ASKİ Duyurdu: Beypazarı ve Polatlı’da Su Kesintisi Uygulanacak! ASKİ Duyurdu: Beypazarı ve Polatlı’da Su Kesintisi Uygulanacak!

 SİBEL BAY

Haymana Adını Nereden Aldı?

Haymana ilçesinin adını nereden aldığına ilişkin iki tür söylem vardır. Bunlardan ilki ünlü Türk bilgini Kaşgarlı Mahmut'un eseri Divan-ı Lugât'i-t Türk'te Haymana kelimesinin "mera, otlak veya yeşillik" olarak açıklanmış olmasıdır. İkinci söylem ise Selçuklu Türklerinin Anadolu'yu Türkleştirmesi olgusuna dayanır. 1071 yılında yapılan Malazgirt Savaşı’nın ardından Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış ve bağlı aşiretler de Anadolu’nun farklı yörelerine yerleşmişlerdir. Bu aşiretlerden biri olan Kaya Aşireti’nin 14. yüzyıl başlarındaki lideri Ertuğrul Bey’dir. Bu beyin annesinin adı ise Hayme Ana’dır. Söylentilere göre Hayme Ana vefat ettiğinde kaplıca yakınlarına gömülür.  Osmanlıların ilk çekirdeği olan bu aşiret, çok sevilen Hayme Ana'nın hatırasının ebedileşmesi için, kaplıca ve çevresine Hayme Ana adı verilmiştir. Bu isim zamanla değişerek Haymana olmuştur. 1296 yılında Ankara Valisi Abidin Paşa tarafından, ilçenin günümüzde işgal ettiği yer, merkez olarak seçilmiştir.

Haymana’nın Tarihi

1588-1590 yıllarını kapsayan Ankara Şer'iyye Sicili belgelerinde yer alan bilgilere göre Ulu ve Kiçi Haymana (Büyük ve Küçük) kazalarından bahsedilmektedir.

Osmanlı döneminin 1785-1840 yılları arasındaki idari durumunu gösteren haritaya göre merkezi bugünkü Polatlı İlçesi'nde Sivri Köyü yakınlarında olan Büyük Haymana ve Küçük Haymana adında iki mahalle bulunmaktadır.

Daha sonra bu iki ilçe birleşerek merkez Polatlı İlçesine bağlı Sivri Köyü olmuş, yerin adına ise Haymanateyn (iki Haymana) denilmiştir. Şu anda ilçe merkezinin bulunduğu Hükümet Konağı'nda 1862 yılında çıkan büyük yangın sonrasında, diğer şeylerin yanı sıra kayıtlı tüm evrak ve belgelerin yakılması nedeniyle geçici olarak ilçe, Erif Köyü'ne (Sarıdeğirmen) taşınmıştır. 6 yıl kadar burada kamu hizmeti verildikten sonra ise 1869 yılında ilçe merkezi geçici olarak Culuk Köyü’ne nakledilmiştir. 1878 yılında Ankara Valisi Abdi Paşanın bölgeyi ziyaret etmesi sonucu sıcak ve şifalı suyundan istifade etmek için halkın gelerek çadır kurup ve yazı geçirdikleri şu anki ilçe merkezinin bulunduğu yere yani 'Yabanhamam'a nakledilmesine karar verilmiştir. 1880 yılında İlçe buraya nakledilmiş ve aynı yılda ilçenin ilk Kaymakamı Mehmet Sadık Bey atanmıştır. Bir süre sonra ise ilçe halkının Haymanalılardan oluşması gerçekçisiyle Yabanhamam ismi Haymana olarak değiştirilmiştir.

1885 yılında İlçenin ilk kaymakamı Mehmet Sadık Bey’in uğraşları ile belediye olma çalışmaları tamamlanan ilçenin, ilk Belediye Başkanı ise Rum asıllı Topal Petro olmuştur.

