Microsoft’un 50. kuruluş yıl dönümünde düzenlenen kutlamalarda şirketin İsrail ile olan iş ilişkilerine yönelik protestolar damga vurdu. Şirketin İsrail’e sağladığı hizmetleri eleştiren çalışanlardan Vaniya Agrawal, kamuoyuna açık bir şekilde tepkisini dile getirerek istifasını sundu. Agrawal, yalnızca 7 Ekim 2023’ten itibaren değil, bu tarihten önce de Microsoft’un İsrail’in Gazze'deki politikalarına katkıda bulunduğunu öne sürdü.
Kutlama sırasında sahneye çıkan Agrawal, Bill Gates ve Steve Ballmer gibi teknoloji dünyasının önde gelen isimlerinin de bulunduğu etkinlikte, “50 bin Filistinlinin Microsoft teknolojisiyle öldürüldüğünü unutmayın” diyerek sesini yükseltti. Agrawal, “Onların kanı üzerinden eğleniyorsunuz. İsrail ile olan tüm bağlarınızı koparın” sözleriyle dikkat çekti. Bu çıkışının ardından etkinlik alanından çıkarıldı.
Aynı etkinlikte, şirketin yapay zeka birimi CEO’su Mustafa Süleyman’ın konuşması da protesto edildi. Bir diğer Microsoft çalışanı Ibtihal Aboussad, Süleyman’ı sözleriyle böldü:
“Yapay zekayı iyilik için kullandığınızı söylüyorsunuz, oysa Microsoft, İsrail ordusuna yapay zeka destekli silahlar sağlıyor. Bu teknoloji 50 bin kişinin ölümüne neden oldu.”
Her iki çalışan da protestoların ardından Microsoft çalışanlarına şirketin İsrail ile gerçekleştirdiği iş birliklerinin detaylarını içeren toplu e-postalar gönderdi. Agrawal, bu süreçte görevinden istifa ettiğini duyurdu. Şirket, istifanın hemen ardından Agrawal’ın sistem erişimini kapattı.
Agrawal, yaptığı açıklamada Microsoft’un uzun süredir İsrail’le olan iş birliğini saklamakla suçladı. "Son bir buçuk yılda şirketin Gazze’deki katliamı hızlandıran hizmetlerini daha açık şekilde görmeye başladık" diyen Agrawal, iç soruşturmalardan kaçınıldığını, çalışanların sorularının yanıtsız bırakıldığını ve rahatsızlık belirten yorumların sistematik olarak silindiğini iddia etti.
Şirkette yaşanan bu baskı ortamına rağmen dünya çapındaki Microsoft ofislerinde birçok çalışanın dayanışma gösterdiğini söyleyen Agrawal, bazı çalışanların Gazze için organize edilen grevlere katıldığını, bazılarının ise otomatik e-posta yanıtlarına mesajlar ekleyerek duruş sergilediğini belirtti.
Kolektif mücadeleye dikkat çeken Agrawal, “Bu bir bireysel başkaldırı değil, birlikte hareket etmenin gücü” dedi. Protestoların ardından Microsoft’un sosyal medya hesaplarında yorumları kapatması da dikkat çekti. Agrawal bu adımı, “Baskı altında olduklarının ve toplum önünde imajlarını kaybettiklerinin göstergesi” şeklinde değerlendirdi.
Şirket içinde yapılan tüm görüşmeler ve yazışmalara rağmen seslerinin duyulmadığını söyleyen Agrawal, “Sessizliğe zorlandık, susturulduk, baskıya uğradık ve hedef haline geldik. Her defasında engellendik” dedi. Etkinliğe Satya Nadella'nın yanı sıra eski CEO'ların da katılması, protestonun etkisini artırdı. Agrawal, bu eylemlerin sadece yönetime değil, diğer çalışanlara da ulaşmayı hedeflediğini vurguladı.
Agrawal, gönderilen bilgilendirme e-postalarının ardından birçok çalışandan destek mesajları aldıklarını ve “Microsoft’un böyle bir iş birliği içinde olduğunu bilmiyordum” şeklinde şaşkınlık içeren yanıtlar geldiğini paylaştı.
Etkinlikten yalnızca yarım saat sonra sistem erişiminin engellendiğini ifade eden Agrawal, bu kesintinin üç gün boyunca sürdüğünü söyledi. “Apartheid için Azure’a Hayır” adlı kampanyasını sürdüreceğini belirten Agrawal, “Harekete geçmeye devam edeceğim. Hem Microsoft’a hem de diğer teknoloji firmalarına sesimizi duyuracağız” dedi.
Agrawal, teknoloji sektöründe çalışanları cesur olmaya çağırarak, “Bugünün dünyasında sesini yükseltmek zorlaştı, özellikle ABD’de bu tavır korkutucu olabilir. Ama herkesin katkı sunabileceği bir yol vardır” diye konuşarak, “Harekete geçmek için kendinizi riske atmanız gerekmez. Duruş sergilemenin birçok yolu var” ifadeleriyle çağrısını yineledi.