Küresel piyasalarda yatırımcıların odağı, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) açıklamalarına ve küresel ekonomik verilere kaydı.
Özellikle, Fed Başkanı Jerome Powell'ın faiz oranlarını indirme konusunda acele etmeyeceklerine dair yaptığı açıklamalar, piyasaları olumsuz etkileyerek bir hafta boyunca negatif bir seyir izlenmesine neden oldu. Gelecek hafta, yoğun veri gündemi ve ekonomik göstergelerin piyasalar üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor.
ABD'de Enflasyon Verileri ve Faiz Beklentileri
ABD'de açıklanan son enflasyon verileri, beklentilere paralel şekilde gerçekleşse de, verilerin alt kalemlerinden alınan sinyaller farklı bir tabloyu işaret etti. Özellikle üretici fiyatlarının daha fazla arttığına dair sinyaller, Fed'in enflasyonla mücadele sürecini beklenenden daha uzun bir süreye yayabileceği endişesini güçlendirdi. Bu durum, para piyasalarındaki fiyatlamaları etkileyerek, Fed'in 2024 yılının son toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi yapma ihtimalini yüzde 58'e düşürdü.
Powell'ın Açıklamaları ve Risk İştahı Üzerindeki Etkiler
Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2'ye çekilmesinin mümkün olduğunu ifade etse de, üretici fiyatlarındaki beklenmedik artışların bu süreci zorlaştırabileceğine dikkat çekti. Powell’ın açıklamaları, yatırımcıların risk iştahını törpüledi ve para politikasındaki gevşemenin hızına dair belirsizlikleri artırdı. Analistler, Trump'ın potansiyel ekonomik politikaları ile Fed'in gelecekteki adımları arasındaki uyuşmazlıkların, piyasa fiyatlamalarını daha da zorlaştırabileceğini belirtiyor.
Piyasaların 2024'teki Fed Kararlarına Dair Beklentileri
Fed'in gelecekteki faiz politikası ve ekonomik veri açıklamaları, piyasalar üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak. 2024 yılı için faiz indirimi beklentileri, geçtiğimiz haftalarda azalma gösterse de, küresel ekonomik dinamikler ve ABD'deki siyasi gelişmeler bu beklentileri şekillendirmeye devam ediyor. Trump'ın başkanlık politikaları ve Fed’in tutumu arasındaki denge, yatırımcıların kararlarını etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
ABD'de ekim ayında sanayi üretimi, piyasa beklentilerine paralel olarak %0,3 oranında bir düşüş kaydetti. Bu düşüş, özellikle uçak üreticisi Boeing'teki grev ve ülkenin karşılaştığı iki büyük kasırganın etkisiyle daha belirgin hale geldi. Bu veriler, ABD ekonomisinin bazı sektörlerde zorluklar yaşadığını ve üretim aktivitelerinin engellendiğini gösteriyor.
Fed Açıklamaları ve Faiz İndirimine Yönelik Beklentiler
ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin yaptığı açıklamalar, para piyasalarındaki fiyatlamaları doğrudan etkiledi. Boston Fed Başkanı Susan Collins, aralık ayında faiz indiriminin masada olabileceğini belirterek, gelecekteki Fed kararlarının yeni veriler ışığında şekilleneceğini vurguladı. Diğer Fed yetkilileri de enflasyonun yüzde 2 hedefinden düşüş göstermeye devam etmesi halinde faiz oranlarının daha da aşağıya çekilebileceğini belirttiler.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyonun hedefe doğru devam etmesi durumunda faiz oranlarının önümüzdeki 12-18 ay boyunca daha düşük seviyelere ineceğini ifade etti. Öte yandan, Richmond Fed Başkanı Tom Barkin, enflasyonun gelecek yıl gerilemesini beklediğini, çekirdek enflasyonun ise düşmeye devam edeceğine dair olumlu sinyaller gördüğünü belirtti.
Kripto Para Piyasası Rekor Kırdı, Bitcoin 93 Bin Doları Gördü
ABD'de özellikle riskli varlıklara, özellikle de kripto paralara olan ilgide büyük bir artış gözlendi. Bitcoin, bu hafta içerisinde 93 bin dolara kadar yükselerek yeni bir rekor kırdı. Ancak, hafta sonu itibarıyla fiyat 90 bin 231 dolara geriledi. Kripto paralara yönelik daha ılımlı bir yaklaşım sergileyen isimlerin Senato'ya girecek olması, Bitcoin'in fiyatının daha da dalgalanmasına yol açtı.
