Kastamonu ve Türk kadınının Milli Mücadele’de anıtsallaşmasının, cephe gerisinde ve cephede omuz omuza hizmet verişinin en önemli örneklerinden biri de Halime Çavuş’tur.
Halime Çavuş, Soyadı Kanunu'ndan sonra Halime Kocabıyık, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında milis güçlerin arasına erkek kılığında katılan bir Türk kadınıdır.
Savaş dönemimde ailesinin tüm ısrarlarına karşı cepheye giden Halime Çavuş, Kurtuluş Savaşı’na girerken erkek kılığına girdi, erkek gibi sakal tıraşı oldu, saçını kazıttı ve kimseye kadın olduğunu söylemeden Türk askerinin arasına karıştı.
İnebolu’dan Ankara ve Sakarya’ya cephane taşıyan yardım kolunda görev aldı.
Bu işin üstesinden kadın olmasına rağmen başarıyla gelen Kocabıyık, soğuk bir kış gününde İnebolu'yu denetlemeye gelen Mustafa Kemal Paşa ile karşılaştı.
Soğuk hava ve kar yağışına rağmen üzerindeki montu cephanenin üstüne örten Halime Çavuş, Mustafa Kemal ile beraberindeki heyetin dikkatini çekti.
Mustafa Kemal Paşa Cepheye taşıdığı mermileri kendi hayatından bile daha fazla önemseyen bu vatansever askerden çok etkilenmişti.
Ancak Halime Çavuş rastladığı kişinin Mustafa Kemal olduğundan habersizdi.
Paşa’nın Halime Çavuş’a “Neden üzerindeki montu mermilerin üzerine örttün üşümüyor musun?” Sorusuna “Benim üşümem önemli değil. Bu cephane yüzlerce belki de binlerce askerimizi koruyacak.” yanıtını verdi.
Bu yanıt üzerine Paşa, Halime Çavuş'tan kimliğini istedi. Kadın olduğunu anlayınca yaverine, Halime Çavuş ile ilgili tüm bilgileri not aldırarak Ankara'ya döndü.
Görevine kaldığı yerden devam eden ve savaşta bulunduğu süre içerisinde gösterdiği başarılarla büyük takdir toplayan Kocabıyık, 9 Haziran 1921 tarihinde Yunan savaş gemileri Kılkış ve Averof'un İnebolu'yu bombaladığı sırada şarapnel parçası ile ayağından yaralanarak sakat kaldı ve ordudan ayrıldı.
Gün geldi, savaş bitti. Ancak o ne asker üniformasını çıkardı ne de tıraş olmaktan vazgeçti.
Kurtuluş Savaşının sonunda Gazi Mustafa Kemal tarafından Ankara iline çağrılan Halime Kocabıyık, Çankaya Köşkü'nde 15 gün ağırlandı.
Kendisine Latife Hanım gerekli olan misafirperverliği gösterdi.
Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kendisi ile çok ilgilendiğini her fırsatta ifade eden Halime Kocabıyık'a, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen tören ile İstiklal Madalyası ve Çavuş rütbesi verildi.
Halime Çavuş aynı zamanda Gazi ünvanı da aldı ve ömür boyu maaşa bağlandı.
Mustafa Kemal’in yaptığı “Burada bizimle kal, bizim kızımız ol” önerisine Halime Çavuş’un, “benim ailem var beni beklerler, merak ederler” demesinin üzerine Atatürk, “Ben anaya babaya itaatli evlada saygı duyarım aferin sana” cevabını verdi.
Kendisini milletine ve vatanına adayan Halime Çavuş, hayatı boyunca hiç evlenmedi. Kardeşi Hasan Kocabıyık'ın oğlu 13 yaşındaki Sadık Kocabıyık'ı evlat edinerek büyüttü.
Hayatının son 6 yılını doğum yeri olan Duruçay köyündeki evinde yatalak olarak geçirdi. Halime Çavuş, 20 Şubat 1976 tarihinde 75 yaşında vefat etti.