Psikolojide motivasyon, genellikle içsel güdüler ve kişisel isteklerle açıklanırken, ekonomide ise bireylerin fayda maksimize etme çabasıyla şekillenir. Her iki alan da motivasyonu anlamak için farklı bakış açıları sunsa da, her ikisi de insan davranışlarını çözümlemeye çalışır.

İçsel ve Dışsal Motivasyon

Psikolojik açıdan motivasyon, içsel ve dışsal olmak üzere iki ana kategoride ele alınır. İçsel motivasyon, bir bireyin bir aktiviteyi sadece kişisel tatmin, öğrenme arzusu veya eğlence gibi içsel değerleri doğrultusunda yapmasıdır. Örneğin, bir kişi sanatla ilgileniyorsa, bu sadece içsel bir istekten ve kişisel zevkten kaynaklanır.

Diğer yandan dışsal motivasyon, dışarıdan gelen ödüller veya cezalara tepki olarak davranışların şekillenmesidir. Bir birey, maaş almak ya da toplumsal statü kazanmak gibi dışsal ödülleri elde etmek için bir işe yönelmişse, bu dışsal motivasyonun bir örneğidir. Ekonomi, dışsal motivasyonu genellikle maddi kazançlar ve başarılarla ilişkilendirir.

Karar Yorgunluğu ve Finansal Seçimler Karar Yorgunluğu ve Finansal Seçimler

Fayda Maksimizasyonu ve Risk

Ekonomik açıdan motivasyon ise, bireylerin sınırlı kaynaklarla fayda maksimize etme amacı gütmesiyle ilgilidir. Ekonomik teoriler, insanların her durumda elde edebilecekleri en yüksek faydayı arayarak karar verdiklerini öngörür. Bir kişi, bir mal veya hizmet satın alırken, bunun ona sağlayacağı faydayı değerlendirir.

Ekonomi, insanların kararlarını mantıklı ve rasyonel bir şekilde aldığı varsayımına dayanır. Ancak motivasyon, sadece rasyonel değil, aynı zamanda risk ve belirsizlikle de ilişkilidir. Bireyler, daha yüksek bir getiri elde etmek için risk almayı tercih edebilirler. Bu, kararların çoğunlukla mantıklı analizler ve fayda-gider değerlendirmeleri ile şekillendiğini gösterir.

Psikolojinin Ekonomiye Etkisi

Psikoloji ve ekonomi arasındaki kesişim noktası ise davranışsal ekonomi alanında belirginleşir. Davranışsal ekonomi, bireylerin sadece rasyonel düşüncelerle hareket etmediğini, aynı zamanda duygusal ve psikolojik faktörlerin de karar alma süreçlerini etkilediğini kabul eder.

Muhabir: Utku Kabakcı