoy Şiir Müzesi

Beykoz’un merkez mahallesinde yer alan bu yapı, Mirzazade Benli Ahmet Efendi Köşkü’dür. 20. Yüzyılda inşa edilen bu yapı iki katlı olarak yapılmıştır. 2018’den beri müze ve kütüphane olarak hizmet vermektedir.

Serbostani Mustafa Ağa Camii

Beykoz’da Dönence Sokak’ta bulunan Beykoz Camii olarakta bilinen bu yapı, Mustafa Ağa tarafından 1809’da inşa ettirilmiştir. Mustafa Ağa kendi döneminde, Beykoz’un asayişinden sorumlu memurdur. Cami, 2006 yılında yenilenmiştir.

İshak Ağa Çeşmesi

Merkez Mahallesi’nde bulunan çeşme, ilk olarak Kanuni döneminde has odabaşı olan Behruz Ağa tarafından inşa ettirilir. Yapının son haline kavuşması 1746 yılında gümrük emiri İshak Paşa tarafından olur. Çeşmenin on tane tunç lülesi bulunur. Bundan dolayı Çeşme “On Çeşmeler” ismiyle de anılır.

Surp Nigoğayos Ermeni Kilisesi

Merkez Mahallesine bağlı Mehmet Yavuz Caddesi’nde bulunan Kilise, 1776 yılında inşa edilmeye başlanmıştır. Birçok kez restore edilen kilise, Patrik Isdepanos II. Ağavni’nin ve Canig Amira’nın destekleri ile yeniden yapılmıştır. Kilise, 1834 yılında tekrardan ibadete açıldı. 1864 senesinde depremde zarar gören Kilise, tekrardan restore edilerek ibadete açıldı. İstanbul’da, kutsal sofrası sedeften olan tek kilisedir.

Beykoz Cam ve Billur Müzesi

Mehmet Yavuz Caddesi’nde yer alan müze adını, Beykoz Cam ve Billurât Fabrika-i Hümayunu’ndan almaktadır. Bina Abdülaziz dönemi vezirlerinden Abraham Paşa tarafından yaptırılmıştır. Paşa, bu arazi üzerine daha birçok yapı inşa ettirmiştir. Bunların içinde bulunan müze, U şeklindeki taştan yapılmış ahır binasında yer alıyor.

Beykoz Mecidiye Kasrı

Yalıköy Mahallesi’nde bulunan bu yapı, Sultan Abdülmecid için 1845 yılında Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından inşa ettirilmeye başlanır. Paşa’nın ölümü üzerine yarım kala inşaatı oğlu Said Paşa 1854’te tamamlatır. Yabancı devlet adamlarını ve elçilerini ağırlamak için kullanılır. Daha sonrasında yetimhane, hastane ve sağlık merkezi olarak kullanılmıştır. 2017 yılında müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Beykoz Kundura Fabrikası

Yalıköy Mahallesi’nde bulunan yapı, 1804 yılında III. Selim tarafından kurdurulur. 1810 yılında fabrikanın yanına bir tabakhane inşa ettirilir. II. Mahmud döneminde ordu için üretilen giysileri çoğu burada yapılmaktadır. Cumhuriyet’ten sonra Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası olarak kullanıldı. 2005’ten bu yana dizi ve filmlere ev sahipliği yapıyor.
HABER MERKEZİ