9 Eylül 1980 tarihinde dünyaya merhaba diyen Harland David Sanders, küçük yaşlarda babasını kaybeder. Sonrasında annesinin de çalışmak zorunda kalmasıyla ailenin bütün yükünü sırtlar ve kardeşlerine bakmaya başlar.

Kardeşlerine bakan Sanders, o sırada onlara yemek yaparken bir taraftan da içindeki cevherleri ortaya çıkmaya başlar. Yani aşçılık yetenekleri!

10 yaşına geldiğinde iş hayatına atılan Sanders'ın hayatı 40'lı yaşların gelene kadar çalkantılı bir şekilde geçer. Geçimsiz bir üvey baba, orduya katılma, talihsiz bir boşanma ve vahim bir evlat kaybı derken Harland'ı zor günler bekler.

40'lı yaşlarına geldiğinde ise orta yaş krizlerine giren ve intiharı bile düşünen Sanders, en sonunda çocukluğundan itibaren keşfettiği aşçılık hünerlerini iş fırsatına çevirmek ister. Bunun için de Tennessee eyalet sınırına 40 km uzaklıktaki Corbin isimli şehirde bir benzin istasyonu, motel ve kafe satın alır. Benzin almaya gelen müşterilerine yemek servisinde de bulunan ünlü girişimcinin lezzetli menülerinin ünü de kısa süre içerisinde tüm eyalete yayılır.

İşte Sanders da 'Albay' rütbesini eyalet mutfağına yaptığı bu katkılardan dolayı alır. Kendisine 'Kentucky Albay' rütbesi verilir.

Albay Sanders'ın nevi şahsına münhasır 11 farklı baharatla hazırladığı ve genellikle tavuk yemeklerinde kullandığı özel sos tarifinin çok beğenildiğini fark edince, tarifini geliştirir.

1949 yılına gelindiğinde ise türlü aksilikler ve talihsizlikler yine Albay'ın peşini bırakmaz. Kızarmış tavuklarıyla ülkenin en sevilen uğrak noktalarından biri olan tesisinin bulunduğu yol, yeni bir otobanın yapılmasıyla kullanılmaz hale gelir. Yeni otoban yüzünden müşterilerin sayısı giderek azalır ve Sanders sonunda biriken borçlarını ödeyebilmek için varını yoğunu satmak zorunda kalır.

Artık 66 yaşına gelmiş Albay bir kez daha meteliksiz kalır.

Tam bu noktada Albay Sanders için yol ayrımı başlar. Ancak yine de pes etmemeye kararlıdır.

Sanders'ın bundan sonraki süreci, belki de bugüne kadarki tüm girişimcilik ve motivasyon hikayeleri arasında en ilham verici bir noktaya ulaştırır kendisini.

Albay Sanders elinde ne var ne yok satsa da yine de elinde bir emekli maaşı kalmıştır. Bir de 11 baharattan oluşan o meşhur tarifi...

Böylece Yaşlı Sanders ülkedeki tüm restoranların kapısını çalmaya başlar. Bir tanesinin bile kabul etmediği bu uzun ve meşakkatli süreçte Sanders arabasında yatıp kalkar ve tarifini satmaya kadar çaresiz duruma düşer. Ancak yine de kimse onu kabul etmez.

Albay Sanders kimi kaynaklarda 1008 kimi kaynaklarda ise 1013. restoranda nihayet umduğunu bulur ve kabul edilir.

Düşünebiliyor musunuz yaşlı girişimci 1000'den fazla restoranı kapı kapı gezmiş!

Kabul edildiği restoranda ürün başına ödeme alan Sanders’ın lezzetli ve gizli tarifi yeniden ilgi görmeye başlar. Kısa sürede yüzlerce restoran, onun tarifi için sıraya girer.

KFC'nin popüler bir dünya markası haline gelmesi üzerine Albay Sanders şirketini 2 milyon dolar karşılığında yatırımcı John Y. Brown Jr.’a satar. Ayrıca Sanders, anlaşma karşılığında hem KFC’nin resmi yüzü olarak kalma hem de bunun için her yıl 250.000 dolar ödeme alacağına dair şart sunar. Sanders'ın bugün hem tavuklarıyla hem de yüzü ve ismiyle tanınmasının en büyük sebebi de bu zekice yapılan anlaşmayla gerçekleşir.

Bugün 100'den fazla restoranı bulunan KFC hem 11 farklı baharata sahip çıtır tavuklarıyla hem de markanın yüzü ve kurucusu Albay Sanders ile ikonik hale gelmiş durumda.