İnsansı robot teknolojilerinin iş dünyasındaki ağırlığı hızla artarken, bu alanda yaşanacak gelişmelerin özellikle üretim sektöründe köklü dönüşümler yaratması bekleniyor. Türkiye Satın Alma Profesyonelleri ve Yöneticileri Derneği (TÜSAYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Meriç Atalay, bu değişimin küresel rekabeti sertleştireceğine dikkat çekerek, Türkiye'nin bu sürece hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

Gelişmiş yapay zeka sistemlerinin kurumsal süreçlere entegre edilmesiyle birlikte, insan benzeri özelliklere sahip robotların da gündemdeki yeri hızla büyüyor. Üretim alanında insan iş gücüne alternatif olarak geliştirilen bu robotların, gelecekte sanayideki rolleri çok daha önemli bir noktaya taşınacak.

“Humanoid” adı verilen bu robotlar; iş gücü verimliliği, süreklilik ve düşük maliyet avantajlarıyla şirketlerin ilgisini çekiyor. Kanada ve Hindistan merkezli pazar araştırma şirketi Precedence Research’ün “Humanoid Robot Market” başlıklı raporuna göre, 2024 yılında 1,57 milyar dolar büyüklüğe sahip olan bu pazarın, önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık 5 kat büyüyerek 2034 yılında 7,75 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülüyor.

Söz konusu büyümenin özellikle üretim ve lojistik sektörlerinde büyük bir değişim yaratması, verimliliği artırarak maliyetleri ciddi biçimde düşürmesi bekleniyor.

"İnsansı Robotlara Milyar Dolarlık Yatırımlar Yapılıyor"

TÜSAYDER Başkanı Meriç Atalay, üretimde dijitalleşmenin satın alma ve tedarik süreçleri üzerindeki etkilerini değerlendirirken, yapay zekanın işletmelere sunduğu avantajlara da dikkat çekti.

Atalay, yaratıcı yapay zekanın hızlı biçimde birçok departmana adapte olduğunu belirterek, “Satıştan insan kaynaklarına kadar pek çok alanda kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Ancak tedarik zincirinde bu dönüşüm biraz daha yavaş ilerliyor” dedi.

Üretken yapay zekanın sağladığı avantajlar sayesinde, dünya genelindeki firmaların yaklaşık yüzde 71’inin bu teknolojiyi en az bir alanda kullandığını söyleyen Atalay, aynı zamanda insansı robotlar ve ileri teknolojiye yapılan yüksek bütçeli yatırımların da hızla arttığını kaydederek, “Enerji dışında hiçbir şeye ihtiyaç duymayan, çalışırken hastalanmayan, mola vermeyen bu robotlar, insan gücüyle yapılan üretimi ciddi oranda geride bırakacak. Bu dönüşüm, sadece ekonomik değil, etik boyutlarıyla da çok tartışılacak. Türkiye’nin bu hızlı değişim karşısında hazırlıksız yakalanmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Atalay ayrıca, satın alma süreçlerinin çoğunun sipariş planlama, teklif toplama ve değerlendirme gibi tekrar eden görevlerden oluştuğunu belirterek, “Bu işlemlerin büyük çoğunluğu, önümüzdeki beş yıl içerisinde dijital yakalı çalışanlar dediğimiz robotik süreç otomasyonu sistemleri tarafından yapılacak” dedi.

Türkiye TÜRKSAT 6A ile Uzay Liginde İlk 11’de Türkiye TÜRKSAT 6A ile Uzay Liginde İlk 11’de

Yapay zekanın, özellikle stratejik karar alma aşamalarında entegre edilmesinin zaman alacağını aktaran Atalay, üretken yapay zekanın ise önümüzdeki 10 yıl içinde standart alım süreçlerine tamamen entegre olacağını dile getirdi.

“Şirketler Vizyonlarını Veriyle Şekillendirmeli”

Teknolojiyi doğru kullanan, veri analizini karar mekanizmalarına entegre eden ve sürdürülebilirliği merkeze alan şirketlerin rekabette öne çıkacağını belirten Atalay, artık sadece maliyet odaklı bakış açısıyla hareket etmenin yeterli olmadığını söyledi.

“Değişime ayak uydurmak yetmez, bu dönüşümün liderliğini üstlenmek gerekir” diyen Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:

“Artık şirketler kar marjlarını sadece satış fiyatıyla değil, tedarik zincirindeki verimliliklerle oluşturuyor. Bunu fark eden firmalar, yeni teknolojilere yatırım yaparak uzun vadeli rekabete hazırlanıyor. Bilgiye yatırım yapıp çevik bir yapı oluşturan ve yeniliğe açık kalan şirketler, tedarik zinciri dönüşümünün öncüleri olacak.”

Kaynak: AA