Hattat Yasemin Yurtkuran gazetemize yaptığı açıklamada hat sanatının inceliklerine değinerek işin malzemeden başladığını ve tüm malzemelerin doğal olması gerektiğini şu sözlerle anlattı; "Mürekkep olsun, kağıt olsun, kamış kalem olsun bunların hepsi doğal olmak zorundadır. Biraz maliyetleri yüksek oluyor ama el yapımı kullanırsanız kağıdı ve mürekkebi 900 bin yıl ayakta durabiliyor ama ötekiler 70 yıl içinde solar, çürür gider. keten ve pamuktan oluşan bu kağıtlar fabrika yapımı olanlardan çok daha dayanıklıdır. önemli olan en doğal ve en sağlam malzemeyle çalışmak. Yapay kağıdın üzerine de yazıyoruz tabii ki onların da alıcısı oluyor ama kendini muhafaza edebilen bir kağıt çok daha kıymetlidir. Ancak, şöyle de bir şey var kağıt yapay da olsa üstünü nişasta ve yumurta akıyla aherliyoruz korumak için. Ayakta kalma süresi buna rağmen yine de değişiyor. Esere göre değişse de, yapay kağıt daha çok yeni başlayanlar için kullanılan bir malzeme"Güzel yazı yazma sanatı olarak da bilinen Hat sanatındaki yazı çeşitlerine değinen Yurtkuran; "6 çeşit yazı var. Küfi, sülüs, nesih, rika, divani ve talik diye sıralanır ancak bu çeşitler kendi içlerinde de çeşitleniyor. Bunun dışında bir de celi yazılar var. Celi, bu çeşit isimlerinin başına gelir ve her tarzın büyük yazılmasından oluşur. Örneğin, Rika Osmanlı'da yazışma yazısı olarak çok kullanıldığı için mesela Celirika da çok kullanılıyor. Mesela divani yazı diğerlerine nazaran daha estetiktir. Talik daha çok İranlılar tarafından kullanılan bir yazıdır ancak en zor yazı sülüstür. Yazacağınız yazı tarzına göre kaleminizi seçmeniz gerekir. Kalem ucu kalınlığına göre yazınızın tarzı değişir. Bir de küfi yazı vardır ki zaten Hz. Ali döneminde çok kullanılıyor bu yazı. Hz. Ali hattatların piridir. Hz. Ali küfi yazıyor ve zamanla değişerek günümüze geliyor bu yazı şekli" şeklinde konuştu. 

Altındağ Belediyesi’nden Öğrencilere Büyük Destek Altındağ Belediyesi’nden Öğrencilere Büyük Destek

Hattat Yasemin Yurtkuran, hat sanatının İstanbul'da zirveye çıktığını belirterek şunları kaydetti; "Hat sanatı için şöyle bir deyiş vardır, yazı Arabistan'da ortaya çıktı, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı. Bunun anlamı şu, Türkiye'ye özellikle İstanbul'a insanlar hat yazısı öğrenmeye giderdi. Çünkü en güzel hat yazıları İstanbul'dan çıkardı. Osmanlı'nın hattatlarından bugüne kadar da bu gelenek bozulmadı. Hala daha hat yazısı yazmak isteyen insanlar İstanbul'a giderler ve oradan öğrenip ülkelerine dönerler. Tüm yazıların en son formuna gelmesini de Osmanlı hattatlarına borçluyuz zaten".

Muhabir: Arda Kemal Atay