Küresel piyasalarda hareketli bir dönem yaşanıyor. ABD’de Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından, yeni dönemde uygulanacak politikalarla ilgili belirsizlikler ve yarın açıklanacak enflasyon verisi, yatırımcılar arasında karışık bir hava yaratmış durumda.
Trump'ın başkanlık seçim zaferiyle birlikte, kripto para gibi riskli yatırımlara yönelik iyimser bakış açıları arttı. Bununla birlikte, senatoya girmesi beklenen isimlerin bu durumu desteklemesi, risk iştahını artırdı. Diğer yandan, yatırımcıların dikkatleri, Fed'in Aralık toplantısında alacağı kararlar ve sıkı para politikasını gevşetip gevşetmeyeceğine odaklanmış durumda.
Fed Başkanı Jerome Powell, Kasım ayında yaptığı açıklamalarda, kararlarının veri odaklı olacağına dikkat çekmişti. Perşembe günü yapılacak konuşmasında, Powell’ın açıklamaları, piyasa volatilitesini artırabilir ve yatırımcılar, gelecek dönemdeki para politikalarına dair ipuçları arayacak.
Analistler, Trump'ın başkan seçilmesinin ardından piyasadaki belirsizliklerin arttığını belirtiyor. Bu durumun temel nedeni, Fed’in uzun süreli sıkı para politikasını gevşetme yönünde adımlar atıyor olmasına rağmen, Trump’ın politikalarının ekonomik etkilerine dair tahmin edilemezlik.
Öte yandan, Fed ile Trump arasında çıkabilecek olası bir anlaşmazlık da yatırımcıların dikkatle izlediği diğer bir konu. Bu sebeple, Powell’ın konuşmalarında bu konuya dair herhangi bir sinyalin, piyasa üzerinde etkili olması bekleniyor.
Para piyasalarında, Fed’in önümüzdeki toplantılarda yüzde 65 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimi yapacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, 2024 yılı boyunca yapılacak faiz indirimlerinin hızı, varlık fiyatlarını etkilemeye devam edecek.
Kurumsal tarafta ise, Trump’ın en büyük destekçilerinden Elon Musk’ın Tesla’sı, hisselerinde kayda değer bir artış gösterdi. Tesla'nın piyasa değeri geçtiğimiz hafta 1 trilyon doları aşarken, bugün hisse fiyatları yüzde 8,9 oranında yükseldi.
Bankacılık sektöründe de hareketlilik sürüyor. ABD’nin önde gelen bankalarından JPMorgan Chase, Goldman Sachs, Bank of America ve Citigroup gibi büyük isimlerin hisseleri sırasıyla yüzde 1, yüzde 2,2, yüzde 2,1 ve yüzde 1,7 oranında değer kazandı.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faiz oranı yüzde 4,32 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi ise seçim sonuçlarının ardından artış göstererek 105,6 seviyesine ulaşmış durumda. Doların gücündeki bu artış, 105,44 ile Temmuz 2024'ten bu yana görülen en yüksek seviyesini gördü.
Altın ons fiyatı, üçüncü gününde de artış göstererek 2 bin 605 dolardan işlem görürken, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,6 oranında değer kaybı ile 71,6 dolara geriledi.
New York Borsası’nda S&P 500 endeksi yüzde 0,1, Dow Jones yüzde 0,7 ve Nasdaq yüzde 0,05 oranında değer kazanarak tarihi zirvelere tırmandı. Ancak, endeks vadeli kontratlar yeni güne düşüşle başladı.
Avrupa borsalarında dün pozitif bir görünüm vardı. Bugün ise gözler Almanya'da açıklanacak Ekim ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisine çevrildi. Bu verinin Avro Bölgesi'nin para politikaları üzerinde etkili olması bekleniyor.
Almanya'dan gelen bir diğer veri, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) tarafından yayınlanan Ekim ayı anketi oldu. Sonuçlar, şirketlerin sipariş eksikliği bildirdiğini ve bu oranın Temmuz’daki ankete göre arttığını gösterdi. Ifo’nun açıklamasına göre, sipariş eksikliği oranı 2009 finansal krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Almanya’daki ekonomik gelişmelerin yanı sıra, Avrupa borsaları dün pozitif kapanış yaptı. FTSE 100 endeksi yüzde 0,65, DAX 40 endeksi yüzde 1,21, CAC 40 endeksi yüzde 1,12 ve FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,56 oranında yükseldi. Ancak, Avrupa'daki endeks vadeli kontratlar yeni güne düşüşle başladı.
Asya tarafında ise Çin’in, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde daha yüksek tarifelerle karşılaşma ihtimali, risk iştahını olumsuz etkiliyor. Çin, ekonomik kayıplarını telafi etmek için ek teşvikler açıklayabileceğini belirtiyor, bu da yuanın zayıf kalmasını destekleyebilir.
Japonya Merkez Bankası, ekonominin bazı alanlarında zayıflık gözlemlense de ılımlı bir toparlanma sürecinde olduğunu duyurdu. Japonya ekonomisindeki bu iyileşme, hızlanan bir büyüme sürecine işaret ediyor.
Bu gelişmeler ışığında, Asya borsalarında Nikkei 225 endeksi yüzde 1, Kospi yüzde 1,6, Hang Seng yüzde 2,6 ve Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 değer kaybetti.
Türkiye’de ise Borsa İstanbul, dün değer kazandı. BIST 100 endeksi, yüzde 1 artışla 9.276,78 puandan günü tamamladı. Bugün ise gözler, Türkiye’nin ödemeler dengesi verilerine çevrildi.
Dolar/TL ise dün yüzde 0,1 değer kaybıyla 34,3370’ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada yüzde 0,1 artışla 34,3610 seviyesinden işlem görüyor.
AA Finans’ın beklenti anketine göre, cari işlemler hesabının Eylül ayında 2 milyar 723 milyon dolar fazla vermesi bekleniyor. Ekonomistler, 2024 yılı boyunca cari işlemler açığının 11 milyar 871 milyon dolar olacağı tahmininde bulunuyor.
Yurt içinde, BIST 100 endeksinin teknik olarak 9.400 ve 9.450 seviyelerinde dirençle karşılaşması, 9.200 ve 9.150 seviyelerinin ise destek olarak izleneceği ifade ediliyor. Bugün yurt içinde cari işlemler dengesi, perakende satışlar verileri ve Almanya'dan TÜFE verisi ile İngiltere'den işsizlik oranı verileri takip edilecek.