Hüseyin Yıldırım...

Bu ismi ilk kez duyuyor olabilirsiniz ancak Hüseyin Yıldırım, dünya çapında ün yapmış bir Soğuk Savaş casusu…

1928 yılında Kırşehir’de doğan Hüseyin Yıldırım, oto tamirciliğinden casusluğa uzanan hikâyesi ile okuduğunuzda sizi biraz şaşırtabilir.

Hayatı, Almanya ve ABD’de kitaplara, belgesellere ve filmlere konu olan Hüseyin Yıldırım, bir röportajında İngilizlerin efsane ajanı James Bond için “Bond, bir kurgu. Benim hayatım ise gerçek” ifadesini kullanıyor.

Yıldırım, 1940’lı yıllarda Merzifon’da askeri okulda eğitim görmüş, askerliğini zırhlı birliklerde ve Rusya sınırında yapmıştır.

Burada haber alma subayı olarak görev yapan Yıldırım, teknik konulardaki bilgisi, zekâsı ve pratikliğiyle üslerinin dikkatini çekmiştir.

Bu özellikleri nedeniyle askeri istihbarat için açılan kurslara çağrılmış ve buralarda eğitim almıştır.

Ancak askerliği bitince istihbarat işlerini bırakarak İstanbul’da oto tamirciliğine başlamıştır.

Bir süre kendi işiyle uğraşan Yıldırım, daha sonra işleri bozulunca 1960’lı yıllarda ailesiyle birlikte Almanya’ya taşınmıştır.

Almanya’da oto tamir işlerine devam eden Yıldırım, burada Bosch, Mercedes gibi dünya markası firmalarda ustabaşı olarak çalışıp, daha sonra ticarete atılmıştır.

O yıllarda Yıldırım’ın en büyük ve tek hayali daha fazla para kazanmaktır.

Ticarette işleri fena gitmeyen Yıldırım’ın hayatını, Doğu Berlin’de tanıştığı bir Stasi ajanı ile baştan aşağı değişir.

Doğu Alman İstihbarat Teşkilatı Stasi tarafından eğitilen Yıldırım, Amerikan askeri istihbaratında, askeri araç tamircisi olarak işe başlar.

Yıldırım’ı eğiten kişi Stasi’nin efsane ismi Markus Wolf'dür.

Bir rivayete göre o yıllarda KGB (Rus dış istihbarat servisi) adına çalışan ve binbaşı rütbesinde olan Vladimir Putin, istihbarat dünyasının duayeni olarak bilinen Wolf’a büyük saygı duymaktadır.

Tabii şu önemli detayı belirtmekte de fayda var; Stasi’nin casusluk teklif ettiği Yıldırım, Türkiye adına hiçbir faaliyette bulunmayacağını işe girerken ilk şart olarak koşmuştur.

Yıldırım ayrıca “bu işi komünizm için de yapmam” diye ekler.

Şartlarda anlaşan Yıldırım, işe başlar.

Wolf’un eğittiği ekipler, titiz çalışmaları sayesinde ABD’nin kalbine kadar girmeyi başarmış ve çok önemli bilgiler elde etmiş kişilerdir.

8 yıl boyunca Amerikalılardan sızdırdığı her belgenin fotokopisini çeken Yıldırım, belgeleri Stasi ve KGB’ye göndermiştir.

Genç yaşlarından itibaren pratik zekâsıyla tanınan Yıldırım, pek tabii işlerin bir gün sarpa saracağını biliyor.

Bu nedenle de istihbarat servislerine verdiği belgelerden bir adetten daha fazla fotokopi çekerek kendine saklamayı da ihmal etmiyor.

Bu belgelerin günü geldiğinde kendisinin hayat sigortası olacağını biliyor ve belgeleri Berlin’de bilinmeyen bir yerde saklıyor.

Nitekim haklı da çıkıyor!

FBI tarafından 1989 yılında yakalanan Yıldırım, Amerikan devletine casusluk faaliyetleri nedeniyle 2,5 milyar dolar zarar verdiği gerekçesiyle idamla yargılanıyor.

Tabii Berlin’de toprağa gömdüğü belgeler, Yıldırım’ın idamdan kurtulmasına yardım ediyor.

ABD’de de 15 yıl hapis yatan Yıldırım, 2003 yılında Türkiye’ye gönderilerek bir gün de Metris cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılıyor.

Bir enteresan iddia da odur ki o senelerde Yıldırım’ın hapisten kurtarılması için devreye girenler arasında Markus Wolf, Vladimir Putin ve Fidel Castro da var!

Yazarımız Burak BALCI'nın 24 Şubat 2023 tarihli köşe yazısından derlenmiştir.