Küresel piyasalarda geçen hafta dünya genelinde açıklanan enflasyon verilerinin tahmin edilenden daha yavaş bir biçimde seyretmesinin ardından risk iştahının artmasıyla pozitif seyir izlenirken, önümüzde hafta yurt dışındaki yoğun veri gündemi, ülkemizde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak.

Bir yıldan fazla süredir devam eden “şahin para politikaları”, enflasyona yönelik duyulan korkuların azalmasını sağlarken, ekonomilerde seyreden ani artışların yavaşlama sinyallerinin resesyona dönüşme ihtimali ise göz önünde bulunduruluyor.

Geçen hafta ABD’de açıklanan veriler, iş gücü piyasasında yumuşamanın sürdüğüne işaret ederken, ülke enflasyonunun da beklentilerin altında kalması pay piyasalarında risk iştahını artıran ana etkenler olarak öne çıktı.

Enflasyonla Mücadelede Zafer İlan Etmek için Henüz Erken

ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Ekim ayında aylık bazda değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 3,2 artış kaydetti. Beklenti ise aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 3,3 artması yönündeydi. Ülkede yıllık enflasyon geçen ay yüzde 3,7 seviyesindeydi.

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in aralık toplantısında faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını belirterek, bankanın yüzde 85 ihtimalle haziran ayında faiz indirimlerine başlayacağının tahmin edildiğini bildirdi.

Fed yetkililerinin enflasyonla mücadelede zafer ilan etmek için henüz erken olduğuna ilişkin sözle yönlendirmelerinin piyasalarda risk iştahını nispeten törpülediğini aktaran analistler, yetkililerin resesyon beklemediklerini de dile getirdiklerini belirtti.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, sıkılaşan finansal koşulların bazı sektörlerde baskı yaratabileceğine işaret ederek, ekonomide yumuşak inişin mümkün olduğuna inandığını ancak bunun garanti olmadığını söyledi.

Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, para politikasına yönelik konunun faiz oranını düşürmek olmadığını, meselenin kısıtlayıcı bir duruşta ne kadar süre kalınacağı ile ilgili olduğunu ifade ederek, ABD ekonomisi için resesyon tahmin etmediğini vurguladı.

Öte yandan, geçen hafta Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD’de bölgesel bankaların finansman ve büyüme zorluklarının 2024’te de devam edeceğini bildirdi.

Bir başka Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s de ABD’nin “Aaa” olan kredi notunu teyit ederken durağan olan not görünümünü “negatif” olarak revize etmişti.

Geçen hafta Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), “Küresel Borç Monitörü” raporunu yayımladı. Rapora göre, küresel borç tutarı bu yılın üçüncü çeyreğinde 307,4 trilyon dolar olarak hesaplandı.

Söz konusu gelişmelerin ardından küresel çapta dolara olan talebin azalmasıyla haftayı yüzde 1,9 azalışla 103,8 seviyesinden tamamlayan dolar endeksi, temmuzdan bu yana en güçlü haftalık düşüşünü yaşadı.

Haftalık bazda altının ons fiyatı yüzde 2,2 artışla 1.981 dolardan haftayı kapatırken, ABD 10 yıllık tahvil faizi 17 baz puan gerileyerek yüzde 4,44 seviyesine indi.

76,7 doları test ederek yaklaşık son 4 ayın en düşük seviyesine inen Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,2 azalışla 80,5 dolardan tamamlarken, düşüş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıdı. Analistler, talep konusundaki endişelerle birlikte, güçlü kalan arz ve artan rezervlerin söz konusu fiyatlamada etkili olduğunu bildirdi.

ABD Borsalarında Yükseliş Kaydediliyor

Geçen hafta açıklanan verilere göre, değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE Ekim ayında aylık yüzde 0,2’ye doğru bir yükseliş yaşadı. Bu dönemde yıllık yüzde 4 olan çekirdek enflasyon, 2 yılın en düşük seviyesini kaydetti.

Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de ekimde aylık yüzde 0,5 ile Nisan 2020’den bu yana en büyük düşüşünü kaydederken, yıllık yüzde 1,3 artışla beklentilerin altında gerçekleşti.

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 2,37, S&P 500 endeksi yüzde 2,24 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,94 artışla haftayı tamamladı.

20 Kasım ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi günü CB öncü göstergeler endeksi;  salı günü Chicago ulusal aktivite endeksi; ikinci el konut satışı, Fed toplantı tutanakları; çarşamba günü dayanıklı mal siparişleri, tüketici güven endeksi, haftalık işsizlik maaşı başvuruları; cuma günü imalat sanayi ve hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri takip edilecek. Perşembe günü ise ABD’de piyasalar tatil nedeniyle kapalı olacak.