1897 yılında Haymana Redif Taburu, Osmanlı-Yunan savaşına katılmış ve gösterdiği kahramanlıklarla adını duyurmuştur. Günümüzde Haymana Hükümet Konağı’nın arka tarafında yer alan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası 1895 yılında Haymana Redif Taburunun silah ve mühimmat deposu olarak yaptırılmış tarihi bir anıt olarak varlığını korumaktadır.

23 Ağustos 1921'de başlayıp 12 Eylül 1921'de düşmanın Haymana'dan çıkarıldığı Sakarya Meydan Savaşının bir kısmı ilçe sınırlarındaki Mangaldağı, Türbetepe ve Çaldağ mevkilerinde geçmiştir.

Haymana’nın Coğrafyası

Haymana ilçesi Ankara'nın güneyinde yer almaktadır. Haymana'nın Ankara şehir merkezine uzaklığı 74, Polatlı'ya 42, Gölbaşı'na 55 kilometredir. İlçe toprakları 39 - 40 kuzey enlemleri, 32 - 33 doğu boylamları arasında yer alır. Yüzölçümü 2968 km2, rakımı 1259'dur. İlçenin doğusunda Bala ve Gölbaşı, güneyinde Kulu ve Cihanbeyli, batısında Polatlı ve kuzeyinde Gölbaşı İlçeleri yer alır.

Karasal iklimin hakim olduğu ilçede en soğuk olan ay ocak olup ortalama sıcaklık -2 derece iken, en sıcak ay olan temmuzda ise ortalama sıcaklık 19 derecedir.

İlçe topraklarının üçte ikisini Haymana Platosu oluşturmaktadır. Haymana Platosu’nun rakımı 1100 metredir. İlçe sınırlarında bulunan dağlardan Karacadağ'ın yüksekliği 1724 metre, Mangaldağ 1436 metre ve Çaldağı 1351 metredir.

Bölge akarsular bakımından fakir olup bitki florası zengin, orman alanları ise 500 hektar civarındadır.

Haymana’nın Nüfusu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılında açıkladığı son verilere göre, ilçenin toplam nüfusu 27 bin 298’dir. Bu nüfusun 7 bin 693’ü merkez, 19 bin 605’i ise dış mahallelerdedir.

Nüfusa yönelik meslek, yaş ve cinsiyet gruplarına ilişkin net dağılımı gösteren bilgiler bulunamamakla beraber, nüfusun yüzde 90’ı tarım ve hayvancılık; yüzde 10’u ise sanayi ve hizmet sektöründe faaliyet göstermektedir.

Haymana’nın Ekonomik Kaynakları

Haymana ilçesinin ekonomik yapısını oluşturan kaynaklar arasında tarım ve hayvancılık ve sanayi yer alır.

1970’li yıllara kadar bir ailenin 50 dekar ekili arazi, 20 koyun ve 5 tiftik keçiye sahip olması, o ailenin durumunun iyi oluşunun gösterisiydi. 50 dekar araziden bir tona yakın buğday elde edilirdi. Buğdayın bir kilogramı, bir litre mazot ile eşdeğerdi.

Günümüzde ise ilçede, 1,6 milyon dekar tarım arazi, 800 bin dekar mera arazi, 120 bin adet küçükbaş hayvan, 25 bin büyükbaş hayvan ile tarımsal üretimde geçmiş dönemlere göre dönüşümler yaşanmaktadır. Haymana’da nüfusta yaşanan değişimler, arazilerin bölünmesi, tohum, gübre, ilaç ve mazot gibi tarım ihtiyaçlarının artması, yerel halk açısından tarımın en önemli gelir kaynağı olmaktan çıkmasına neden olmuştur.

Günümüzde ise köylüler, tarımı ek gelir sağlamaya yönelik bir uğraş olarak yapmaya başlamıştır. Sulama olanaklarının kısıtlı oluşu, arazinin büyük bir bölümünde buğday üretimini teşvik etmektedir.  Sebze ve meyve üretimi çok az miktardaki sulanabilir arazilerde yapılmaktadır.  Üretilen hububatın büyük bir bölümü Haymana ve Polatlı Ticaret Borsaları tarafından alınmaktadır.

