Küresel piyasalarda, ABD Başkanı Donald Trump'ın geçtiğimiz gün yaptığı açıklamalar sonrası olumsuz bir seyir izleniyor. Enflasyon ve resesyon arasındaki belirsizlik, piyasaların fiyatlandırma yapmasını zorlaştırmaya devam ederken, Trump'ın başkanlık dönemiyle ilgili alacağı kararlar, risk algısını artırarak piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor.
Trump, Panama Kanalı ve Grönland'ı kontrol etmek amacıyla gerektiğinde askeri müdahalede bulunabileceği sinyalini verirken, "Bu iki bölge hakkında size bir garanti veremem. Belki bir şeyler yapmamız gerekebilir. Ekonomik güvenliğimiz için bu bölgelere ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
Kanada'nın ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiğini yineleyen Trump, "Biz onlardan daha fazlasına sahibiz, onların hiçbir şeyine ihtiyacımız yok. Bu yüzden, Kanada'yı korumak için her yıl 200 milyar dolar kaybetmenin anlamı ne?" dedi.
Bu tür açıklamalar, dünya çapında yatırımcıların risk iştahını zayıflatarak tahvil ve hisse senedi piyasalarında satış baskısını artırdı. Ayrıca, Trump'ın açıklamaları ve potansiyel yeni tarifelerin, ABD'nin enflasyonla mücadelesine zarar verebileceği yönündeki endişeler de gündemdeki yerini koruyor.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2025 yılına kadar faiz indirimi yapmayı ertelemesi ihtimali, piyasalarda fiyatlamalara yansımış durumda. Piyasalar, Fed'in ilk faiz indiriminin Mayıs ayında olacağına yüzde 60 ihtimal veriyor, ancak bu gerçekleşmezse, Haziran toplantısında faiz indiriminin kaçınılmaz olacağı tahmin ediliyor.
Bugün açıklanacak olan Fed Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarının yanı sıra, ADP özel sektör istihdam verilerinin de piyasalar üzerinde önemli etkiler yaratması bekleniyor. Dün açıklanan Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü PMI verisi, önceki aya göre 2 puan artışla 54,1 seviyesine çıkarak piyasaların beklentilerinin üzerinde bir performans gösterdi.
ABD'de Kasım 2024'te JOLTS açık iş sayısı, 8 milyon 98 binle son 6 ayın zirvesine ulaşarak, iş gücü piyasasında iyileşme sinyalleri verdi. Ancak kurumsal taraflarda Nvidia'nın hisseleri, şirketin yeni ürünlerini tanıttığı CES fuarının ardından yüzde 6,2 değer kaybetti. Tesla'nın hisseleri ise Bank of America analistinin şirket değerlendirmesini "al"dan "nötr"e çekmesinin ardından yüzde 4,1 düştü.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri, enflasyonist baskıların devam edeceği endişeleriyle yükselişini sürdürerek yüzde 4,69 ile Nisan ayından bu yana en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Altın fiyatı dün yüzde 0,6 artarak 2.650 dolara yükseldi, ancak yeni güne hafif bir düşüşle 2.647 dolardan başladı. Dolar endeksi ise yüzde 0,3 artarak 108,6'dan kapanırken, günün ilerleyen saatlerinde 108,5 seviyelerine geriledi.
Brent petrol fiyatı, ABD'deki ham petrol stoklarının düşüşü sonrası yüzde 0,4 artışla 77,1 dolara yükseldi. Küresel gelişmelerle birlikte New York Borsası'nda S&P 500, Nasdaq ve Dow Jones endeksleri sırasıyla yüzde 1,11, yüzde 1,89 ve yüzde 0,42 değer kaybetti.
Avrupa borsalarında dün, İngiltere dışında alım ağırlıklı bir seyir izlenirken, bugün açıklanacak olan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileri yatırımcıların odağında olacak. Bölgedeki resesyon endişeleri devam ederken, Aralık ayında Euro Bölgesi'nde yıllık TÜFE yüzde 2,4'e yükseldi. Avrupa Merkez Bankası'nın anket verilerine göre, Euro Bölgesi'ndeki tüketicilerin orta vadeli enflasyon beklentileri ikinci aya taşındı.
İngiltere'de 30 yıl vadeli devlet tahvili getirisi, Borç Yönetim Ofisi'nin tahvil ihalesinin ardından, 1998'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Kurumsal tarafta ise Volvo Cars, 2024 için rekor satış açıklamasının ardından yüzde 9,2 değer kazandı.
Fransa'da CAC 40, Almanya'da DAX 40 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksleri sırasıyla yüzde 0,59, yüzde 0,62 ve yüzde 0,45 artarken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,05 düştü.
Asya borsalarında ise, özellikle Güney Kore dışında negatif bir seyir hakim. Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırma çabaları ve ABD'nin yeni yönetiminin ticaret politikalarına yönelik endişeler, bölgedeki risk algısını artırmış durumda.
Bugün açıklanan verilere göre, Japonya'da Aralık ayında hanehalkı güveni beklentilerin altında kalmıştı. Bu gelişmelerle, Japonya'nın Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin'in Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,6 ve Hong Kong'daki Hang Seng endeksi yüzde 1,5 değer kaybetti. Ancak, Güney Kore'deki Kospi endeksi yüzde 1,1 değer kazandı.
Yurt içinde Borsa İstanbul'da dün, BIST 100 endeksi yüzde 1,13 düşüşle 9.972,03 puandan kapanırken, Dolar/TL'nin değeri yüzde 0,1 artarak 35,3377'den işlem görüyordu. Bugün ise, bankalararası piyasada 35,3490 seviyelerinde işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde Hazine nakit dengesi ve finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları gibi verilerin yanı sıra, yurt dışında Euro Bölgesi'nde ÜFE ve ABD'de ADP özel sektör istihdam verilerinin yanı sıra Fed'in toplantı tutanaklarının da dikkatle takip edileceğini belirtti.
Teknik açıdan ise BIST 100 endeksinde 9.900 ve 9.800 seviyeleri direnç, 10.000 ve 10.100 seviyeleri destek konumunda.