Geçtiğimiz hafta İtalya’da patlak veren siber casusluk skandalı, ülkenin gündeminde geniş yankı buldu. İddialara göre, eski bir polis memuru ve bazı önemli şahısların da dahil olduğu bir siber casusluk çetesi, ünlü firmalar ve kişiler hakkında ele geçirdikleri özel bilgileri, İsrail ve Vatikan gibi ülkelerin gizli servislerine sattı.
Milano Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın merkezinde, bir zamanlar “süper polis” olarak anılan eski polis memuru Carmine Gallo ile Milano Fuar Vakfı Başkanı Enrico Pazzali bulunuyor. Şüphelilerin, devletin emniyet ve bakanlık sunucularına sızarak elde ettikleri bilgileri, milyonlarca avro karşılığında özel şirketler aracılığıyla gizli servislere ulaştırdığı öne sürülüyor.
800 Bin Veri ve Özel Dinleme Kayıtları Ortaya Çıktı
Gözaltına alınan zanlılardan Nunzio Samuele Calamucci’nin elinde, 15 terabaytlık yaklaşık 800 bin veri bulunduğu bildirildi. Calamucci'nin telefon dinlemelerinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilgili bilgilerden, kilise yetkililerinin taleplerine kadar çeşitli detaylar olduğu iddia edildi.
Ev hapsinde tutulan bir diğer zanlı Marco Malerba ise, sorgusunda, amiri Carmine Gallo’nun talebi doğrultusunda devletin veri tabanına erişerek gerekli bilgileri sağladığını itiraf etti.
İtalyan Enerji Devleri ve Ünlü İsimler Hedef Alındı
Casusluk faaliyetlerinin, İtalyan enerji devi ENI, Mediolanum Bankası, Barilla gibi büyük şirketlerin yanı sıra ünlü sporcu Marcell Jacobs ve bazı siyasilerle ilgili bilgileri de kapsadığı ifade ediliyor. Çetenin bu bilgileri kullanarak iş dünyası ve kamu kurumları üzerinde etkili olmayı amaçladığı veya gizli servislere para karşılığı sattığı belirtiliyor.
Başbakan Meloni ve Yetkililerden Tepki
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, RAI kanalında katıldığı bir programda, ülkedeki siber güvenlik açıklarına dikkat çekerek, “İtalya’da bir bilgi piyasası var. Bu tiksintiye son vermeliyiz. Siber güvenlik konusunda yeni bir kararname için teknik bir kurul çalışmalarını sürdürüyor” dedi.
Mafya ile Mücadele Savcısı Giovanni Melillo ise, soruşturmanın "devasa ve endişe verici bir pazar" ortaya çıkardığını belirterek, casusluk skandalının İtalya'daki bilgi güvenliği için ciddi bir tehdit olduğunu vurguladı.