Bu yasa, büyük bir grup insanın ortaklaşa bir faaliyete girdiğinde, o faaliyetin meşruiyet kazanma eğilimi olduğunu öne sürer. Bu durum, yasalara uymayan bir iş olsa bile geçerli olabilir.
Yasanın arkasındaki mantık tam olarak açık olmasa da, birkaç olasılık öne sürülmüştür:
Güçlü bir grup:
100 işadamı gibi büyük bir grup, önemli bir siyasi ve ekonomik güce sahip olabilir. Bu güç, yasa koyucuları ve diğer yetkilileri etkileyerek, yasa dışı bir faaliyeti yasal hale getirebilir.
Algı yönetimi:
Bir grup insan bir şey yapıyorsa, o şeyin doğru veya kabul edilebilir olduğunu algılama eğilimi vardır. 100 işadamı bir işe dahil olduğunda, bu durum diğer insanların da o işin meşru olduğuna inanmasına yol açabilir.
Yasal boşluklar:
Bazen yasalarda, belirli bir faaliyetin yasal olup olmadığını açıkça tanımlamayan boşluklar olabilir. 100 işadamı bu boşluklardan yararlanarak, yasalara uymayan bir faaliyeti yasal bir şekilde gerçekleştirebilir.
Andrew Young Yasası'nın kesin bir doğruluğu veya yanlışlığı yoktur. Bu yasa, daha çok insan davranışına dair bir gözlem olarak yorumlanabilir.
Yasanın bazı örnekleri:
Bir grup şirket, çevreye zarar veren bir üretim yöntemi kullanmaya karar verirse, bu yöntem yaygınlaşabilir ve kabul edilebilir hale gelebilir.
Bir grup politikacı, kendi çıkarlarına hizmet eden bir yasayı çıkarabilir.
Bir grup işadamı, yasa dışı bir şekilde karaborsa oluşturarak fiyatları yükseltebilir.
Andrew Young Yasası, etik ve yasal açıdan karmaşık bir konudur. Bu yasa, insanların, büyük gruplar tarafından yapılan faaliyetlerin her zaman meşru olmadığının farkında olması gerektiğini hatırlatır.