İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ülke genelinde gerçekleştirilen "Kalkan-31" operasyonları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Yapılan operasyonlarda, 43 göçmen kaçakçılığı organizatörü ile 1298 düzensiz göçmen yakalandı. Bu operasyonlar, Türkiye'nin güvenliğini sağlamak ve göçmen kaçakçılığına karşı kararlı mücadeleyi sürdürmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Göçmen Kaçakçılığına Karşı Kararlılık
Bakan Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ülkenin huzurunu tehdit eden düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadeleye kararlı bir şekilde devam edileceğini belirtti. "Kalkan-31" operasyonlarının başarısını vurgulayan Yerlikaya, yakalanan 43 göçmen kaçakçılığı organizatörünün yanı sıra 1298 düzensiz göçmenin de yakalandığını duyurdu.
Göçmenlerin Ülkelerine Geri Gönderilmesi İşlemleri Başladı
Bakan Yerlikaya, operasyonlarda yakalanan göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi için gerekli işlemlerin başlatıldığını ifade etti. Tespit edilen tüm düzensiz göçmenlerin güvenli bir şekilde ülkelerine dönmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Denetim ve Güvenlik Önlemleri
"Kalkan-31" operasyonu çerçevesinde, ülke genelinde 5735 farklı noktada geniş çaplı denetimler yapıldı. 28 bin 835 personel ve 9074 ekip, operasyonlarda görev aldı. Bu denetimler, metruk yerler, eğlence mekanları, tır garajları, limanlar, terminaller ve toplu taşıma duraklarını kapsayarak, 426 bin 565 kişinin kimlik kontrolünü içerdi.
Yapılan Kontrollerin Kapsamı
Yerlikaya, yapılan geniş çaplı denetimlerde toplamda 18 bin 785 yerin kontrol edildiğini duyurdu. Bu yerler arasında 4 bin 606 metruk bina, 8 bin 48 umuma açık alan, 483 terminal ve 5 bin 648 diğer mekân bulunuyor. Göçmen kaçakçılığıyla mücadelede bu tür operasyonlar, Türkiye’nin sınır güvenliği ve genel güvenliği açısından kritik bir rol oynuyor.
İçişleri Bakanlığı, "Kalkan-31" operasyonu ve devamında yapılacak operasyonlarla, göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göçmen sorununa karşı daha etkili bir yaklaşım sergilemeyi hedefliyor.
Bakan Yerlikaya, bu operasyonların sadece kaçakçılıkla mücadeleyi değil, aynı zamanda toplumun güvenliğini de sağlamayı amaçladığını ifade etti.
