Sosyal medya fenomeni Kıvanç Talu ve eşi Beril Talu'nun yaklaşık 150 milyon liralık vurgun yapıp, yurt dışına kaçtıkları iddia edilmişti.

Türkiye’ye geldikten sonra gözaltına alınan Kıvanç ve Beril Talu çifti, "Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan tutuklanmıştı.

Talu çiftinin hakimlikte verdiği ifadeler ortaya çıktı.

Erdoğan'dan, Gölcük Devlet Hastanesi'ne Ziyaret! Erdoğan'dan, Gölcük Devlet Hastanesi'ne Ziyaret!

Beril Talu, ifadesinde şunları söyledi:

"Şirketten ayrıldıktan sonra eşimle birlikte kendimize ait ' Var böyle tipler' organizasyon ve nakliye hizmetleri limited şirketinde faaliyet göstermeye başladık. Yaklaşık 60 adet proje aldık, proje oluşturduk. Bunlardan 5-6 tanesini gerçekleştirdik. 10-15 tanesi türlü sebeplerden dolayı iptal oldu ya da ertelendi.

Biz faaliyetlerimize devam ederken istifaya zorlandığım şirkete dair alacaklılar ve projelerini yürüttüğüm kişiler tarafından ödeme yapmam istendi. Biz de bir kısmını kendime ait araç, babama ait bir araç ve tekne satmak suretiyle ödemeye çalıştık ancak faaliyetlerimiz aksadığı için çevremizden borç almak zorunda kaldık. Zamanla borç aldığımız kişiler bize tehditvari konuşmaya başladılar. Kendilerini tahsilatçı olarak tanıtan kimi kişiler, bizi çocuğumuz üzerinden tehdit etmeye başladılar. Ben ve eşim bu kişilerle konuşmayı denedik ancak hayatımızla ve çocuğumuzla tehdit edildiğimiz için konuşmanın bir faydasının olmayacağını gördük."

"Can Güvenliğimizden dolayı Gürcistan'a Gittik"

Beril Talu ifadesinin devamında, "Bundan ötürü can güvenliğimizden dolayı 15 Ekim'de Gürcistan'a gittik. Gittiğimizin ertesi günü sosyal medya ve kimi haber sitelerinde eski arkadaşım olan bir muhabirin şahsımızı zan altında bırakacak ve tarafımızla ilgili dolandırıcı algısı oluşturacak kimi haberler yaptığını gördük. Eşim Gürcistan'dayken dahi şirket faaliyetlerini sürdürmeye çalışmaktaydı ancak haberler çok farklı yönlere gidince bizden alacaklı olan herkes suç duyurularında bulunmaya ve asparagas tweetler atmaya başladılar. Bunların artık sonu gelmiyordu. Bizim eşimle birlikte hiçbir şekilde bu kişileri dolandırmak veya borçlarımızı ödememek gibi niyetimiz yoktu ancak borç aldığımız kişiler yüzde 100'ün üzerinde dahi faizler talep etmeye başladılar. Dosyada bulunan suç duyurularından da bunu zaten görebilirsiniz. Borçlarımız tahmin edemeyeceğimiz şekilde çok büyüyünce ödeyemez duruma düştük" diye konuştu.

Kıvanç Talu ise "Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdan dolayı bazı projeler iptal edildi. Bu noktada ben kalan projeleri sürdürmek için sermayeye ihtiyaç duydum. Bundan dolayı eşimin yakın çevresinden borç talep ettik. Aldığımız bu borçlarla hem önceki borçları hem de mevcut projelere dair nakit ihtiyacı karşıladık. Bir zaman sonra alacaklılar beni ve eşimi tehdit eder duruma geldi. Biz bu borcu ödemek zorundaydık zira hepimiz aynı piyasada çalışıyorduk.

Ödemememiz halinde piyasada iş yapamaz duruma gelirdik. Bunun sebebi şirkete ait borçlardı. Son dönemlerde bir sarmala girmiştim. Öyle ki kendi kullandığım ancak eşimin babası adına olan Porsche marka bir araç, şirkete ait bir araç ve tekneyi satmak zorunda kaldım. Hatta pek çok kredi çektim; borcu borçla kapatmaktaydım. Bu zamana kadar bir mal varlığına sahip olmamamın sebebi kazanmış olduğum parayı düzgün şekilde değerlendiremediğim içindir" dedi.

Kıvanç Talu şöyle devam etti:

"Eşim çevresinden sürekli borç istediği için alacaklılar çok yüksek oranlarda faiz talep etmeye başladılar. Hatta anapara borcunu ödediğimiz ama faizini ödeyemediğimiz durumlar dahi oldu çünkü faizler çok yüksek değerlerdeydi. Zaten tarafım hakkında suç duyurusunda bulunan kişilerin dilekçelerinde bu husus açıktır. Yurt dışına çıkma iradem kesinlikle insanları dolandırma veya paralarını kaçırma kapsamında değil, eşim ve çocuğumun can güvenliğini sağlamak amacıylaydı. Zira eski bir muhabir balon bir haber yapmış, bunu duyan tüm alacaklılarımız dolandırıldığını düşünmüş, bize karşı suç duyuruları ve tehditlerde bulunmuşlardır."

Kaynak: DHA