1984 yılında ilçede bulunan küçük esnaf ve sanatkârların iş yeri sorunlarına yönelik belediye tarafından 100 adet iş yeri kurulmuştur.  Haymana Küçük Sanayi Sitesindeki 100 işyerinden 50’si doludur ve bu iş yerlerinde 250 kişi mermerci, marangoz, kaynakçı, demir doğrama, kaportacı tornacı ve oto tamircisi olarak çalışmaktadır. Sitede küçük çapta esnaf ve sanatkârın yanında 100 işçinin çalıştığı eşantiyon sektöründe ülkemizin önde gelen kuruluşlarından biri olan YONCA-HES firmasının bir imalathanesi bulunmaktadır.

Haymana’nın Meşhur Lezzetleri

Haymana ilçesi birbirinden lezzetli yemekleri ile meşhurdur. İlçede hayvancılığın yaygın olması nedeniyle özellikle et ağırlıklı yemekler daha baskındır.

Haymana’nın yöresel lezzetleri ise, Haymana kebabı, sacda börek ve kara lahana yemeğidir.

Haymana’da Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

·       Haymana Kaplıcaları

Geçmiş yıllardan beri kullanılan ve şifa merkezi olarak bilinen Haymana Kaplıcaları, cilt hastalıkları, eklem rahatsızlıkları, bel ve sırt ağrıları, böbrek taşı, stres, nörolojik rahatsızlıklar gibi birçok hastalığa karşı şifa sağlamaktadır.

·       Yaprakbayırı Köyü ve Şelalesi

Yeşillik alanları, bol oksijenli havası, koyun ve keçileri, yöresel yemekleri ve doğal güzellikleri ile Yaprakbayırı Köyü, aynı zamanda şelalesi ile öne çıkmaktadır.

·       Soğulca Göleti

Doğa ile baş başa kalmak, balık tutmak, göl başında piknik yapmak, doğa yürüyüşleri ve bisiklet gibi sportif aktiviteler gerçekleştirmek veya köy kahvaltısı yapmak isteyenlerin uğrak merkezi olacak olan Soğulca Göleti, doğal manzaraları ile dikkat çekmektedir.

·       Demirözü Mağarası

950 metre uzunluğundaki Demirözü Mağarası’nda, arkeolojik çalışmalar ilk kez 1950’li yıllarda yapılmış, burada yapılan kazılarda Hristiyanlara ait su sarnıçları ve mezar kalıntıları bulunmuştur.

·       Başdeğirmen Aile Parkı

Doğa ile baş başa vakit geçirmeyi sunan Başdeğirmen Aile Parkı, özellikle hafta sonları çocuklu aileler tarafından ziyaret edilmektedir.

·       Gavur Kalesi

Dereköy mevkiinde bulunan Gavur Kalesi, ilçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Kafir Kalesi adıyla da bilinen Gavur Kalesi, tarihi Hititlere kadar uzanan bir kaledir.

·       Cimcime Sultan Türbesi

Cimcime Sultan Türbesi, hem hayır duası almak hem de bazı hastalıkların şifa bulmasını dilemek için ziyaret edilebilir. Bu türbeye gelen ziyaretçiler, türbenin üzerine mendil bırakarak dilek dilemektedir.

·       Külhöyük

Haymana ve Ankara genelinde önemli bir tarihi ve turistik mekan olan Külhöyük, Hititliler dönemine kadar uzanan bir tarihe sahiptir. 1990’lı yıllarda kamulaştırılan ve arkeoloji çalışmalarına başlanan Külhöyük, toplamda 150 metre uzunluğundadır.

·       Doğal Kuş Cenneti

Farklı kuş türlerine ev sahipliği yapan Doğal Kuş cenneti, aynı zamanda ördek ve flamingoları yakından görmek isteyenlerin uğrak noktasıdır.

Editör: Sibel BAY