Tahvil Faizleri Yükseldi, Dolar Endeksi Yeni Zirveye Ulaştı
Geçtiğimiz hafta, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri yaklaşık 11 baz puanlık bir artış göstererek %4,43 seviyesinden kapandı. Dolar endeksi de güç kazanarak haftayı 106,7 seviyesinde, 1 Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesinden tamamladı. Güçlenen dolar ve artan tahvil faizleri, altının ons fiyatında düşüşe neden oldu. Altın, haftalık bazda %4,4 değer kaybı yaşayarak 2 bin 567 dolara geriledi. Brent petrolün varil fiyatı da %4,1 azalışla 70,9 dolara düştü.
Borsa Performansları Negatif Seyretti, Trump'ın Aşı Politikaları Etkili Oldu
ABD borsaları, haftanın son işlem gününde negatif bir seyir izledi. Özellikle aşı üreticilerinin hisseleri, Donald Trump'ın Sağlık Bakanlığı'na aşı karşıtı olarak bilinen Robert F. Kennedy Jr.'ı aday göstermesinin ardından değer kaybetti. BioNTech hisseleri %3,7, Pfizer %4,7, Moderna ise %7,3 değer kaybetti. Bunun etkisiyle, S&P 500 endeksi %2,08 düşüşle 5.870,62 puana, Nasdaq %3,15 azalışla 18.678,54 puana ve Dow Jones %0,54 gerileyerek 43.444,99 puana düştü.
Gelecek Haftada Takip Edilecek Veriler
Gelecek hafta, yatırımcıların takibine alacağı önemli ekonomik veriler arasında salı günü açıklanacak inşaat izinleri, konut başlangıçları yer alırken, perşembe günü Philadelphia Fed İmalat Endeksi, haftalık işsizlik başvuruları ve Conference Board öncü göstergeler endeksi dikkat çekecek. Ayrıca, cuma günü imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi verileri açıklanacak.
Avrupa Borsalarında Genel Olarak Satış Ağırlıklı Seyir
Avrupa borsaları, ABD'den gelen haber akışının yanı sıra, Avro Bölgesi ekonomisini olumsuz etkilemesi beklenen olası ABD gümrük tarifeleri endişeleri ile negatif bir seyir izledi. Bu süreçte Avro/dolar, 1,0496 ile Ekim 2023'ten bu yana en düşük seviyeye gerileyerek, haftayı %1,76 değer kaybıyla 1,0521'den tamamladı.
Avro Bölgesi ve Almanya Ekonomisi Zayıfladı, İngiltere Büyüdü
Avro Bölgesi ekonomisi üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe kıyasla %0,4 büyüme kaydetti. Ancak, sanayi üretimi Eylül ayında aylık bazda %2 oranında bir düşüş gösterdi. Almanya'da ise Eylül ayında yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %1,6 artarken, Ekim ayında bu artış %2'ye yükseldi. Ayrıca, şirketlerde sipariş eksikliği oranının arttığına dair Almanya'dan gelen veriler, ekonomik iyileşmenin sınırlı kalabileceğini gösterdi.
İtalya Endeksi Yükseldi, Diğer Avrupa Borsalarında Düşüşler Gözlendi
İtalya'da MIB 30 endeksi haftalık bazda %1,1 değer kazanırken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi %0,11, Fransa'da CAC 40 endeksi %0,94 ve Almanya'da DAX 40 endeksi %0,02 oranında düşüş yaşadı. Avrupa borsalarındaki satış baskısı, bölgedeki ekonomik belirsizliklerle birleşerek yatırımcıların temkinli hareket etmesine neden oldu.