Avrupa Borsasından da Pozitif İlerleme

Enflasyon ve resesyon ikilemi denildiğinde ilk akla gelen bölge olan Avrupa’da geçen hafta açıklanan veriler karışık sinyaller verse de ABD’deki pozitif seyrin etkisiyle bölge pay piyasaları pozitif bir seyir izledi.

Geçen hafta, Avrupa Sistemik Risk Kurulunun (ESRB) Frankfurt’ta düzenlenen toplantısında konuşan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’da şimdiye kadar tüm sistemik risklerin aynı anda gerçekleşmesini içeren en kötü senaryonun gerçekleşmesinden korunulduğunu dile getirdi.

ABD’nin ardından İngiltere’de de ekim ayı TÜFE yıllık bazda yüzde 4,6 artışla beklentilerin altında kalırken, bu durum İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz artış döngüsünde sona gelmiş olduğuna ilişkin beklentileri kuvvetlendirdi.

Haftanın son işlem gününde açıklanan verilere göre ise Euro Bölgesi’nde TÜFE ekimde aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,9 artışla beklentiler doğrultusunda açıklandı.

Ayrıca, ABD enflasyonunun beklentilerden daha fazla yavaşlamasının ardından Euro/dolar paritesi haftalık bazda yüzde 2,1 artışla 1,0910 seviyesinden haftayı tamamlarken, yaklaşık son 3 ayın en güçlü performansını gösterdi.

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi de yüzde 4,49, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,68, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 3,49 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,95 değer kazandı.

Gelecek hafta pazartesi günü Almanya’da ÜFE, çarşamba günü Euro Bölgesi’nde Tüketici Güven Endeksi, perşembe günü bölge genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI, cuma günü Almanya’da büyüme verilerinin yanı sıra Lagarde’ın konuşması takip edilecek.

ABD’deki İlerleyiş Asya’yı da Pozitif Etkiliyor

ABD enflasyonunun beklenenden daha çok yavaşlamasının ardından, küresel pay piyasalarında artan risk iştahı Asya pay piyasalarına da taşındı.

Ayrıca, geçen hafta Çin Merkez Bankası (PBoC), bir yıllık borç verme faizini yüzde 2,50’de sabit bıraksa da bankacılık sistemine yaklaşık 200 milyar dolar daha likidite sağlayarak sistemdeki net arzı Aralık 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye çıkardı.

Geçen hafta bölgede açıklanan verilere göre, Çin’de sanayi üretimi ekimde yıllık yüzde 4,6 ve perakende satışlar yıllık yüzde 7,6 artışla öngörüleri aştı.

Bu gelişmeler ışığında, haftalık bazda Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,46 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,51, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,53 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,12 artış kaydetti.

Sabiha Gökçen Havalimanı, 2024’te 41 Milyon Yolcuya Hizmet Verdi Sabiha Gökçen Havalimanı, 2024’te 41 Milyon Yolcuya Hizmet Verdi

20 Kasım ile başlayan haftada, Cuma günü Japonya’da TÜFE verileri takip edilecek. Perşembe günü ise Japonya’da tatil nedeniyle piyasalarda işlem gerçekleşmeyecek.

Gözler Merkez Bankası’ndan Gelecek Faiz Kararına Çevrildi

Yurt içinde, geçen hafta dalgalı bir ilerleyiş kaydeden BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,06 artışla 7.853,36 puandan tamamladı. Gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı ise yatırımcıların odağına yerleşti.

Ekonomistler, TCMB’nin, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 250 baz puan artırarak yüzde 37,50’ye çıkartacağını tahmin ediyor.

Düşüş eğilimini sürdüren Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) geçen hafta 3 yılın ardından ilk kez 350 baz puanın altına inerek 347,1 seviyesini test etti. Böylece CDS hafta başından itibaren yaklaşık 31 baz puan gerilemiş oldu.

Dolar/TL’de ise artış sürdü. Kur haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 28,67’den tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 7 bin 900 ve 8 bin seviyelerinin direnç, 7 bin 800 ve 7 bin 700 puanın ise destek olarak öne çıkabileceğini ifade etti.

Önümüzdeki hafta yoğun bir seyir izleyeceği tahmin edilen veri gündeminde pazartesi günü uluslararası yatırım pozisyonu, yurt dışı ÜFE; Salı günü tarımsal girdi fiyat endeksi; çarşamba günü tüketici güven endeksi; perşembe günü TCMB’nin faiz kararı, haftalık para ve banka istatistikleri; cuma günü ise kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksinin takip edileceği yer alıyor.

AA

Editör: Sibel Bay