Günümüzde pek çok insan, yoğun yaşam temposu nedeniyle öğün atlamayı çözüm olarak görmekte. Sabahları işe yetişmek için kahvaltıyı es geçmek, öğle arası hızlı bir atıştırma veya akşam yemeğini geç saatlere bırakmak artık yaygın bir alışkanlık haline geldi. Hatta bazıları kahvaltı ile öğle yemeğini birleştiriyor. Ancak, öğün atlamak vücudumuz üzerinde ciddi etkilere yol açabilir.
Daha Stresli Olabilirsiniz
Öğün atlamak veya uzun süre yemek yememek, ruh sağlığınızı ciddi şekilde etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, kahvaltıyı atlayan gençlerin düzenli olarak kahvaltı yapanlara göre daha yüksek stres ve depresyon riski taşıdığını gösteriyor.
Uzun süre yemek yemediğinizde kan şekeriniz düşer ve vücudunuz kortizol hormonu üretmeye başlar. Kortizol genellikle "stres hormonu" olarak bilinir ve kan şekerindeki düşüşü dengelemeye yardımcı olurken aynı zamanda vücutta stres tepkilerine neden olabilir. Bu durum sadece kaygı ve depresif hissetmenize yol açmakla kalmaz, aynı zamanda karamsar, sinirli ve bitkin hissetmenize de sebep olabilir.
Enerjiniz Düşebilir
Kan şekerindeki bu büyük dalgalanmalar enerji seviyeniz için iyi değildir. Bir öğünü atlamak sadece beyniniz için daha az yakıt anlamına gelmez, aynı zamanda vücudunuzun çalışması için daha az kalori anlamına gelir ve sizi bitkin bırakır. Bir öğünü atladıysanız kesinlikle egzersiz yoluyla kalori yakmaya çalışmamalısınız.
Yemek Yeme İsteğiniz Aşırı Şekilde Artabilir
Düşük kan şekeri, özellikle basit karbonhidratlar ve şeker tüketim isteğinin artmasına neden olabilir. Bu, vücudunuzun hızlı, kısa süreli enerji patlamaları aradığını gösterir. Öğün atladığınızda sürekli yiyecek düşünme eğiliminde olabilir ve bir sonraki öğün veya atıştırmada kontrolü kaybedebilirsiniz. Özetle, öğün atlayarak veya açlık sinyallerini göz ardı ederek belirli zaman aralıklarında yemek yemeniz kilo verme çabalarınızı bozabilir ve aşırı yeme eğilimine yol açabilir.
Besin Eksikliği Yaşayabilirsiniz
Öğün atlamak çeşitli nedenlerle besin eksikliklerine yol açabilir. İlk olarak, bir öğün atlamak aynı zamanda vücudunuzun gelişmek için ihtiyaç duyduğu besini almadığı anlamına gelir. Ayrıca, uzun süre yemek yemedikten sonra rafine karbonhidrat isteklerine teslim olmak sizi bir anlığına doyurur, ancak bu yiyecekler vücudunuzu daha derin bir düzeyde beslemek için gereken maddeden yoksundur. Karbonhidratlar beslenmenin temel bir parçası olsa da, kurabiye, kraker ve atıştırmalık cips gibi yiyecekler yerine tam tahıllar, meyve, baklagiller ve süt ürünleri gibi karbonhidratları yemeye öncelik vermeliyiz.
Sindirimde Düzensizlik Yaşayabilirsiniz
Öğün atlamak, hem mide bulantısına hem de ishale yol açabilir ve hatta kabızlığa bile sebep olabilir. Özellikle öğünler arası uzun süre geçtiğinde vücudun stres tepkisi sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir, bu da kaygılı hissettiğinizde olduğu gibi sindirim sorunlarına yol açabilir. Bir öğünü atlayıp sonra aşırı yemek yemek ise sindirimi daha da zorlaştırabilir.
Yeme Bozukluğu Riski Artabilir
Aralıklı oruç yapan veya öğün atlayan kişilerde yeme bozukluğu geliştirme riski daha yüksektir. Araştırmalara göre, diyet yapmak ve öğün atlamak yeme bozukluğu geliştirmeyle güçlü bir şekilde ilişkilidir. Uzmanlara göre daha az kalori tüketmek için öğün atlamak vücudumuz için tamamen sağlıksızdır.
