Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) yayımladığı "Küresel Borç Monitörü" raporu, dünya genelinde borç seviyelerinin rekor bir artış gösterdiğini ortaya koydu.
2024 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla küresel borç miktarı 323 trilyon dolara ulaştı. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu tutar 302,4 trilyon dolar seviyesindeydi.
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise, küresel borcun gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının pandemi dönemindeki zirvesine göre 30 puan daha düşük seviyede olması oldu.
Bazı Ülkelerde Borç Azalırken, Bazılarında Hızla Arttı
2024’ün ilk üç çeyreğinde Türkiye ve Yunanistan’ın toplam borç oranlarında belirgin düşüşler kaydettiği görülürken, Macaristan, İrlanda, Nijerya, İsveç ve Brezilya borç yükü artışında başı çekti. Ayrıca, Yunanistan, Pakistan, Türkiye ve Japonya kamu borçlarının GSYH’ye oranında en keskin düşüşü yaşayan ülkeler arasında yer aldı.
İklim Finansmanı Borç Yükünü Daha da Artırabilir
Rapora göre, küresel borcun yıl sonunda geçen yıla kıyasla yaklaşık 8 trilyon dolarlık bir artışla 320 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda bu artışın kamu harcamalarıyla daha da hızlanacağı tahmin ediliyor.
Özellikle iklim değişikliğiyle mücadele için gerekli harcamaların etkisiyle, mevcut durumda 95 trilyon dolar olan küresel kamu borcunun, 2028’e kadar 130 trilyon dolara çıkabileceği öngörülüyor. Daha da ileri bir senaryoda, net sıfır emisyon hedefleri gibi iddialı iklim planları doğrultusunda bu borç yükünün 170 trilyon dolara kadar çıkabileceği belirtiliyor.
Hanehalkı ve Şirket Borçları da Artışta
Sektörel bazda bakıldığında, hanehalklarının borçları üçüncü çeyrekte 61,6 trilyon doları bulurken, finansal olmayan şirketlerin borçları 93,4 trilyon dolar, kamu borçları 95,4 trilyon dolar ve finansal şirketlerin borçları ise 72,5 trilyon dolar olarak hesaplandı.
Türkiye’de ise borcun GSYH’ye oranında genel bir düşüş gözlemlendi. Hanehalkı borcu yüzde 11,7’den yüzde 9,9’a, finansal olmayan şirket borçları yüzde 50,2’den yüzde 40,7’ye, kamu borçları yüzde 32,5’ten yüzde 28,1’e ve finansal kuruluşlara ait borçlar ise yüzde 19,1’den yüzde 16,5’e geriledi.
Ticaret Gerilimleri Risk Oluşturuyor
Raporda ayrıca, ticaret gerginliklerinin büyüme beklentileri üzerindeki olası etkilerine de dikkat çekildi. Artan tedarik zinciri kesintileri ve sıkılaşan mali koşulların, enflasyon baskılarını yeniden canlandırabileceği ve ekonomik büyümeyi sınırlayabileceği ifade edildi.