Milli İstihbarat Akademisi (MİA), ‘Rusya-Ukrayna Savaşı: Savunma Teknolojileri ve Savaşın Dönüşümü’ başlıklı raporunu kamuoyu ile paylaştı.
MİA'dan yapılan yazılı açıklamaya göre söz konusu raporda, 3 yıldır süren Rusya-Ukrayna Savaşı, askeri doktrinler ve teknolojik uygulamalar bağlamında değerlendirildi.
Akademinin çalışmasında, savunma sanayisi, askeri dönüşüm ve savaşın geleceği açısından dikkate alınması gereken kilit trendler ve yenilikler üzerinde duruldu.
Raporda Geleceğe İlişkin Tahminlere de Yer Verildi
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, modern savaş yaklaşımında köklü değişimlerin meydana geldiği ve yeni nesil savunma teknolojilerinin etkinliğinin sınandığı bir dönüm noktası olarak değerlendirildiği çalışmada, savaşın, sadece 2 ülke arasındaki bir güç mücadelesi olmanın ötesine geçerek, jeopolitik dengeleri, askeri doktrinleri ve savunma sanayisinin geleceğini biçimlendiren bir laboratuvar haline geldiği vurgulandı.
Raporda, insansız hava araçları, elektronik harp sistemleri, hipersonik silahlar ve siber güvenlik gibi çağdaş savaş unsurlarının ne kadar etkili olduğu hususu da ele alındı.
Bu çerçevede, öne çıkan sistem, teknoloji ve kabiliyetlerin savaşta kullanımları ve etkileri analiz edilerek, savunma sanayisi, ulusal güvenlik, savaşın dönüşümü perspektiflerinden geleceğe dair tahminlerde bulunuldu.
Çalışma 7 Ana Bölümden Oluşuyor
Özellikle Ukrayna'nın, Batı’nın yardımıyla geliştirdiği esnek savunma stratejileri ve Rusya'nın askeri teknoloji üstünlüğü kurma çabalarının, modern savaşın doğasına ışık tuttuğu belirtilen rapor, ‘Hava ve Uzay Harbi’, ‘Elektronik ve Siber Harp’, ‘Hava Savunma Harbi’, ‘İnsansız Hava Araçları’, ‘Kara Savaş Sistemleri’, ‘Deniz Harbi’ ile ‘Savaş Alanı İstihbaratı ve Teknoloji’ olmak üzere 7 temel bölümden oluştu.
Savaşlarda Teknolojik Üstünlük Tek Başına Yeterli Değil
Raporda, teknolojik üstünlüğün tek başına zaferi garantilemediği, başarı için stratejik adaptasyon, hızlı karar alma ve etkili entegrasyonun da çok mühim olduğu tespiti dikkat çekti.
Ukrayna'nın sınırlı kaynaklarına karşın elde ettiği başarıların, dikkat çekici örnekler sunduğuna işaret edilen raporda, bütçe dostu silahlı insansız hava araçları ve dron gibi sistemlerin sağladığı asimetrik avantajların, büyük ordulara karşı etkili savunma yapmanın mümkün olduğunu gösterdiği belirtildi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın jeopolitik ve beşeri yönlerinin ötesinde, çağdaş askeri stratejiler ve teknolojiler hakkında benzersiz bir gözlem alanı sunduğu ifade edilen raporda, modern savaşın yetenekleri ve zafiyetlerinin gözler önüne serildiği kaydedildi.
Bayraktar TB2, Ukrayna için Bir Sembol Haline Geldi
Bayraktar TB2 SİHA'nın, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda simgesel bir rol üstlenerek hem askeri hem de toplumsal düzeyde büyük etki oluşturduğu hatırlatılan raporda, Bayraktar TB2'nin, savaşın özellikle ilk aşamalarında Ukrayna ordusunun hem gerçek zamanlı taktik keşif ve gözetleme ihtiyacının büyük kısmını sağladığı hem de taşıdığı ROKETSAN üretimi MAM-L tipi akıllı mühimmatla Rus zırhlı araç, topçu sistemleri ve hava savunma sistemlerini vurarak cephe hattında etkili olduğu belirtildi.
Çalışmada, Bayraktar TB2'nin etkisinin sadece askeri olmadığına vurgu yapılarak, Ukrayna'nın uluslararası kamuoyunda yürüttüğü destek toplama kampanyası ile ulusal düzeyde halkın moral ve motivasyonunun kuvvetli tutulması için kullanılan sembollerden biri haline geldiği ifade edildi.
Rusya Hava Üstünlüğünü Sağlayamadı
Raporda, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın çağdaş askeri stratejiler ve teknolojiler bakımından önemli derslerin çıkarılabileceği bir gözlem alanı olduğuna vurgu yapıldı.
Savaşın en dikkat çekici tespitlerinden birinin, Rusya'nın en başından itibaren hava hakimiyetini sağlayamaması olduğu belirtildi.
Raporda, Ukrayna'nın Sovyet döneminden kalma hava savunma sistemleri ve Batı'dan sağlanan yeni nesil ekipmanları etkin bir biçimde kullanmasının, hava savunmasının mobil ve katmanlı yapısının ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösterdiği vurgulandı.
Batının Teknoloji Desteğinin Etkisi
Elektronik harbin, savaşın bir başka belirleyici unsuru olarak dikkat çektiğine vurgu yapılan raporda, Rusya'nın, Krasuha-4 ve Borisoglebsk-2 gibi gelişmiş elektronik harp sistemleriyle Ukrayna'nın iletişim, navigasyon ve dron çalışmalarını sekteye uğrattığı aktarıldı.
Ukrayna'nın, Batı'dan sağladığı destek ve ticari teknolojiler sayesinde bu baskıyı kırmayı başardığına işaret edilen raporda, Starlink gibi uydu iletişim çözümlerinin başarılı entegrasyonu, savaşta askeri ve sivil teknolojilerin kesişim noktalarını gözler önüne sermekte ve bu tür yeniliklerin önemini tüm dünyaya bir kez daha göstermektedir.
Bilgi Operasyonları ve Psikolojik Harekatın Önemi
Artan mühimmat sarfiyatının politik ve askeri etkilerinin de önemine işaret edilen raporda, Rusya'nın, Kuzey Kore ve İran'dan çok sayıda mühimmat temin etmeye başladığı belirtildi.
Buna karşı Ukrayna'ya yapılacak mühimmat yardımı ve bu talebi karşılayacak endüstriyel kapasitenin kurulması hususunun Avrupa Birliği içinde önemli tartışmaları tetiklediğinin altı çizildi.
Siber savaş, bilgi operasyonları ve psikolojik harekatın, savaşın hem ulusal hem de uluslararası boyutta algılanmasını etkileyen stratejik unsurlar olduğu anlatılan raporda, Ukrayna'nın hem iç kamuoyuna moral vermek için hem de yardım toplamak için dijital medya ve bağış kampanyalarını etkili bir şekilde kullandığının tespit edildiği bilgisine de yer verildi.