Dövüş sanatlarının usta ismi Jackie Chan, dünya çapında kazandığı şöhretin yanı sıra, 400 milyon dolarlık servetiyle de dikkat çekiyor. Ancak ünlü aktör, mirasını oğluna bırakmama kararı alarak, dikkatleri bu seçimi üzerinde topladı. Chan’ın baba olarak geçmişi ise, kariyerine odaklanmış bir yaşam tarzının sonucunda pek parlak değil.
Jackie Chan, uzun yıllar süren kariyerinde ailesine yeterince vakit ayırmayarak, baba olmanın sorumluluklarını ihmal etti. Ailesine duyduğu ilgisizlik, özellikle oğluyla olan ilişkisinde derin bir kopukluğa yol açtı. Evlilik hayatında ise tüm yükü eşi üstlenmişti. Bu durum, baba-oğul arasında sağlam bir bağ kurulamamasına neden oldu.
Jackie Chan’ın oğlu Jaycee Chan, üniversite yıllarında bir dizi zorlukla karşılaştı. Babasının büyük gölgesinde kalmak, onu kariyerinde başarıya ulaşmakta zorladı. Şarkıcılık ve oyunculuk gibi alanlarda denemeler yapmasına rağmen sürekli olarak Jackie Chan ile kıyaslanmak, onun hayalindeki başarıyı elde etmesini engelledi. Bu süreçte, Jaycee'nin uyuşturucu kullanımı basında yer buldu. Batı’daki pek çok kişi için sıradan bir konu haline gelen bu durum, Çin’de büyük bir tabu olarak kabul edilmekteydi. Bu yüzden, Jackie Chan, oğlunun uyuşturucu kullanımı nedeniyle Çin halkından özür dileyerek, onu tamamen reddetti.
Jackie Chan, oğlunun cezasını hafifletme olanağına sahipken, ona hiçbir şekilde destek sağlamadı. Aksine, halkın gözündeki imajını korumak adına, Jaycee’yi tamamen dışladı. Bu karar, zaten var olmayan baba-oğul ilişkisini daha da derin bir uçuruma sürükledi.
Jackie Chan’ın mirasını oğluna bırakmama kararı, sadece maddi bir seçimden çok daha fazlasını simgeliyor.
