Sture Bergwall, İsveç'in en kötü şöhretli seri katili olarak biliniyordu. 30'dan fazla kişiyi öldürdüğünü, tecavüz ettiğini ve hatta yediğini iddia etmişti. Ancak gerçek, Bergwall'un manipülatif bir yalancı olduğunu ve hiç kimseyi öldürmediğini ortaya koydu.
Birçok İsmi Olan Bir Adam
Sture Bergwall adıyla doğan, ancak kendisine Thomas Quick diyen Bergwall, medyada İsveçli Hannibal Lecter olarak tanınıyordu. 1991'den beri Säter Akıl Hastanesi'nde tutuklu olan Bergwall, sekiz cinayetten hüküm giymişti ve daha fazla ölümden sorumlu olduğunu iddia ediyordu. Erkekleri, kadınları ve çocukları öldürdüğünü ve suçlarının sadece cinayetle sınırlı olmadığını söylüyordu.
Bergwall zor bir çocukluk geçirdi. Ebeveynleri katı kökten dinciydi ve Bergwall gizlice eşcinseldi. Genç yaşta amfetamin kullanmaya başladı ve birkaç taciz ve bıçaklı saldırı suçlamasından sonra, Noel Baba kıyafetiyle bir bankayı soyduğu için Säter'e gönderildi.
Akıl hastanesinde Bergwall, doktorların ilgisini çekmek için ayrıntılı hikayeler oluşturdu. Yerel kütüphanelerde çözülememiş cinayetler hakkında araştırma yaparak sahte itiraflar hazırladı. 1980'de kaybolan 11 yaşındaki Johan Asplund'u öldürdüğünü itiraf ettiğinde, dikkatleri üzerine çekti. Bu itiraflar, medyanın ve yetkililerin ilgisini çekti.
Gerçekler Ortaya Çıktı!
Bergwall'un hikayeleri yalanlarla doluydu. Kurbanlarının özellikleri hakkında yanlış bilgiler veriyor ve farklı cinayet silahları kullandığını iddia ediyordu. DNA testleri ve diğer deliller onun iddialarını çürüttü. Ayrıca, itiraflarında yüksek düzeyde benzodiazepinlerin etkisi altında olduğu ortaya çıktı.
Yetkililer, kötü psikoloji ve manipülasyon nedeniyle büyük bir hata yaparak Bergwall'u suçlu buldu. Ancak İsveçli film yapımcısı Hannes Råstam’ın araştırmaları sonucunda gerçekler ortaya çıktı. Råstam, Bergwall'un tüm mahkûmiyetlerinin gözden geçirilmesini sağladı ve 2014 yılında Bergwall serbest bırakıldı.
Sture Bergwall'un hikayesi, psikolojik manipülasyonun ve yanlış yönlendirmenin nasıl büyük hatalara yol açabileceğini gösteren bir örnek olarak tarihe geçti.
