Küresel piyasalarda haftanın ilk işlem gününe belirsizlik damgasını vurdu. ABD'nin ek gümrük vergilerine yönelik endişelerin yeniden alevlenmesiyle birlikte yatırımcılar temkinli hareket ederken, piyasaların odağında bu hafta açıklanacak ABD enflasyon verileri bulunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump, çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 oranında ek vergi getirme kararı aldığını duyurdu. Kanada ve Meksika'dan gelen bu ürünlerin de tarifelere dahil edileceğini belirten Trump, karşılıklı ticaret dengesizliğine dikkat çekerek, "Onlar bizden yüzde 130 vergi alırken biz karşılık vermiyorsak, bu böyle devam etmeyecek" ifadelerini kullandı.
Analistler, ABD yönetiminin korumacı ticaret politikalarının küresel piyasalarda tedirginliğe yol açtığını, özellikle ticaret savaşlarının tırmanabileceği endişesiyle belirsizliğin arttığını vurguluyor. Ayrıca, alınan bu kararların enflasyonist baskıları artırabileceği ve ABD ekonomisini zorlayabileceği ifade ediliyor.
ABD Merkez Bankası (Fed), Kongre için hazırladığı şubat ayı Para Politikası Raporu'nda, istihdamı güçlendirme ve enflasyonu yüzde 2 seviyesine çekme konusundaki kararlılığını yineledi. Politika faizine ilişkin alınacak yeni kararların ekonomik veriler doğrultusunda şekilleneceği belirtilirken, iş gücü piyasasında genel olarak istikrar sağlandığına dikkat çekildi.
Michigan Üniversitesi'nin verilerine göre, ABD'de tüketici güven endeksi şubat ayında 67,8’e gerileyerek Temmuz 2024’ten bu yana en düşük seviyesine indi. Enflasyon beklentilerinin yükselmesi, tüketici güvenindeki düşüşün en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Tarım dışı istihdam verileri ise iş gücü piyasasının gücünü koruduğunu ortaya koydu. Ocak ayında tarım dışı istihdam 143 bin kişi artarken, işsizlik oranı yüzde 4,1’den yüzde 4’e düştü. Ayrıca, ortalama saatlik kazançların beklentilerin üzerinde yüzde 0,5 oranında artması, enflasyon baskılarının devam ettiğine işaret ediyor.
Analistler, ocak ayında istihdam artışındaki yavaşlamanın ABD’de yaşanan soğuk hava dalgası ve California’daki yangınlardan kaynaklanabileceğini belirtiyor. Verilerin ardından piyasalarda Fed’in bir sonraki faiz indiriminin haziran ayında gerçekleşebileceğine dair beklentiler arttı.
Fed yetkililerinden Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, iş gücü piyasasının yavaşladığını ancak sağlam kalmaya devam ettiğini belirtirken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise istihdam verilerini "sağlam" olarak nitelendirdi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Adriana Kugler ise ekonomideki belirsizliklere dikkat çekerek, faiz oranlarının bir süre daha sabit tutulmasının en uygun seçenek olacağını dile getirdi.
Piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,49’a yükselirken, dolar endeksi yüzde 0,2 artışla 108,3 seviyesinde dengelendi. Altının ons fiyatı, geçtiğimiz hafta 2.886,85 dolarla rekor kırdıktan sonra yüzde 0,2’lik yükselişle 2.860,89 dolardan haftayı tamamladı. Yeni haftaya ise yüzde 0,6 değer kazanarak 2.878 dolardan giriş yaptı.
Avrupa ve Asya Piyasalarında Karışık Seyir Hakim
Avrupa borsalarında cuma günü negatif bir seyir izlenirken, yatırımcıların gündeminde ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticaret ilişkileri yer alıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Washington’un AB’ye karşı haksız gümrük vergileri uygulaması halinde sert bir yanıt verileceğini vurguladı. "AB ve ABD’nin geniş ve güçlü ekonomik bağları var. Ticaret hacmimiz 1,5 trilyon avroyu aşıyor" diyen von der Leyen, işletmelerin yakın iş birliği yapması gerektiğini belirtti.
Hafta içerisinde Almanya’da açıklanacak enflasyon verileri ile Avro Bölgesi büyüme rakamları, Avrupa ekonomisinin gidişatı hakkında ipuçları verecek. Cuma günü Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,53, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,31, Fransa’da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,43 değer kaybetti. Avrupa’da vadeli endeks kontratları ise haftaya karışık bir seyirle başladı.
Asya piyasalarında ise haftanın ilk işlem gününde pozitif hava hakim. Çin ve Hong Kong’da teknoloji hisselerinin yükselişi dikkat çekerken, ABD’nin Çin’e yönelik ek gümrük vergileri konusunda beklenenden daha ılımlı bir tutum sergilemesi, yatırımcıların risk iştahını artırdı. Çin’de açıklanan verilere göre, tüketici fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 artarken, üretici fiyatları yüzde 2,3 geriledi. Analistler, Çin’de deflasyon baskısının sürdüğünü belirterek, borç riskleri ve gayrimenkul sektöründeki problemlerin ekonomiyi olumsuz etkilemeye devam ettiğini ifade ediyor.
Öte yandan, ABD Başkanı Trump, Japon çelik devi Nippon Steel’in US Steel’i satın alma planının iptal edildiğini ve bunun yerine şirkete yatırım yapılacağını duyurdu. Japonya Başbakanı İşiba Şigeru ise bu gelişmeye ilişkin olarak, "Bu bir satın alma değil, yatırım" değerlendirmesinde bulundu.
Japonya’da açıklanan dış ticaret dengesi, aralık ayında 62,3 milyar yen fazla vermesine rağmen piyasa beklentilerinin altında kaldı. Aynı dönemde cari işlemler hesabı 1,1 trilyon yen fazla verdi ancak öngörülen seviyelerin gerisinde kaldı. Bu gelişmelerin ardından Nikkei 225 endeksi yüzde 0,1, Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 0,3 ve Hang Seng Endeksi yüzde 1,3 değer kazandı. Güney Kore’de Kospi endeksi ise yatay seyretti.
Borsa İstanbul Pozitif Seyirde
Yurt içinde ise cuma günü alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 1,11 yükselişle 9.951,65 puandan haftayı kapattı. Dolar/TL kuru yüzde 0,2 artışla 35,9675 seviyesinden kapanırken, yeni haftanın ilk işlem gününde yüzde 0,1 yükselişle 36,0210’dan işlem görüyor.
Analistler, yurt içinde işsizlik oranı ve sanayi üretimi verilerinin takip edileceğini belirtirken, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 puan seviyelerinin direnç, 9.900 ve 9.850 puanın ise destek konumunda olduğunu kaydediyor.