Avrupa’da Takip Edilecek Veriler
Avro Bölgesi'nde ekonomik göstergeler pazartesi günü dış ticaret dengesiyle başlayacak. Salı günü ise Avrupa'nın en önemli enflasyon göstergelerinden biri olan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) açıklanacak. Çarşamba günü Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın konuşması piyasaların yönünü etkileyebilir. Ayrıca Almanya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve İngiltere’de TÜFE verileri de izlenecek. Perşembe günü, Avro Bölgesi’nde Tüketici Güven Endeksi açıklanacak, ardından cuma günü Lagarde’ın yeniden açıklamalar yapması bekleniyor. Almanya’da ise büyüme ve Hamburg Ticaret Bankası (HCOB) PMI verileri izlenecek.
Asya Piyasaları ve Ekonomik Zorluklar
Asya borsalarında, Çin'in ekonomik durumu ve ABD'nin olası gümrük tarifesi tehditleri piyasaların negatif yönde hareket etmesine neden oldu. Çin hükümeti, ekonomiyi desteklemek adına yaklaşık 1,4 trilyon dolarlık bir teşvik paketi açıklasa da, paketle ilgili detayların yetersiz kalması piyasalarda satış baskısının önüne geçemedi. Çin'deki zorlukların yanı sıra Japonya'da da ekonomik veriler dikkat çekti. Eylül ayında Japonya'nın cari işlemler dengesi 1,7 trilyon yen fazla verirken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) para politikası toplantısına dair görüş özetini yayımlayarak, ekonominin ılımlı bir şekilde toparlandığını belirtti. Ekim ayında Japonya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de beklentilerin üzerinde arttı. Bu durum, BoJ’un para politikasını sıkılaştırma kararlarını hızlandırabileceği yönünde bir sinyal verdi.
Asya Piyasalarındaki Düşüş
Bölgedeki ekonomik belirsizlikler, Asya borsalarında önemli kayıplara yol açtı. Japonya'nın Nikkei 225 endeksi haftalık bazda %2,2, Çin’in Şanghay bileşik endeksi %3,5, Güney Kore’nin Kospi endeksi %5,5 ve Hong Kong’un Hang Seng endeksi %6,3 değer kaybetti. Bu olumsuz seyir, Asya piyasalarında risk algısının arttığını gösteriyor. Haftanın ilerleyen günlerinde Japonya dış ticaret dengesi ve TÜFE verileri yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek.
Türkiye Piyasasında Merkez Bankası Beklentileri
Türkiye’de ise geçen hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi %2,23 artışla 9.389,62 puandan kapanarak yükseliş gösterdi. Dolar/TL, haftayı 34,4330’dan tamamladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, 2024 Eylül ayında cari işlemler hesabı 2 milyar 988 milyon dolar fazla verdi. Bu, son 3 yılda ilk kez üst üste 4 ay fazla verilmesi anlamına geliyor.
TCMB’nin Faiz Kararı ve Ekonomik Beklentiler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 21 Kasım Perşembe günü açıklayacağı Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararı piyasalar tarafından merakla bekleniyor. AA Finans’ın yaptığı beklenti anketine göre, ekonomistlerin tamamı politika faizinin %50 seviyesinde sabit tutulacağını öngörüyor. Yıl sonu beklentilerine göre, ekonomistler faiz oranının %49,10 civarında olacağını tahmin ediyor. Bunun yanı sıra, hafta boyunca Türkiye içindeki ekonomik veriler de takip edilecek; pazartesi günü işsizlik oranı ve konut fiyat endeksi, perşembe günü ise tüketici güven endeksi açıklanacak.
Borsa İstanbul’da Teknik Göstergeler
Borsa İstanbul’da teknik açıdan BIST 100 endeksi, 9.500 ve 9.550 puan seviyelerinin direnç, 9.300 ve 9.250 puan seviyelerinin ise destek konumunda olduğu belirtiliyor. Piyasaların hareketleri, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan iç ve dış ekonomik verilerle şekillenecek. Yatırımcıların, bu veriler ışığında risk iştahlarını ve piyasa beklentilerini gözden geçirecekleri öngörülüyor.
18 Kasım haftasında Avrupa, Asya ve Türkiye piyasalarında dikkat edilmesi gereken bir dizi önemli veri bulunuyor. Avrupa’da enflasyon verileri, Asya’da ekonomik büyüme sinyalleri ve Türkiye’de Merkez Bankası faiz kararı, bu hafta piyasaları şekillendirecek başlıca faktörler arasında yer alıyor.